loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu'ndan ekonomik krizi dış güçlere bağlayan Erdoğan'a 9 soru

Kılıçdaroğlu'ndan ekonomik krizi dış güçlere bağlayan Erdoğan'a 9 soru
Tarih: 29.08.2018 - 10:56
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi toplantısı öncesinde konuştu. CHP lideri Erdoğan'a ekonomiye dair 9 soru yöneltti.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
 
"Yarın 30 Ağustos Zafer Bayramı. 30 Ağustos, egemen güçlere karşı verilen bir milli mücadeledir. Bu zaferin sonunda bağımsızlığı kazandık, cumhuriyeti ilan ettik. Hakimiyeti saraydan alıp millete verdik.
 
Atatürkçülük 2 temel ögeye dayanır: Siyasi ve iktisadi bağımsızlık. İktisadi bağımsızlık için Atatürk, 'siyasi zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça bu zaferler sürüp gidemez' der. Osmanlı'nın borçlarını son kuruşuna kadar ödedi, israfa karşı çıktı, her kuruşun hesabını verdi. Öldüğünde bütün mal varlığını millete armağan etti. Ükeyi demir ağlarla ördü, 10 yılda 15 milyon genç yarattı. Düyun-u Umumiye'yi reddetti, şeker fabrikalarını, Sümerbankları kurdu. Kimsenin önünde eğilmedi, 'bize ne olur para verin' diye dilenmedi. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını şükranla anıyoruz. 
 
"Bugün gelinen nokta hanedanlık yapısı içinde çürüyen bir devlettir"
 
Bugün kimsenin önünde eğilmeyen, borç dilenmeyen, Londra'da gidip borç arayışına girmeyen Mustafa Kemal'in Türkiye'sinden geldiğimiz yer borç batağı. Aldığımız borçların faizini ödemek için bile borçlanıyoruz. Hesapsız, kitapsız bir yönetim Türkiye'yi rehin aldı. Sadece biz değil, bu ülkenin aydınları, çiftçileri, üretenleri, herkes uyardı. Siz bilmiyorsunuz, istediğimiz gibi yönetiriz, dediler. Halka söz verdikleri şekilde değil diledikleri gibi yönettiler. 
 
Ciddi bir ekonomik kriz var. Sorunu yaşayanlarla bir araya gelin, dedik. 3 ayda bir toplanması gereken Ekonomik Konsey en son 5 Şubat 2009'da toplanmış. Anayasal kurumu bilinçli olarak toplamıyorsunuz. Gerçeklerden rahatsızlar.13 maddelik bir açıklama yaptık. İyi niyetle, Türkiye'yi sevdiğimiz için...

Devletteki liyakati kaldırdılar. Liyakat, devletin güçlü olması demektir. Bugün gelinen nokta hanedanlık yapısı içinde çürüyen bir devlettir.
 
Hazine ve Maliye sitesinde üst yönetim tablosu yayınlandı. 1 numarada yer alan kişinin unvanı yok. Herkesten üstte ama çantacı olarak tanınıyor. Gazetelerde yer alınca baktık siteden kaldırılmış. Tapelerde adı çantacıydı. Bu, Maliye Bakanı'ndan sonra en yetkili kişi. 

Mutlaka demokrasi reformu yapmak zorundasınız, hukuk reformu sağlamak zorundasınız, dedik. Ama yapılmadı, yapılmamaya devam ediliyor. Bir kişinin dünya görüşü, bir kişinin kararları Türkiye Cumhuriyeti'nin kararı olarak algılanıyor. Bir kişi ne diyorsa, yasamadaki kurşun askerleri uyguluyor.
 
"Darbeler sonrası devlet organize suç örgütü niteliğine kavuşmuştur"
 
Enis Berberoğlu, Eren Erdem niye hapiste? Osman Kavala, Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan niye hapisteler? Güçler ayrılığı yoksa demokrasi yoktur, dikta yönetimi vardır.
 
Devleti demokratikleştirmezseniz organize suç haline dönüşür. Cumartesi Anneleri'ne bakın, 700. kez toplanacaklar. Orantısız güç kullanıyorsunuz, o talmatları verenlere soruyorum, hangi gerekçeyle yerlerde anneyi yerlerde sürüklersiniz? Devletin gücünü masum insanlarda kullanıyorsunuz. Hep darbeler sonrası devlet organize suç örgütü niteliğine kavuşmuştur. Faili meçhuller de o dönemlerde olmuştur. Türkiye'nin bundan kurtulması lazım.  
 
Merkez Bankası'nın bağımsız olması lazım, dedik. Dünyadaki kimse MB'nin bağımsız olduğuna inanmıyor.
 
Akılcı politika uygulayın, dedik.Geliyor faizi yükseltiyor vurgunu vurup parayı dışarı götürüyor. 
 
Doları esas alarak yaptığınız ihaleleri liraya çevirin, dedik. Köprü, otoyol geçişi de dövize endeksli, sanki TL yasak. Başka hazine garantileri de var. AVM'lerde kira dolarla yapılmayacakmış. Onu bırakıp milyar dolarlık ihaleleri TL'ye çevirsene. Buna gücün yetiyor mu?
 
Kamu İhale Yasası'nı değiştirin, dedik. Yolsuzluğun, israfın kaynağıdır. 16 yılda 186 kes değiştirdiler. Ali geliyor ihale verecekler, uymuyor değiştiriyorlar. Yasaların 80 milyonu ilgilendirmesi gerekiyor. 
 
81 milyon vergi veriyor, bunların hesabının verilmesi lazım, dedik. Bunu Sayıştay denetleyecek. Sayıştay'ın elini kolunu bağladılar, denetim yapamıyor.
 
"Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınır düyanın bildiği gerçektir. Biz tam tersini yapıyoruz"
 
Fon uygulamalarından vazgeçin, dedik. Denetimsiz...
 
Bu dış politikayla Türkiye'yi huzura çıkaramazsınız, dedik. Suriye'de Esad'la görüşmek zorundasınız. Kurtuluş Savaşı verdiğimiz ülkelerle düşmanlık mı kurduk. Dış politika ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir. Türkiye, Suriye, Irak, İran bir araya geldin dedik.
Borçlanmalardan vazgeçin dedik. Faiz ödemek için borçlanılır mı? 16 yılda Türkiye'yi tefecilere teslim ettiler. Ekonomiyi yöneten yandaş müteahhitler ve tefeciler. Borç alan emir alır. Düyun-u Umumiye dönemine doğru süratle gidiliyor.
Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınır düyanın bildiği gerçektir. Biz tam tersini yapıyoruz.
 
Asgari ücret alan vergi ödüyor, Man Adaları'nda parası olan vermiyor. 
Bir adım daha ileri gittiler. İnsan kaçakçılığı, organ ticareti yapana da Türkiye'ye para getirin sormayacağız, diyorlar. Fuhuş, uyuşturucu, organ ticareti mi yapıyorsunuz, parayı gönder burada aklanırsın. 
 
Tüketimi değil üretimi destekleyin, dedik. Lale Devrini yaşıyoruz. Ekonomisi daha iyi olan bir ülkenin bakanı sefer tarifeli uçağa binerken bizimki özel uçakla gidiyor. 
 
Kılıçdaroğlu döviz baronlarıyla hareket ediyor diyorlar. Döviz baronlarıyla hareket eden sensin. Benim 1 liralık ilişkimi ispat et siyaseti bırakacağım ama senden tık yok.
 
"Trump, Merkel'le tartıştı kriz mi çıktı, hayır. Çıkmış '2. Kurutuluş Savaşı veriyoruz, dış güçlerin oyunu'diyor"
 
Seçimlerin erkene alınmasının sebebi ekonomiydi. Amerikalı papaz varmış kriz ondan çıkmış. Trump Meksika sınırına duvar çekti, kriz mi çıktı, hayır. Merkel'le tartıştı kriz mi çıktı, hayır. Çıkmış 2. Kurutuluş Savaşı veriyoruz, dış güçlerin oyunu diyor. Merkel'de çıkmıyor, Meksika'da çıkmıyor burda çıkıyor. 
 
Erdoğan'a 9 soru soruyorum:
 
-Tarımı bitir, çiftçiyi borç batağına sürükle, samandan mercimeğe, canlı hayvandan ete kadar tarım ürünlerini ithal diyen et dış güçler miydi?
-Yandaşlarına ihaleleri dolar endeksli ver ki dolar yükseldike daha çok kazansınlar diyen dış güçler mi?
-Yandaşlara dolarla gelir garantisi de ver diyen dış güçler miydi?
-Yandaşlarının sözleşme değeri 123 milyar dolar projelerinin dış borçlarına devleti kefil et diyen dış güçler miydi?
-Döviz geliri olmayan şirketlere döviz cinsinden borçlan diyen dış güçler miydi?
-Saygınlığı olan Mustafa Kemal Türkiye'sini Londra'daki bir avuç tefeciye teslim eden dış güçler miydi?
-Merkez Bankası'na müdahale et, bağımsız kurumların bağımsızlıklarını sonlandır diyen dış güçler miydi?
-Borç alan emir alır diyordun, memleketi bu hale getimek için emir aldığın dış güçleri açıklayacak mısın?
Londra'daki tefeciler faizi yeterli bulmadıkları ve sana güvenmedikleri için borç vermyor. Yeni emirleri Katar'dan mı alacaksın?
 
 
Kaynak : Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları