Kılıçdaroğlu'ndan elektrik şirketlerine: Elektriğe zam yapmaya kalkarsanız halkımızı kademeli olarak tüketimi durdurmaya çağıracağız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Bir tweet attı diye bir kişiyi evini basıp karakola götürüyorsanız bir sorunumuz var demektir. Düşüncelerini açıkladı diye birilerini yıllarca hapiste tutuyorsanız, AYM, AİHM kararını uygulamayan yargı varsa sorunumuz var demektir.

AYM kararını uygulamadı diye bir yargıç ödüllendiriliyorsa sorunumuz var demektir. Böyle bir tabloyla daha önce karşılaşmamıştık. Eleştirilere duyarlı bir yapı vardı, o yapıyla yan yana gelirdik. İnsanlar konuşurlardı bir araya gelip.

TL, 3. dünya ülkelerinin parası karşısında bile eriyorsa sorunumuz var demektir.

Açlık sınırının altında asgari ücretimiz var. Milyonlarca kişi açlık sınırının altında gelirle geçinmeye çalışıyor. 4-5 yerden aylık alanlar var. Adaletsiz bir düzen var. Oturup düşünmemiz gerekiyor. Özellikle de bizim, CHP ailesinin oturup düşünmesi gerekiyor.

Bütün sorunların altında halkımız yorgun. 

Aylık elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyen milyonlar var. 2014'ten bu yana kişi başına düşen milli gelir her yıl düşüyor. Böyle bir tablo hiç olmadı. 2. Dünya Savaşı'nın yaşandığı yıllarda dahi olmadı. 

Türkiye yönetilmiyor, günlük kararlarla yönetiliyor. Planlama yok. Önümüzdeki ayın ne olacağı belli değil. 

İğneden ipliğe zam geleceğini artık 83 milyon da biliyor. 

Şu soruları milletvekillerimizin dillendirilmesi gerekiyor. Bu soruları sormadığımız zaman vatandaş siyasal iktidarı sorunların dışında organmış gibi görüyor. Bu dertleri başımıza açan kim, sormak zorundayız.

-Bu zamların sorumlusu kim?

-TL'nin değer kaybetmesine neden olan kararları alanlar kim?

-Merkez Bankası'nın kasasındaki 128 milyar doların buharlaşmasına yol açan karar veren kim?

-Son 3 haftada milletin sırtına 260 milyar liralık ek yük getirdik. Bunu kim ödeyecek? Saray mı, beslemeleri mi, 5'li çete mi, 83 milyon sıradan vatandaş mı ödeyecek?

-Rüşveti görmeyerek adeta meşrulaştıran siyasal anlayış var. İçişleri Bakanı TV'lere çıkıp bir milletvekiline her ay 10 bin dolar verildiğini söyledi. Kİmseden ses çıkmıyor. Yolsuzluğun bu kadar meşrulaştığı bir dönem yaşamamıştık. Yolsuzluğu meşrulaştıran kim? 

Bize düşen görevler ne?

Yapacak çok işimiz var. Gittiğim yerlerde oyunuza değil sorunlarınıza talibiz, diyorum. Bu ağır yükü ortadan kaldıracak, sağlıklı politikacıları ortaya koyacak parti CHP'dir. 

Onlar sorunlardan kaçıyorlar, dillendirilmesini de istemiyorlar. Biz ülkemizi, insanlarımızı seviyoruz. Daha onurlu bir ülkede yaşamak istiyoruz.

Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Çözmeyenler devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini bilmeyenlerdir. Sorunlar baskıyla değil akıl, mantık, birikim, planlamayla çözülür.

CHP milletvekilleri olarak insanlarımızın göz göre uçuruma savrulmalarına izin vermeyeceğiz. Halkımızla omuz omuza sorunları çözeceğiz. Aldığımız her kararı tarflarla oturup tartışacağız. 

Elektrik şirketlerine iki sözüm var. Zam hazırlığı yapıyorlar. Milletin sırtına çökmeye çalışırsanız, elektriğe zam yapmaya kalkarsanız bunun bedelini ödeyeceksiniz. 

Emeklinin aldığı aylık 1500-2000 TL, 250 elektrik faturası geliyor. Sizde vicdan yok mu? Zam yaparlarsa halkımızı kademeli olarak tüketimi durdurmaya çağıracağız. Yarın iktidar olduğumuzda hesabını kesinlikle soracağız. Halktan yana tavır alacağız.

En pahalı elektriği kullanıyoruz. Kuyudan su çekip, tarlasını sulayan vatandaş için de aynı dert var. Elektrik düğmesine basınca 5 çeşit vergi ödüyor vatandaş.

Ya bu halkın yanında yer alırsınız ya da halkın karşısında yer alırsınız. 

Her şeye zam yağmuru... Vatandaşı burdan kurtarmamız lazım. 

Milletvekilleri olarak her adımımızı ölçerek, tartarak atmak zorundayız. Vatandaşla doğrudan ilişkilerde fazla akademik bir dil kullamamalıyız. Onun günlük yaşam sorunlarını onun anlayacağı dille anlatmak zorundayız.

Çiftçinin perişan olduğu, traktörünün haczedilmesi... Bu ağır bir tablo. Bu ağır tabloyu devralmaya hazırız. Büyük kentlerin varoşlarında yaşayan kaderine terkedilmiş aç ve yoksul yüz binler var. O mahalleleri geziyoruz. İnsan dramının tanığı olduk. O insanların iyi koşullarda yaşamaları için bize, CHP'ye ihtiyaçları var. O evdeki çocukların eğitiminde de sorumluluk üstleneceğiz. 

Her evde huzurun olması bizim sırtımızda. Biz o sorumluluğu almaya hazırız. 

Emekli kardeşlerim unutmasınlar 2 maaş ikramiyeyi söke söke aldık. Öyle bir düzen getirmişler ki ne kadar  çok prim ödüyorsanız o kadar az emekli maaşı alıyorsunuz. Bu sorumluluğu da alacağız. Çok prim ödeyen çok aylık alacak.

Üniversite kazanan yatacak yer bulamayan gençlerin de sorumluluğunu alacağız. Sözünü verdik.

Bu topraklarda hiçkimsenin hiçbir ailenin acı çekmesini istemiyoruz. Birileri lüks içinde yaşarken birileri acı içinde yaşamasın.

Sıradan bir iktidar değişimi olmayacak bu değişim. Bu değişim devasa bir sorumluluğu omuzlarına alıp Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak için mücadele etmek demektir. Sorunları birkimimizle çözeceğiz. Yolsuzluklarla mücadele ederek, ahlaki temelleri güçlendirerek çözeceğiz. Devletin hazinesine kimsenin el uzatmasına izin vermeyeceğiz. Kul hakkı yiyenlerin burnundan hep beraber fitil fitil getireceğiz.

Bizim lugatımızda vazgeçmek yoktur. Mücadele artık bir hak, adalet mücadelesidir. Yokuş aşağı giden Türkiye'nin yolunu çevirmemiz lazım. 

Hiç kimseyi yarı yolda bırakmayacağız. 

Allah'ın izni, milletin takdiriyle iktidar görünüyor. Her birimize düşen sorumluluklar var iktidara geldiğimizde. O bilinçle hareket etmek zorundayız. Türkiye coğrafyasını her yerine milletvekili arkadaşlarım gidiyorlar. Ağzımızdan yorulduk, lafı kesinlikle çıkmayacak. Biz yorulmayacağız. Hak arayanlar yorulmaz, halkın yanında olanlar yorulmazlar, halkla omuz omuza mücadele edenler yorulmazlar. Biz iktidara geldiğimizde herkesin yüzü güldüğünde görevimizi yaptık, diyeceğiz.

Bize oy vermeyenlerle de berbaer olacağız.

Halkımıza da sesleniyorum: Yaşadığınızı sorunları biliyoruz. Sorunları çözme kapasitemiz var. Sorunu önce sizden dinleyeceğiz. 

Sorunların çözümünün merkezinde TBMM yatıyor. KHK ile görevine son verilenlerin yargı kararı yoksa 1 hafta içinde görevlerine iade edeceğiz. 

İlk seçimde inşallah iktidarız."