loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'Cemal Kaşıkçı' soruları

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'Cemal Kaşıkçı' soruları
Tarih: 23.10.2018 - 13:30
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti grubunda konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"-Bugün Erdoğan acaba nasıl açıklama yapacak diye dinledik. Önce Cemal Kaşıkçı Washington'daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği'ne gidiyor. İstanbul'a git diyorlar. 2 Ekim'de 13.14'te konsolosluğa gidiyor. Çıkmazsam nişanlısına Türk-Arap Derneği'ne haber ver, Yasin Aktay'a da haber ver, diyor. (Nişanlısı) Çıkmayınca konsolosluktan 2 yeri arıyor. Soruşturma başlıyor. Peki Yasin Aktay ne yapıyor? AÇıklaması şöyle 'Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıkmadığını hemen AKP'ye ve ilgili yerlere bildirdim." Yani Kaşıkçı çıkmadı, Yasin Aktay herkese haber verdi. Hava alanından kuş uçsa herkesin haberi olacak. 
 
"Para yüzünden katilleri serbest bıraktılar" 
5 Ekim'de Muhammed Bin Selman Bloomberg'e açıklama yapıyor. 'İstanbul'daki konsolsolukta arama yapılmasına izin verilebilir' diyor. Arama 5 gün sonra oluyor. 1. soru Erdoğan'a: Neden 5 gün beklediniz? 2. soru konsolosluğun konutunda da arama yapılacak, 16 Ekim'de. 16'sında konsolos elini kolunu sallayarak uçağa binip Suudi Arabistan'a gitti. Neden müdahale edilmedi. Dokunulmazlığı var, diyorlar. Hikaye. Dokunulmazlığı yok. 1963'deki Viyana Sözleşmesi'nde açık hüküm var. Cinayet işlenmiş daha ağır suç olur mu? Niye serbest bırakıyorsunuz? Bu soruların cevabını bekliyoruz. Üfürmek kolay. Ülkeyi haysiyet içinde, itibarını koruyarak yöneteceksin.
17 Ekim'de başdanışman açıklama yapıyor. 'Erdoğan kraliyet ailesine dostluğunu gösterip olayı deşelemeden Kral Selman'a yardımcı oldu.' Ortada cinayet var. Suçun açık net itirafı. 
Cemal Kaşıkçı'yı öldürmek üzere Suudi Arabistan'dan ekip geliyor, konsolosluğa yerleşiyor, öldürülüyor. Öldürenlerin tamamı elini kolunu sallayarak Türkiye'den ayrılıyor. Katiller herkesin gözü önünde özel ve normal uçaklara binerek ayrıldılar. Aktay, kısa süre içinde bütün makamlar haberdar oldu, kuş uçsa haberimiz olacak, dedi. Katiller uçtu. Devasa, haysiyetli Türkiye Cumhuriyeti çadır devletine döndü. Gidin, Türkiye'de insan öldürebilirsiniz, kimse size dokunmaz. Beyefendi 'cinayet Türkiye'de işlendi, burada yargılansın' diyor. Onlar senin himayende yurt dışına çıktı. Sorduğum sorulara cevap istiyorum. İşin ucunda para olunca bütün bunlar oluyor mu acaba? Para yüzünden katilleri serbest bıraktılar. 
 
"Zaytung haberi değil, Erdoğan'ın sözü"
-Dünyanın bütün ülkelerinde üniversiteler ülkelerin onurudur. Her türlü düşünde dile getirilir. Tek adam rejiminde üniversiteler bilgi üretemez hale geldi. Devleti yönetenlerin yalan söyleme hakkı yok. 13 Ekim'de Türk üniversiteleri tarihlerinin en özgür, en bağımsız dönemlerini yaşıyor, diyor. Zaytung haberi değil, Erdoğan'ın sözü. 19 Ekim'de 'Türkiye'nin nasıl oluyor da dünyanın 500 üniversitesi arasında esamesi okunmuyor' diyor. Beyefendi hala kandırılıyorsunuz farkında mısınız? 
Erdoğan, Türk üniversitelerinin hangi konumda olduğunu öğrenmek istiyorsa 13 sayfalık rapor tavsiye ediyorum. Bilim Akademisi raporu. Erdoğan üniversiteleri ne hale getirdiğini görmek istiyorsa okusun. Rapora göre; Üniversitelerin özerk olması gerekir. 
OHAL mağduru akademisyenler var. OHAL Komisyonu hiçbir suçu yok, göreve iade edilsin, diyor. Görevlerine iade etmiyor, İstanbul, izmir dışındaki bir üniversiteye gönderiliyorlar. Sürgüne tabi tutuluyorlar. Bunu Erdoğan biliyor mu?
Onun göreve getirdiği bir hoca, 'Ben daha çok okumamış, cahil kimsenin ferasetine güveniyorum. Okuma oranı arttıkça tahlil kabiliyeti azalıyor. Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor' diyor. Erdoğan'ın üniversitesinin rektör yardımcısı. Milyonlarca çocuk okula gidiyor, göndermeyin, diyor. Sen niye gittin? Bu kafayı üniversitelerin yönetimine getirildi. Bu kafa YÖK denetimine getirildi. 
 
"Özgürlükten söz edeceğiz, millet de bize inanacak"
-Eren Erdem hapiste, niye? Dokunulmazlığı kaldırıldı, defalarca gitti geldi. Osman Kavala niye hapiste? İddianamesi yok. Trump'ın, Merkel'in mi telefon etmesi lazım. Brunson telefon etsin, sesini özlemişlerdir. Uyduruk 2 gizli şahit bulsunlar ya da.
-3. havalimanında hak arayan işçiler var. CEO işçilerden özür diliyor ama işçiler hapiste. 
-Ece Sevim Öztürk, Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, barış akademisyenleri hocalar hapiste. Özgürlükten söz edeceğiz, millet de bize inanacak.
 
"Türkiye'yi bu tefecilerden kurtarmak boynumuzun borcu"
Türkiye savruluyor. AK Parti iktidarı yoksulluk, pahalılık, işsizlik, israf, adaletsizlik, tefecilere hizmet eden iktidar demektir. Her yerde bunu söyleyin.  Devletin arsalarını, fabrikalarını sattılar, vergileri topladılar. Türkiye'yi batağa sapladılar. Tefecilere teslim ettiler. İstanbul'da 1433 temizlik işçisi alacaklar, 51 bin 767 kişi başvurdu. 2835'i üniversite mezunu. Ankara'da 40 temizlik işçisi alınacak, 55 bin 538 kişi başvurmuş. AK Parti iktidarı yoksulluk, işsizlik demektir. AK Parti iktidarları döneminde 158 milyar 135 milyon dolar yurt dışındaki tefeceilere faiz ödediler. Bu parayla yeni bir  Türkiye kurulur. Yuları tefeciye kaptırmış vaziyetteler. Beyefendi seçimlerden önce 19 Haziran'da 'Yüksek faizle ülkemizi ayağa kaldıramayız. Yatırımcı yüksek faizle neyin yatırımını yapacak? Bunu değiştireceğiz, lamı cimi yok' dedi. 24'ünde 'Siz bu kardeşinize yetkiyi verin nasıl faizle uğraşacağız, göreceksiniz' dedi. 81 milyonu tefeciye hizmet eder hale getirmek günahtır. Lamı cimi yok yakayı tefecilere kaptırdılar. Türkiye'yi bu tefecilerden kurtarmak boynumuzun borcu.
 
"Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, üniversitelerinde bilimin olduğu bir Türkiye inşa edeceğiz"
2019 bütçesi Meclis'e gelecek yakında. 2018'de yurt içinde 76 milyar lira faiz ödenecek. Önümüzdeki sene yüzde 53,5 artıyor. Tefecilere daha iyi hizmet eden başka hükümet olmamıştır. Sarayın bütçesi de yüzde 233 oranında artıyor. 854 milyon olan bütçe 2 milyar olacak. Bu bütçe vatandaşa deli gömleği giydiren bütçedir. Bu bütçeyle mücadele CHP'nin namus borcudur. 
O sarayında efuliler, badem sütü içecek, yazlık, kışlık sarayında oturacak, dönüp tefecilere hizmet edecek. Tefecilere hizmet edenler halkın oyu gidecekler. Çiftçiye mazotun yarısı senden yarısı bizden diyorlardı. Söyleyen adam da yok ortada. 
Gübre fiyatlarında yüzde 10 indirim yapacaklardı, yüzde 100 zam gelmiş. Yem fiyatları ilk kez süt fiyatlarının üstünde. Öğrenciler pansiyonda kalacak ona bile zam yaptılar. Ameliyatlar yapılamıyor, ameliyat eldivenleri bile hasta yakınından isteniyor.
Önemli olan saray ve beslemeleri değil insanlarımızın huzur içinde yaşamaları. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, üniversitelerinde bilimin olduğu bir Türkiye inşa edeceğiz."
 
Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları