loading
close
SON DAKİKALAR

Koç; 'AKP’den atanamadığı için intihar eden 20 öğretmenin hesabı sorulacak'

Koç; 'AKP’den atanamadığı için intihar eden 20 öğretmenin hesabı sorulacak'
Tarih: 07.12.2014 - 14:22
Kategori: Siyaset

Haluk Koç; Şunu gözlemledim diyebilirim. Yoksulluk ön planda ve en önemli sorunlardan bir tanesi işsizlik.

CHP Genel Başkan yardımcısı ve CHP Sözcüsü Prof. Dr. Haluk Koç CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında kamuda sınavsız köşe kapan torpillilere dikkat çekti ve “Atanamadığı için intihar eden 20 öğretmenin hesabı AKP’den sorulacak” dedikten sonra şunları söyledi;

Günaydın değerli arkadaşlarım. Bir Pazar günü durdu durdu bu iş nereden çıktı diyeceksiniz. Hafta çok yoğun geçti. Cumhuriyet Halk Partisi Sayın Genel Başkanının da dün tarım politikaları konusunda düzenlediği toplantıda vereceği mesajlar önemliydi. Onun için çok önemli bir konuyu irdelemeyi ancak bugüne bıraktık.

Yoğun bir parti denetmenliği görevi çerçevesinde yoğun bir Ankara programı uyguluyoruz. Ankara’nın dış ilçeleri bütün merkezleri ve bütün köyleri bir program içerisinde çalışmamız dahilinde. Şunu gözlemledim diyebilirim. Yoksulluk ön planda ve en önemli sorunlardan bir tanesi işsizlik. Türkiye’nin ekonomide yeterli büyümeyi sağlayamadığını son yıllarda hepimiz biliyoruz. Bunun istihdama olan olumsuz etkisi de her geçen gün ağırlıklı olarak ortaya çıkıyor.

Değerli arkadaşlarım, ama bugün çok önemli bir toplumsal soruna parmak basmak zorundayız. AKP iktidarı döneminde kamu personeli seçme sınavının nasıl kadük edildiğini, hakkaniyetin nasıl çiğnendiğini, kayırmanın ve siyasi himayenin devlet memuru olma noktasında nasıl hayata taşındığını acı örnekleriyle sizlerle ve kamuoyuyla paylaşacağız. Milyonlarca gencimiz kurslara gidiyorlar, sınavlara hazırlanıyorlar. KPSS olarak adlandırdığımız sınava girip yeterli bir puan alıp kadrolu devlet memuru olabilmek için, kamu personeli olabilmek için. İlk çıkarıldığında siyasette kim erk kullanıyor ise o gücün dışında hak edenin o görevlere gelmesi için konulmuş bir düzenlemeydi hatırlıyorsunuz. Ama AKP iktidarı döneminde maalesef bu da tarumar edildi. Hani deyimdir saray dalkavuksuz olmaz siyasette yalakasız olmaz. Tersine de çevirebilirsiniz. Saray yalakasız olmaz, siyasette dalkavuksuz olmaz. AKP eş, dost ve birinci halkada, bakın birinci halkada kendi yakınlarını ön plana alarak siyasette kendi yandaşlarına kadro ulufesi dağıtmayı kendisine görev bilmiş durumda.

Son 12 yıl KPSS sınavına giren kişi sayısı bu 12 yılda 20 milyona yakın. 610 bin kişi devlet memuru olarak atanabiliyor. Atamaların 375 bini öğretmenlik kadrosuna oluyor. Yani devlette hak ederek bir kadroya girme şansını bu sınavlara bağlayan %97 yurttaşımız hayal kırıklığı yaşıyor. %97. Devlet memuru olarak atananların 375 bininde öğretmen olduğu gözönüne alındığında sınavlara girenlerin ancak %1,5’u devlette kamu görevlisi olarak atanıyor kadrolu. İş umutları binlerce gencin başka bir bahara kalıyor ya da bir AKP yetkilisinin yani şuandaki devlet partisinin bir kartvizit tavsiyesine kalıyor.
AKP’li olmayıp sade vatandaş olursan, bu yolla kadroya girmek istersen bazılarını sınava bile almıyorlar. Uç bir örnek vereceğim ama gerçek. Saç rengi yüzünden sınava alınmayan var. Adanalı öğretmen adayı Pelin Derya Çetinkaya. Yine bakıyorsunuz 5 dakika geç kaldı diye bir özürlü yurttaşımız 42 yaşında Erzurum’da bir görme özürlü, görme engelli yurttaşımız Abdürrahim Kocaoğlu KPSS sınavına alınmayıp umutlarını kaybediyor. Bu sırada KPSS imtihanına girip başarı elde edip atanamayan 20 gencimiz intihar ediyor. Bu intihar eden 20 gencimizin yerine biraz sonra söyleyeceğim birinci halkadaki AKP yakınları hülle yapılarak sınavsız bir takım aşamalardan geçirilerek kadroya taşınıyor. KPSS sınavında başarı elde edip atanamayan, atanmayan 20 intihar eden gencimizin katili bu uygulamayı yapanlardır. Nasıl rahat yatabiliyorsunuz siz? 1100 odalı değil 5500 odalı sarayın olsa ne olacak? Nasıl yatabiliyorsun sen rahat? 20 genç kara toprakta. Hak elde ediyorlar hakları verilmediği için.

Değerli arkadaşlarım, arada önemli torpil iddiaları gündeme taşındı biliyorsunuz yıllar içerisinde. Sizler basın mensubu olarak bunlara zaman zaman tanık oldunuz. Ama günlük akan siyasetin ya da gündemi oluşturan olayların ağırlığı arasında bu torpil iddiaları eriyip gitti, uçup yok oldu.

Şimdi nerelerde torpil en çok. Devlet memuru olmada torpil, yer değiştirme işlemlerinde torpil, istifa sonrası dönüş işlemlerinde torpil, mahalli idarelere zabıta ve itfaiye personeli alımında torpil, işçi alımında torpil, adalet bakanlığına memur alımında torpil, ek ödeme veren kurumlara geçişte torpil. Varsa AKP’den bir yakının, bir yandaşın, bir kartvizitin varsa ampullü bir kartvizit bu işlemleri yapmak için hiçbir sıkıntın yok. Senin için sudan kolay işlemler. Ama bunların hiçbirisi yoksa devlette kadroya girmeyi de, çalışmayı da, liyakata bağlı yükselmeyi de unutacaksın kardeşim. Bu dönemin gerçeği bu. Sadece kaçak saray değil, sadece ekonomi cinayetlerinde toprak altında kalan yüzlerce işçimiz değil. Hayatın bir başka gerçeği de bu.

Bir örnek vereceğim. Sınavsız girenleri ismen ve nerelerden nasıl baypas yapılarak geçtiklerini de paylaşacağım. Mesela Şırnak’ta KPSS sınavında AKP ilçe başkanının kardeşi puanı yetersiz olmasına rağmen büro görevlisi olarak işe alınıyor. Bu torpil iddiasıyla mahkemeye tanışıyor. Bu kişi, bu bayan puanı 68,87’yle son sırada iken ataması yapılıyor ama aynı sınavda 80.61 ile birinci olan kişi listede işe başlatılmıyor.
Değerli arkadaşlarım, bir toplum böyle çürür. Bir toplum içten içe hukuksuzlukla çürür, adaletsizlikle çürür, güvensizlikle çürür.

Şimdi siyasetçinin görevi adam kayırmak mı? Siyasetçinin görevi kendine yakın olan yandaş diye niteleyebileceğimiz insanları devlet kapısında ekmek sahibi yapmak mı? Diğer vatandaşlar, diğer yurttaşlar eşit hak bekleyen, eşit hukuk bekleyen diğer yurttaşlar? Ondan sonra bir lokma bir hırka, adalet, biz şuradan geldik, biz şurada halkın içindeyiz, ramazanda iftar sofrasında bağdaş kurup oturuyoruz. Geç onları geç.

Değerli arkadaşlarım, şimdi bakın nasıl işliyor bu torpil çarkı? AKP’li bakan ve milletvekillerinin birinci derece akrabaları, arkadaşları KPSS’yi kazanamamalarına rağmen hüllelerle devlet memuru yapıldılar. Bunun için kullanılan basamaklardan bir tanesi valilik özel kalem müdürlükleri. Burada bu kadrolar, istisnai kadrolar olduğu için devlet memurluğuna geçişte bir köprü ayağa, köprü vazifesi gördü.

Şimdi KPSS’yi kazanamayan birinci derece yakınlar, çevreler valilik özel kalem kadrolarıyla bu istisnai kadrodan bir iki gün orada bulunduktan sonra derhal devlet memuru kadrosuna başka bir yere atlatıldılar, geçirildiler. Tabi bu kadarda kalmadı. Bu mahdumlar, bu yakınlar, bu birinci derece akraba çevresi devlete bir şekilde kapağı attıktan sonra daha organize işlere girmeye başladılar. Organize işler sadece bir Türk filminin adı değil. AKP’nin siyaset karnesinin de adı. Organize işlere girmeye başladılar. Maaşlarını az bulanlar atladıkları yerlerde iyi maaş alabilecekleri bir takım üst kurullara zıplatıldılar. Bu kurulların başında da neler geliyor? O kurulların yetkilileri de duysun. Hakkı yenen tüm yurttaşlarımda duysun. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı. Bu atlama yerlerinden biri. EPDK Enerji Piyasası Denetleme Kurulu. Bir başkası sık olarak kullandıkları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı. Başka? TRT tam bir çiftlik. Özgül ağırlığının olduğunu ifade eden, zaman zaman ağlayan, vicdan görüntüleri sergileyen TRT’den sorumlu bakan. Bir diğeri Yurtkur zıplama yerlerinden. Adeta AKP çiftliğine dönüştürüldüler.

Değerli arkadaşlarım, bu durumda KPSS’de çalışıp hak ederek kadro, umut bekleyen, iş bekleyen gençlerimiz soruyorlar KPSS varsa neden torpil var. Eğer torpil oluyorsa niye KPSS yapıyorsunuz?

Şimdi örnekleri sergileyeceğim dikkatle dinlemenizi ve bunları da dağıtacağım size. Bilhassa sınavsız olanlar. Mesela Erdoğan’ın AKP Genel Başkanlık makamındaki Özel Kalem Müdürü Fatih Can’ın kardeşi Ömer Faruk Can sınavsız olarak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında işe alınıyor ve uzman yapılıyor. Yine Erdoğan’ın Özel Kalem Müdür Yardımcısı Ahmet Demiralp’in oğlu Muhammed Demiralp İstanbul Sultanbeyli Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü görevine getiriliyor. Açıktan devlet memuru kadrosu alması sağlanıyor. Sınavsız. Erdoğan’ın oğlu şu son gemisini denize indiren geçen gün. Bilal Erdoğan’ın Kartal İmamhatip Lisesinden sınıf arkadaşı İbrahim Eren ATV’den Başbakanlığa alınıp istisnai kadrodan memur yapıldıktan sonra TRT Genel Müdür Yardımcılığı görevine getiriliyor. Bununla da yetinilmiyor organize işler başlıyor dedim ya daha sonra. Daha ballı maaş alabilsin diye Türk Telekom Yönetim Kurulu üyesi yapılıyor. Üçüncü dönemini tamamlamakta olan şuanda başkanlığını sürdürdüğü TBMM’de açıkça Atatürk’e küfür edilmesini yönetimi sırasında başını eğerek karşılayan Cemil Çiçek’in oğlu Ahmet Çağrı Çiçek 2000 yılında TBMM Dış İlişkiler ve Protokol Müdürlüğünde işe başlıyor. 2005 yılında Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığında başkan danışmanı olarak görev alıyor. 2010 yılında SPK’da Sermaye Piyasaları Daire Başkanı oluyor, daha sonra özelleştirme programında olan Toroslar Elektrik Dağıtım Anonim şirketine yönetim kurulu başkanlığı görevine getiriliyor. Mayıs 2012’de de EPDK üyeliğine getiriliyor. Hepsine sorarsanız son derece vicdanları rahat. Hak hukuk peşindeler. Bir lokma, bir hırka. Kanaat, şükür.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, coğrafya öğretmeni baldızı var Esin Kara. Herhangi bir sınava girmeden TOKİ’de göreve başladı. Yine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in basın danışmanı Sibel Tokgöz Türkiye gazetesinde muhabirlik yaparken Nisan 2008’de Başbakanlıkta istisnai memur olarak göreve başlatılıyor. Temmuz 2008’de kendisine TRT’de araştırmacı kadrosu veriliyor. Geçici görevle Mehmet Şimşek’in yanında basın danışmanı olarak çalışmaya devam ediyor. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz. Abisinin bacanağı Mustafa Yaman sınavsız olarak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında işe alınıyor ve uzman yapılıyor. TİB’de uzman olacak eğitimli başka hiç personel yok, hiç insan yok, hakkıyla sınava girip buraya talip olan kimse yok. İçişleri Bakanı Efkan Ala, hani şu kapıyı kırın alın kardeşim diyen var ya, hukuk mumuk vız gelir bize diyen var ya. Kız kardeşi Elif Ala sınavsız olarak Şırnak valiliğine özel kalem müdürü yapılıyor, hiç bekletilmeksizin önce memleketi Erzurum’a, ondan sonrada Ankara’da Gençlik ve Spor Bakanlığına memur olarak atanıyor. İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş, kızı Nurdan Güneş, şimdiki İçişleri Bakanı Efkan Ala Batman Valisiyken sınavsız olarak valilik özel kalem müdürü yapılıyor. Burası basamaktı söylemiştim hatırlıyorsunuz. Yine Osman Güneş’te Efkan Ala’nın kız kardeşinin Şırnak’ta yine sınavsız şekilde vali özel kalem müdürlüğü görevine getiriyor. Her iki valinin de yakınları bulundukları yerde hiç görev yapmadan farklı yerlere hemen atanıyorlar. Osman Güneş’in kızı Nurdan Güneş eşinin yanına Ankara’ya tayin ediliyor, Efkan Ala’nın kız kardeşi Elif Ala’da babasının yanına memleketi Erzurum’a gönderiliyor. Ne ballı akrabalıklar bunlar. KPSS sınavında puan almaya çalışan namuslu gençlerimiz.

Yine Osman Güneş, oğlu Abdülhamit Güneş önce Şırnak valiliği özel kalem müdürlüğüne, ne valilikmiş özel kalem müdürlüğü kadrolarına bakın. Atanıyor ardından bir gün bile Şırnak’a gönderilmeden Başbakanlığa memur olarak aldırılıyor. Sonrasında ise yine sınavsız bir şekilde imkanları daha iyi olan TİB’e aktarılıyor. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına aktarılıyor. Bununla da kalmadı yine aynı kişi güvenlikle ilgili hiçbir en ufak tecrübesi olmamasına rağmen Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı oluyor breh breh breh. Bilim ve Sanayi Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın yakın arkadaşı Arif Koyuncu bir belediyede özel kalem müdürlüğü verilerek, hep aynı yol dikkat edin. İstisnai kadrodan memur yapılıyor daha sonra önce TRT’de müşavir, ardından da TÜBİTAK’ta Genel Sekreter yapılıyor. Hani şu hayvanat bahçesi müdürünün başkan olarak atandığı TÜBİTAK. Dünde güreş hakeminin devlet tiyatrolarına İstanbul’da müdür olarak atandığına tanık olduk. Ehliyet, liyakat, uzmanlık. 1150 odalı sarayda istediğin kadar otur.

Değerli arkadaşlarım, bir dönem muhatabım olarak görev yaptı Sayın Hüseyin Çelik’in 2007 yılında Kanal 7 muhabiri Ertan Ömeroğlu Özel Kalem Müdürlüğüne getiriliyor milli eğitim bakanıyken. Daha sonra Nisan 2008’den sonra TRT’ye kaydırılıyor ve müdür yapılıyor.

Şimdiki muhatabım, çözüm sürecinin gizli aktörlerinden biri Beşir Atalay. Kızının arkadaşı olarak tanıttığı Melahat Çelebiöz’ü önce sınavsız olarak bakanlık müşavirliğinde göreve başlatılıyor, sonrada Atom Enerjisi Kurumuna uzman olarak atanıyor. Einstein bile intihar ederdi herhalde görse. Fatma Şahin şuanda Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı, eski bakan. Erkek kardeşi Ünal Kıymık açıktan Muş valiliği özel kalem müdürlüğüne atanıyor ve devlet memuru olması sağlanıyor. KPSS o nedir? Bir kesim için öyle bir şey yok. Bir kesim için AKP vesayetinde olmak var. Eski milli eğitim bakanlarından Nimet Çubukçu’nun özel kalem müdürü Rukiye Karçaaltıncaba Kanal 7’de eğitim muhabiri. Önce bakanın özel kalem müdürü yapılarak memur olması sağlanıyor, kadrosu Ağustos 2008’de TRT’ye alınıyor. Halen TRT’de uzman olarak maaşını alıyor.

Sadık Yakut, biliyorsunuz TBMM Başkan Vekili. Oğlu KPSS’yi kazanamıyor. Sınavsız bir şekilde Malatya valiliği özel kalem müdürlüğüne atanıyor, memur yapılıyor, sonrasında Ankara’ya bir kamu kurumuna birinci hukuk müşaviri olarak atanıyor.

Değerli arkadaşlarım, revamı bu? AKP Niğde milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu’nun oğlu Kırşehir belediyesine sınavsız özel kalem müdürü olarak atanıyor. Ardından Vakıflar Genel Müdürlüğüne uzman olarak atanıyor. Şuanda da Efkan Ala’nın sağ kolu olarak biliniyor. AKP milletvekili Oğuz Kaan Köksal’ın yeğeni Övgü Yağar Köksal Düzce valiliği özel kalem müdürü yapılıyor. Eski AKP Uşak milletvekili Mustafa Çetin’in damadı Volkan Metin Tekirdağ valiliğine açıktan özel kalem müdürü olarak atanıyor. Ardından da uzman olarak TRT’ye geçiş yapıyor. Yine aynı Mustafa Çetin’in diğer kızı Hale Hamurculu valilik özel kalem müdürlüğü görevine açıktan atanıp sınavsız bir şekilde oda yol kolay artık öğrendi herkes değil mi? Memur yapılıyor önce kültür bakanlığına, sonrada Cumhurbaşkanlığında görev yapıyor. Şuanda da Merkez Bankasında çalışıyor. Yani her yerde uzman var. En tepedeki de öyle ya. Her konunun uzmanı. AKP Batman milletvekili Ahmet İnan’ın danışmanı Çetin Tüzün 2005 yılında Batman valiliği özel kalem müdürü olarak göreve başlatılıyor, memur yapılıyor, daha sonra milletvekilinin danışmanı oluyor. Kadrosu Nisan 2008’de TRT’ye alınarak TRT 6’da müdür olarak göreve devam ediyor. İçişleri Müsteşar Yardımcısı Aziz Yıldırım’ın yeğeni Eyüp Gümüş sınavsız olarak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında işe alınıyor ve uzman yapılıyor. Yine Emniyet Genel Müdürü olan eski Hatay Valisi Celalettin Lekesizin yeğeni Burak Lekesiz İzmir valiliğine özel kalem müdürü olarak atanarak memur yapılıyor, sonra bir hafta içerisinde memleketi Yozgat’a memur olarak tayin ediliyor. Yozgat’taki bir kamu kadrosu için KPSS sınavına girip Yozgat’ta o kadroyu tercih eden puanı kaç olursa olsun isterse 100 üzerinden 100 alsın. Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Cemal Boyalı’nın birde DDK Başkanı. 47 yaşındaki ortaokul mezunu erkek kardeşini açıktan memur olarak atıyorlar. Bir hafta sonrada Konya iline bağlı maliye bakanlığı emrine nakli yapılıyor. Bu Boyalı’nın 3 yıldır üniversite sınavını kazanamayan 21 yaşındaki lise muzunu kızı da açıktan memur olarak atanıp bir ay sonra İzmir Defterdarlığı emrine naklen gönderiliyor. Devlet adına denetleme yapan kurulun başkanının yakınları. Kim kimi denetliyor? Kediye ciğer emanet edilmiş.

Yine Devlet Denetleme Kurulu üyesi Mehmet Ali İlhan’ın oğlu 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görevden ayrılmasından 3 gün önce açıktan devlet memuru olarak atanıyor. Hani o da giderayak. Yine Devlet Denetleme Kurulu üyesi Abdülkadir Develi’nin yeğeni yine Abdullah Gül’ün görevden ayrılışının son gününde açıktan devlet memuru olarak atanıyor.

Değerli arkadaşlarım, bir listede dağıtacağım size. Bunlar özellikle sınavsız olarak demin söylediğim hülle mekanizmasıyla istisnai durumdan devlet memuru KPSS’siz yapılıp hemen bir iki gün içerisinde esas talepleri olan noktalara yavaş yavaş yükseldiklerinin resmidir. 

Koç; 'AKP’den atanamadığı için intiar eden 20 öğretmenin hesabı sorulacak'

Şimdi, bu durumu içine sindirebilen, gerçekten bu AKP hep söylüyorlar ya çalıyorlar ama iş de yapıyorlar. Doğru hem çalıyorlar hem de iş yapıyorlar bak. Hem çalıyorlar, hem de iş yapıyorlar. Nalıncı keseri gibi.
Değerli arkadaşlarım, bu bir vicdan sorunudur, bu bir ahlak sorunudur. Bu bir gerçekten inançlı bir insanın yüreğinin kaldırmayacağı, hukuka saygılı bir yurttaşın kabul edemeyeceği bir durumdur. Ben bunu atanamayan yüzbinlerce öğretmen adayına, onların ailelerine, intihar eden KPSS’de hak kazanıp atanamayan 20 gencimize, ailesine, atama bekleyen binlerce ziraat mühendisine, harita mühendisine, tıbbi sekretere, sağlık teknisyenine. Bunların hakları duracak AKP zevatının yakınları hülle yoluyla devletin ballı maaşlı kadrolarına sınavsız bu şekilde yükselecekler. Takdir milletin. Hiç kimse halinden şikayet etmesin.
Bakın geçen gün Ankara’nın Güdül ilçesinin Çağ ve Güneyce köylerinde Çağ’da bilhassa 8 – 10 tane çok genç ziraat mühendisi arkadaşla karşılaştım. Köyde sohbet ettik ettik kavak mantarı diye çok özel bir şey yetiştiriyorlar. Hem teknolojide kullanılıyor, hem mutfakta kullanılabilecek bir şey ve köylülerle beraber orada büyük bir şevkle üretim yapıyorlar. Türkiye verimli olabilecek birçok alanda yetişmiş birçok gencini kullanma şansına sahipken böyle bir devlet partisinin uygulaması karşısında bu haksızlıklarla karşı karşıya bütün hakkı yenen gençlerimiz adına söylüyorum. Onların mağdur edilen aileleri adına söylüyorum. Bu namertlerden hesap sorulacak. Bu vicdansızlardan hesap sorulacak. Hiçbirinizin hakkı bunların bir tarafında bırakılmayacak.

Evet değerli arkadaşlarım, bu sıkıntılı bir durumdur. Ama bunların teşhir edilmesi lazım, bunların anlatılması lazım. Troller istedikleri kadar yazsınlar, çizsinler, bağırsınlar. Bunlar bu AKP döneminin en acı gerçeklerinden birisi. Arkadaşlarım bu AKP ve torpil kadrolarını, bu arada sınavsız kısımları söyledim ben. Daha birçok şimdiki Cumhurbaşkanının teyzesinin bilumum oğullarının nerelerden ne şekilde nasıl devlette nerelere yükseltildiğine dönük her türlü şey arkadaşlarımızın elinde olacak.

Ben bu konunun üzerinde durduğum için Pazar günü bilinsin, yaşanan olaylar toplumun vicdanında sorgulansın. Bunun için bu basın toplantısını düzenledim. Dün Sayın Genel Başkanımız gündemle ilgili değişik sorulara yanıt verdi. Bugün henüz oluşan bir gündem yok. O çerçevede ben müsaade ederseniz her zamanki gibi soru alarak tamamlamayım. Bu bilgilerle yetineyim. Sizlere de iyi haftalar diliyorum, iyi çalışmalar diliyorum.”

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları