loading
close
SON DAKİKALAR

AKP, Yanlış Hesaba Devam Ediyor

Hakan Tahmaz
Tarih: 11.02.2012

Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan hatta Turgut Özal’da bunun çıkış yolu olmadığını fark ettiklerinde iş işten geçmişti...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın TBMM’de yaptığı bütçe konuşmasının Kürt meselesiyle ilgili bölümü hala tartışılıyor. Bunun iki nedeni var. Birincisi bir süredir hükümet Kürt politikasını esas olarak 1990’lardaki gibi güvenlik eksenli yürütmesine karşı, Arınç’ın şimdiye kadar hiçbir hükümet veya devlet yetkililerinin dillendirmediği bir biçimde ve kapsamda Kürtlerin haklarının teslim edileceğini söylemesi oldu.  İkincisi de diğer AKP ve hükümet yetkililerinin Arınç’ın tam tersine izlenen politikada ne derece kararlı olduklarını gösteren açıklamaları oldu.

Pratik gelişmeler, gördüklerimiz bugüne kadar izlenen siyasette devam edildiği gösteriyor ve Arınç’ı yalanlıyor. Bülent Arınç ile diğer Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in son günlerdeki açıklamaları birbirini çelişmektedir. Ya da başka bir ifadeyle iki icracı Bakan, hükümetin rotasını Arınç’ta çok farklı ve tam ters yönde olduğunu söylüyor. En azından şimdiki uygulama da bu yönde.

Bu durumda Bülent Arınç iki nedenle bu açıklamayı yapmış olabilir. Birincisi Kürtleri oyalamak, gerilen siyasi ortamın tansiyonu düşürmek. İkincisi de gelecekte izlenecek siyaseti işaret ediyor denebilir.

Bu mümkün? Yani bugün Kürt siyasal hareketi askeri ve siyasi operasyonla elimine ederek, Kürtlerin siyasal, sosyal, kültürel haklarını tam ve evrensel ölçeklerde kullanılmasını sağlamak mümkün mü?

Devletin geleneksel politikasının açmazı da tam bu noktadadır. Birinci bu yaklaşım Kürt hareketini hala salt silahlı bir güçle sınırlı bir vaka olarak görmekten kaynaklanıyor. Ya da aynı zamanda sosyal bir hareket olma özelliğini güvenlik eksenli politikalarla ortadan kaldırılacağına dayandırılıyor. Bunun PKK’nin silahlı eylemlere ilk başladığında gerçekleşme ihtimali daha yüksekti.  İkincisi ise, 30 yıldır uygulana gelen güvenlik eksenli ya da asayiş politikalarının yanlışlığının Hizbullah ve JİTEM gibi gizli örgütlerin ve yasadışı devlet uygulamalarına indirgenmesinden kaynaklanıyor. Yani dağlarda öldürülen gençlerin ve cezaevine tıkılan Kürt siyasetçilerin Kürt toplumu üzerinde yarattığı etkinin yanlış hesaplanmasından kaynaklanıyor. Hesap yanlış yapılıyor.

Atalay ve Şahin’nin,  KCK operasyonları devam edecek biçimdeki, hatta BDP’nin kapatılmasının zemini oluşturmayı amaçlayan beyanları bütün Türkiye’ de nasıl bir negatif etki yarattığın görülememesi,  Türkiye’yi AKP eliyle bir uçurumun kenarına getirdi. İçişleri Bakanı’nın son hamlesiyle BDP’nin de kapatılması uçurumdan aşağıya hep birlikte yuvarlanmak olacaktır.

Bu nedenle Arınç’ın açıklaması zerre kadar inandırıcı değil. Kürt hareketini ezmeye, yok etmeye indirgenmiş Kürt politikası Türkiye’nin geleceğini karartmaktan başka bir işe yaramayacak.

Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan hatta Turgut Özal’da bunun çıkış yolu olmadığını fark ettiklerinde iş işten geçmişti. Umarız tarih yeniden yaşanmaz. 

Hakan Tahmaz

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları