loading
close
SON DAKİKALAR

Çıkarılacak derse giriş

Hakan Tahmaz
Tarih: 21.11.2012

Hakan Tahmaz yazdı, Türklerdeki bölünme ve Kürtlerdeki tasfiye korkusu bu tablonun oluşmasına yol açıyor...

Açlık grevlerinin bitirilmesinden çıkarılacak çok ders var.

Ama biri var ki çıkarılacak derslerin en tepesinde duruyor.

İnsani duyguların ve hassasiyetlerin yitirilmesi yolun sonudur.

Cumartesi akşamı bazılarının bu durumda görmüş olmak benim için çok düşündürdü.

Doğrusu işin içinden çıkamadım.

Cumartesi akşamı İmralı’dan gelen  “açlık grevlerini bitirin” çağrısı,  sosyal medyada “kim kazandı” tartışmasının Kürt sorununun yarattığı sosyal yarılmanın derinleşerek sürmesinin toplumu en insani duygulardan ve hasiyetlerden hızla ve vahşice uzaklaştırdığını gösterdi.

“PKK ve açlık grevcileri mi geri adım attı, hükümet mi dize getirildi”  ya da “kim kimin bileğini büktü” tartışması  “ölümlerin bir biçimde engellenmiş olması” halinden daha fazla önemsenmesi ve galibiyet çığlıklarının atılması geçirilen toplumsal travmanın belirtisidir.

Bundan çıkarılacak dersler var.

Türklerdeki bölünme ve Kürtlerdeki tasfiye korkusu bu tablonun oluşmasına yol açıyor.

Bu korkuları yenmeden, çözümün önü açılamaz.


 Her ötekileştirici, her nefret söylemi, her türden ayrımcı söylem ve tavır bu korkular güçlendiriyor ve kalıcılaştırıyor.
Bu yoldan yürümekte ısrar etmek, toplumsal çürümeye ve ayrışmaya zemin oluşturuyor.


Bu tehlikenin farkına varmak ve bu tehlikeyi önemser hale gelmek açlık grevlerinden çıkarılacak derslerin başında gelmek zorunda.


Açlık grevleri sonrasında medyada süren tartışmaya baktığımızda barış için fazlaca  umutlanmamıza vesile olacak bir tartışmanın sürmediğini görüyoruz.


Sürecin aktörlerinin süreçten derinlikli bir dersler çıkardıklarına dair işaret söz konusu değil.


AKP’nin politikalarında radikal değişikliğe ihtiyaç olduğunu gösteren bir sonuç çıkardığına dair işaret yok.


 Umutlar yeniden ancak,  AKP’nin politikalarında “zaman kazanma, oyalanma veya uzatmaları oynama” gibi isimlendirilen son dönem politikalarını terk edeceğine dair bir emare belirmesiyle yeşerebilir.


Bunun için erken olduğu ileri sürülebilir. Ama AKP çevrelerinde gelen işaret eski politikaya yeni ambalaj bulunacağı doğrultusunda.


Örneğin Öcalan ile görüşme  artık koster bozuk bahanesiyle engellenmeyecek ama Kürtleri talep ettiği gibi bir müzakere süreci başlamayacak.


AKP’nin Öcalan’ı, kendi ihtiyaçları doğrultusunda değerlendirmeye devam edecek. Öcalan buna rıza göstermeyince de yerinden saymaya devam edilecek.


Kürt hareketinin bu süreçten, Oslo sürecinin tekrarını önleyecek dersler çıkarması şart.


Aksi halde Oslo sürecinde masanın devrilmesinin faturasını ödemek zorunda kaldığı gibi yeni faturalarla karşı karşıya kalacaktır. Bu kez çok daha ağır olacaktır.


Bu derslerin başında da hiç kuşkusuz hepimizin geleceğini iki kişinin ( R.T. E ve Öcalan’ın) belirlemesine terk etmemeli veya bu algıyı değiştirmek durumundadır. Bu algı veya tutum demokratik bütün zeminleri anlamsızlaştırıyor.


Bu AKP’nin işini kolaylaştırıyor, Kürt hareketininkini zorlaştırıyor.


Bu büyük bir tehlike ve açmaz.

Hakan Tahmaz

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları