loading
close
SON DAKİKALAR

Gözaltında zırlayan bavulcu çocuk.

Mustafa Mutlu
Tarih: 10.08.2014

Mustafa Mutlu; düzmece ve sahte belgelerle dolu bir bavulla, sadece Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değil ülkenin başına çorap ördü.

Fethullahçı ve "Bavulcu Gazeteci"yi tanıyorsunuz:

Mehmet Baransu!

Yıllar önce eline tutuşturulan düzmece ve sahte belgelerle dolu bir bavulla, sadece Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değil ülkenin başına çorap ördü.

Atatürk ilke ve devrimlerine inanan subayların ordudan tasfiye edilmesini sağladı.

Yüzlerce masum insanın senelerce zindanda çürümesine neden oldu.

Ülkeyi bölmek ve din devletine dönüştürmek isteyenlerin ekmeğine, bilerek ya da bilmeyerek yağ sürdü.

Getirdiği bavulla sadece Balyoz kumpasının mimarı olmadı; aynı zamanda Ergenekon başta olmak üzere diğer kumpaslara da sürekli düzmece bilgi ve belge taşıdı.

***

Bu arkadaş henüz 37 yaşında...

Ardahan'ın Göle ilçesinde doğdu.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdi, Mehmet Ali Birand'ın yanında, yani 32. Gün programında mesleğe başladı.

Daha sonra Fethullahçılar'ın çıkardığı Aksiyon dergisine geçti.

İşte; o andan sonra Allah ona, "Yürü ya kulum" dedi.

***

1997-2000 yılları arasında Aksiyon'da eften püften işler yaptıktan sonra ABD'ye gitti ve tam üç buçuk yıl kaldı.

Yani meslekten, üç buçuk yıl koptu.

Bu süre içinde ABD'de F Tipi yapılanmanın önemli isimleriyle tanıştı, deyim yerindeyse tam bir "sniper" (keskin nişancı) gazeteci olarak yetiştirildi.

Onlarla yatıp, onlarla kalktı!

Kendisinden istenen tek şey, verilen emirleri itiraz etmeden yerine getirmekti.

***

2004'te Türkiye'ye döndü.

Deneyimi olmamasına karşın, tarikat ilişkileri sayesinde Hürriyet gibi girilmesi neredeyse mucize olan bir gazetede iş buldu.

Ancak bu gazetede "istediği işleri yapabilmesi" mümkün olmayınca yeni kurulan ve F Tipi yapılanma tarafından çıkarılan Taraf gazetesine geçti.

***

Sonrasını yazının girişinde anlattım; yinelemeye gerek yok!

İşte; bu arkadaş önceki gün Çağlayan Adliyesi'nin önünde polis tarafından gözaltına alınmış...

Polislerin kendisine doğru geldiğini görünce koşarak kaçmaya çalışmış ama başaramamış...

İşin en ilginç yanı ne biliyor musunuz?

Gözaltında olduğu haberini bile Twitter'dan attığı mesajlarla kendisi duyurmuş... Yazım hatalarını düzeltmeden yayınlıyorum:

"Kumpas. Gözdağı. Usulsüz gözaltı. Dört polis darp etti beni Çağlayan önünde. Kolum, belime darp. Dayak. Yuhh diyorum."

"GBT'me bakmadan gözaltı kararını biliyor polis."

"Gözaltına alındım, darp edildim polisçe. Çağlayan'dayım."

"Kolumu çizdiler. Yumruk."

***

Bavulcu arkadaş gerçekten de "terörle mücadele edenleri hedef göstermek", "basın yoluyla hakaret" ve "hakaret" suçlarından gözaltına alınıp Adliye'nin nezarethanesine konulmuş ama nasıl olduysa cep telefonunu teslim etmemiş ve şakır şakır twit atmış!

Yetmemiş "darp edildiğini" söylediği kolunun fotoğrafını bile çekip, paylaşmış...

***

Bu yazının yazıldığı saat itibarıyla sonucun ne olacağını bilmiyorum. Büyük bir olasılıkla savcıya ifade verdikten sonra salıverilecektir.

Ne diyeyim, bugüne kadar iyi ya da kötü ne yaptıysa...

Bin katı onun da başına gelsin!

Amin...

EDEN BULUR!

Aşağıdaki atasözlerini gözaltına alınacağını anlayınca utanmadan kaçmaya çalışan, yakalandıktan sonra da Twitter'da zırlayan Bavulcu Baransu'ya ithaf ediyorum:

* Alma mazlumun âhını, çıkar âheste âheste.

* Zulm ile âbâd olanın sonu berbâd olur.

* Az kaz, uz kaz, (kuyuyu kendi) boyunca kaz.

* Elbette olur ev yıkanın hanesi virân...

* Ele attığın taş başını yarar...

* Ağlatan gülmez.

* Etme-bulma dünyası.

* Etme komşuna, gelir başına.

* Çalma kapıyı, çalarlar kapını.

* Kazma kuyuyu, kendin düşersin.

* Kötülük eden, kötülük bulur.

* Mazlûmun âhı, indirir şâhı.

GÜNÜN SORUSU

Baransu kardeş... Kuddusi Okkır, Abdülkerim Kırca, Kaşif Kozinoğlu, Ali Tatar, Berk Erden, İlhan Selçuk, Uçkun Geray, Türkan Saylan, Teoman Koman, Mehmet Haşimoğlu, Engin Aydın, Erhan Göksel ve Murat Özenalp... Bu isimlerin hepsi, senin mucidi olduğun ya da sahte malzeme taşıdığın davalar nedeniyle ölen ya da onur intiharı eden isimler. Sorum basit:

Dört duvar arasındayken, ziyaretine geldiler mi?

DEVRİMCİLERİN KADERİ!

Bugün seçim günü... Sonuçlar şimdiden hayırlı olsun!

Kim seçilirse seçilsin; önemli değil.

Önemli olan, seçilen kişi karşısında sizin alacağınız tavır...

Unutmayın; tebaaya diktatör değil, cumhura başkan seçiyorsunuz...

Bu durumda eğilmeyecek, bükülmeyecek, tırsmayacak, korkmayacak, gerekirse sonuna kadar savaşacaksınız!

Yani mühürü teslim edip kenara çekilmeyeceksiniz.

Eğer çekilirseniz; o zaman seçeceğiniz kişi, kim olursa olsun diktatörleşir.

"Biz varız" demeyi başarırsanız; en gözü dönmüş diktatör bile Fas'a kaçar! Ama Kral, bu kez o kaçağı kabul eder mi, etmez mi işte onu bilemem...

***

Kısacası... Sandıklar açıldığında kahrolmak yok...

Unutmayın, devrimciler her yangında küllerinden yeniden doğar.

Bu çok yorucu olsa bile, devrimcilerin kaderi ve doğası budur!

GÜNÜN İSYANI

Türkiye Cumhuriyeti'nin 58 Başbakanı, devleti 80 yılda toplam 260 milyar lira, son Başbakan ise 11,5 yılda 333 milyar borçlandırmış... İsyanım; ekonominin durumunun iyi olduğunu söylemeye devam eden salak ya da sahtekârlara:

Hadi oradan şarlatanlar!

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları