Leyla Aydemir davası: Mahkeme başkanı Leyla'nın babasına 'ölen kızın babası gibi değil sanık gibi davranıyorsun' dedi

Ağrı'da 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in kaybolduktan 18 gün sonra ölü bulunmasıyla ilgili 1'i tutuklu 7 kişinin yargılandığı davada, mahkeme başkanı çocuğun babasını 'mağdurun babası gibi değil de sanık gibi davranmakla' suçladı.

İfadesi alınan anne ise, bildiklerini anlatmasını isteyen hakime 'imanımı yakamam, kimseyi yakamam, gözümle görmedim susma hakkımı kullanıyorum' dedi.

Ağrı 1. Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya tutuklu bulunduğu Elazığ'dan SEGSİS sistemi aracılığıyla katılan ailenin kuzeni Mehmet Ali Aydemir suçlamaları reddetti.

Ailenin avukatı Ali Artuk, ailenin davadan bir gün önce kendisine 'biz şikayetimizi çekeceğiz, sen de gelme' dediği için duruşma salonunda avukatsız bulundukları bildirildi.

Anne Şükran Aydemir, duruşma salonunda ise şikayetçi olduğunu söyledi.

Mahkeme başkanının "Sana baskı yapıp korkutuyorlar mı? Bak kızın ölmüş, anlat. Bize yardımcı ol" sorusu üzerine 'Önce Allah'a, sonra devlete ve mahkemeye' güvendiğini söyledi ve şöyle devam etti:

"Kızımı kim o şekilde öldürdüyse aç susuz bıraktılar. Kızımı kim o şekilde öldürdü, zulümdür. Çıplak niye soydunuz? Benim 6 çocuğum daha var kim yaptıysa şikayetçiyim. İmanımı yakamam. Kimseyi yakamam gözümle görmedim. Susma hakkımı kullanıyorum."

Baba Nihat Aydemir ise, aile bireylerinin olayın faili olduklarına inanmadığını söyledi.

Heyet başkanının 'neden aileni koruyorsun' sorusu üzerine, "Ben onları korumuyorum. Eğer onlar yapmışsa onlardan da şikayetçiyim. Ama ailemin bu işi yaptığına inanmıyorum" dedi.

Nihat Aydemir, "Asıl benim şüphelendiğim kişiler Ali ve Mehmet K." dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Sen, ölen kızın babası değilsin de sanık gibi davranıyorsun. Çok ciddiyetsiz bir adamsın. Magazin programlarındaki gibi altını doldurmadan birilerinden şüpheleniyorsun" dedi.

Tutuksuz yargılanan sanıklardan, küçük kızın amcası Musa Aydemir ise, Leyla'nın en sevdiği yeğeni olduğunu söyledi ve "Tarlada fotoğraflarını ve videosunu çektim. Daha sonra evin gönüne getirip bıraktım. 18 gün boyunca jandarma ve emniyetle birlikte ben de aradım. Günde 3- 4 saat uyudum. Arama yaptığım zamanlarda da camideydim. Jandarmadan bile daha çok ben aradım. Burada olduğum için çok üzgünüm. Video ve fotoğraflarını çektiğim için medya çok üzerime geldi" dedi.