loading
close
SON DAKİKALAR

LÖSEV'li babalar

LÖSEV'li babalar
Tarih: 16.11.2025 - 07:41
Kategori: Sağlık, Yaşam

Psikolog Üstün Dökmen: LÖSEV, Dr. Üstün Ezer’in eseri olan dünya çapında bir kuruluştur. 400 yatak kapasitesi olan Lösante’ye sadece 200 yatak için ruhsat verilmiştir. Bu ruhsatın 400 yatağa çıkarılmasını gönülden diliyorum.

Psikolog Üstün Dökmen, cumhuriyet gazetesinde, köşe yazısında LÖSEV ve Lösante Hastanesini anlatıyor;

Bilim insanları arasında ve toplumda genel kanı erkeklerin empatik becerilerinin kadınlara oranla daha düşük olduğu ve erkeklerin çeşitli duygularını fark ve ifade etmek konusunda güçlük yaşadıkları şeklindedir. Ben bu görüşe tam olarak katılmıyorum. Erkeklerin de derin duygularının bulunduğu konusunda yeni şahit olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

LÖSEMİLİ ÇOCUKLARIN BABALARI  

Birkaç gün önce Lösante’nin yedinci katına çıkmıştım. Hastanenin kuzey yönündeki boş arazide katlardan okunacak şekilde yazılmış çok sayıda insan ismi gördüm. Hepsi farklı renkte iri taşlarla yazılmıştı. Bunun ne olduğunu sordum. Meğer Lösante’de tedavi için yatan lösemili çocuklar beşinci katta anneleriyle kalıyorlarmış, babaların ise sık sık ziyaretine hijyen gerekçesiyle izin verilmiyormuş. Babalar da rengârenk taşlarla yukarıdan görünecek şekilde çocuklarının isimlerini yazıyorlarmış. Yani babalar canlarına “Geldim, aşağıdayım, yukarıya çıkamıyorum, senin adını yazdım, seni seviyorum” demek istiyorlarmış.

 

Bunu öğrenmek gözlerimi yaşarttı. O gün edindiğim bu yeni bilgiyi Burçakhan Kavukçu’ya ve roman yazarlarımızdan Özlem Binel’e ilettim. Onlar da ağladılar. Kime söylediysem etkilendi. Anladığım kadarıyla bazı babalar iki günde bir bazıları her gün hastaneye geliyor, çocuklarının yanına çıkamasalar da hastane bahçesinde duruyorlarmış.   

ERKEKLER DE EMPATİ KURAR

Mesleki deneyimlerime göre erkekler de kadınlar kadar empati kurabilmektedirler. Bir insanın karşısındaki insanın duygularını ve düşüncelerini anlaması ve anladığını ifade etmesi empati kurmak demektir. Bence kadınlar da erkekler de başkalarının duygularını ve düşüncelerini anlayabilmektedirler. Ancak toplum bunu ifade etme konusunda kadınlara izin veriyor fakat erkeklere izin vermiyor. Erkeğin sadece öfkesini ifade etmesi onaylanıyor. Böyle olunca da erkekler duygusuzmuş gibi gözüküyorlar. Lösante’de çocuklarının isimlerini bahçeye yazan babalar belki eşleri kadar ağlayıp dövünmüyorlar ama duydukları acıyı ve sevgiyi davranışlarıyla ifade ediyorlar.

SEVGİ HERKESE İYİ GELİR

Sevgi, sevilen kadar sevene de iyi gelir. Lösante’de beşinci kattan bakıp aşağıda isimlerinin babaları tarafından yazıldığını gören çocuklar babalarının da onları sevdiklerini derinden hissederler ve bu durum onların zorluklarla mücadele etmelerini büyük ölçüde kolaylaştırır. Çocuk sevildiği için kendini iyi hisseder, baba da küçük de olsa çocuğu için bir şey yaptığı, onu mutlu ettiği için kendini iyi hisseder. 

Şu an yıllar önce okuduğum bir gazete haberi aklıma geliyor. Orta yaşlarda bir erkek intihar etmeye karar verir; bahçeye son bir sigara içmek için çıkar. Çalıların arasından zayıf bir miyavlama duyar, bir yavru kedi ona bakmaktadır. Araştırır, kedi kaybolmuştur. İntihardan vazgeçer, kediyi sahiplenir. Bu olayın benzeri binlerce örnek vardır. Sevgi sevene de sevilene de iyi gelir. 

Maslow’un tanımladığı insan ihtiyaçları arasında bir gruba ait olmak ve sevilmek önemli bir ihtiyaçtır. Sevilmeye hepimizin ihtiyacı vardır ancak çocukların özellikle hasta çocukların sevilmeye daha çok ihtiyaçları vardır.

LÖSEV

LÖSEV, Dr. Üstün Ezer’in eseri olan dünya çapında bir kuruluştur. Başka ülkelerde lösemili çocukların tedavisinde en çok yüzde 92 başarı yakalanırken LÖSEV’de tedavi oranı yüzde 94’tür. Üstelik LÖSEV hasta çocukların ailelerinden tek kuruş almadan sadece insanseverlerin yaptıkları bağışlarla hizmet vermektedir.

Bir LÖSEV kuruluşu olan Lösante Hastanesi uluslararası ve ulusal denetlemelerde en iyi hastane seçilmektedir, yüz üzerinden 99.99 puan almıştır. 400 yatak kapasitesi olan Lösante’ye sadece 200 yatak için ruhsat verilmiştir. Bu ruhsatın 400 yatağa çıkarılmasını gönülden diliyorum. İyiliği, iyilik halini desteklemek hepimizin görevidir.

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları