loading
close
SON DAKİKALAR

Mahir Ünal: 15 Temmuz kutlamaları henüz 4. yılında olduğu için erteleyemeyiz, toplumsal olarak sonuçları olur

Mahir Ünal: 15 Temmuz kutlamaları henüz 4. yılında olduğu için erteleyemeyiz, toplumsal olarak sonuçları olur
Tarih: 28.08.2020 - 10:25
Kategori: Siyaset

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Milli bayramlarımızla ilgili herhangi bir sorunumuz söz konusu değil. 15 Temmuz kutlamaları henüz 4. yılında olduğu için erteleyemeyiz. Toplumsal olarak sonuçları olur" dedi.

AKP Tanıtım ve Medya Başkanı Mahir Ünal Haber Global'de 'Jülide Ateş'le 40' isimli programa konuk oldu.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Ali Babacan, AK Parti oylarını bölebilir mi?" sorusuna yanıt verdi. Ünal, "Bugüne kadar yaptığımız araştırmalarda ne Babacan'ın ne de Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu parti bizim tabanımızdan oy gitmiş değil. Zaten oy diyebileceğimiz bir oy oranları da söz konusu değil" dedi.

"AK Parti erken seçim istiyor mu?" sorusuna yanıt veren Ünal, "Biz her ay 3 ile 5 arasında kamuoyu araştırması yapıyoruz ve dört ayrı anket şirketiyle çalışırız. Bunların yaptığı araştırmaları algı haritalarıyla çıkarır, seçmen sadakatinden partiler arasına geçişe kadar bunları belirler ve iletişimimizi bu araştırmalara göre kurgularız. Bizim yaptığımız bu araştırmaların erken seçimle bir alakası yok. 3 yıl gibi bir iktidar süresi olan bir siyasi partinin erken seçim istemesi hiç de makul değil." ifadelerini kullandı.

Program sunucusu Jülide Ateş'in "AK Parti, İmamoğlu ve Yavaş'tan çekiniyor mu?" sorusuna, "Asla. Öncelikle salgın bütün dünyada inanılmaz bir belirsizlikle varken, yurt dışından yağmalanma görüntüleri geliyordu. Bu kriz sürecinin yönetilmesi gerekiyor. Bu süreci yönetmek için illerde pandemi kuruluşları kurulmuş. Mesela Fransa, belediyeleri pandemi kurullarına dahil etmemiş tam tersine belediyeleri işin dışında bırakmış. Bizse belediyeleri pandemi kurullarının üyesi haline getirmişiz. Şimdi durum böyleyken. Biz diyoruz ki alternatif olarak başka bir bilim kurulu oluşturmayın, şehrin kaynaklarını da valilikle beraber, zaten pandemi kurulunda belediye başkanı, beraberce yapın. Şimdi İstanbul örneğinde belediyelere yardım toplama izni valiliğin iznine bağlı. Sen pandemi kurulunda vali ile beraber iş yapıyorsun bu konuyu valiye açmıyorsun. Ya da ekmek dağıtımında pandemi kurulunun kontrolünde ekmeği dağıtman gerekiyor. Sen pandemi kuruluyla hareket etmiyorsun. Neden pandemi kurulunun üyesi olduğunuz halde birlikte hareket etmiyorsunuz? Neden ayrı baş çekiyorsunuz? Sorduğum soru bu. Biz bugüne kadar hiç kimseden çekinmedik." cevabını verdi.

"Ali Babacan AK Parti oylarını bölebilir mi?" sorusunda ilişkin şse  Ünal, "Bugüne kadar yaptığımız araştırmalarda ne Babacan'ın ne de Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu parti bizim tabanımızdan oy gitmiş değil. Zaten oy diyebileceğimiz bir oy oranları da söz konusu değil" dedi.

30 Ağustos ve 15 Temmuz kıyası

Ünal, koronavirüs gerekçe gösterilerek yasaklanan 30 Ağustos törenleri ile 15 Temmuz’u karşılaştırdı. "Milli bayramlarımızla ilgili herhangi bir sorunumuz söz konusu değil. 15 Temmuz kutlamaları henüz 4. yılında olduğu için erteleyemeyiz. Toplumsal olarak sonuçları olur" dedi.

Mahir Ünal, FETÖ konusunda CHP’nin kendilerini uyarmadığını söyleyerek şunları kaydetti:

(FETÖ’nün siyasi ayağı kim ya da kimler?) İsmet Özel der ki; 'Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar.' Aslında her şey biz yaşarken oldu. Yani FETÖ de, 15 Temmuz darbesi de, 7 Şubat MİT krizi de biz yaşarken oldu. FETÖ’cü dediğimiz insanlar, 1995’te, 99’da, 2008’de, öğretmen olarak, hakim ya da savcı olarak ya da emniyet mensubu olarak hayatın içerisinde bizimle birlikte yaşayan insanlardı. Sivil toplum örgütü görünümlü yapı bir gün devleti ele geçirmek istediğinde bunların aslında bir dini yapı olmadığı, sivil toplum kuruluşu olmadığını gördük. Bu yapı siyasetle kurduğu ilişkide siyaseti aşağıların aşağısı olarak görüyor. Siyasete sızmayı hiçbir zaman düşünmediler. Siyasetle kurdukları ilişkide de son derece açık oldular. AK Parti ile kurdukları ilişkide de son derece açık oldular. AK Parti’nin iktidara gelmesinden sonraki süreçte AK Parti’nin vesayetle ve darbelerle olan mücadelesinde, AK Parti bütün demokrasi yanlısı, darbe karşıtı sivil toplum örgütlerini yanına aldığında bunlar da geldiler. AK Parti’nin yanında kümelendiler. Ama siyasete sızmayı düşünmediler. 2013’ten sonra AK Parti bütün kongrelerinde aday seçimlerinde ince eledi sık dokudu. Burada diğer siyasi partilerin özellikle CHP’nin 17-25 Aralık ve özellikle 15 Temmuz’dan sonra kullandığı söylem, dil ve ortak hareket biçiminin kendi içlerinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

(Dini yapıların bundan sonra devlete sızmasını nasıl engelleyeceksiniz?) Şimdi öncelikli olarak bu yapılar 1985’te soruları çalmaya başlıyorlar, 96’da soruları kendileri yazmaya başlıyorlar. Yani bu tarihi AK Parti ile başlatmak haksızlık olur. Bu yapı zaten bir dini grup değildir. Bir geleneğe yaslanmaz, irfan geleneğinin bir parçası değildir. Kuruluşu itibariyle devleti ele geçirmeyi hedef edinmiş bir yapıdan bahsediyoruz. Orduda 2004 yılında biz sizi uyardık diyorlar. Ben de onlara diyorum ki siz bizi FETÖ ile ilgili uyarmadınız, irtica ile ilgili uyardınız. Zaten sizin irtica söyleminiz FETÖ’yü doğurdu. Yani insanların dinini, inancını yaşam tarzını yasaklama girişimi maalesef FETÖ’yü doğurmuştur."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları