loading
close
SON DAKİKALAR

Maltepe Sohbetleri Salona Sığmadı

Maltepe Sohbetleri Salona Sığmadı
Tarih: 16.12.2012 - 06:11
Kategori: Kültür & Sanat

Bütünşehir Yasası Nedir? sorusu sorulduğunda konu hakkında en bilgili ve yetkili isim toplantımızın konuğu CHP İzmir milletvekili ve PM üyesi Prof. Dr. Birgül Ayman Güler'dir...

Maltepe Sohbetlerinin ilki Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezinde 15 Aralık 2012 Cumartesi saat: 18.00-21.30 arasında yapıldı...

Türkiye Nereye Gidiyor? Sohbet toplantılarımızın konusu Bütünşehir Yasası Nedir? İstanbul'un Maltepe ilçesinde www.istanbulgercegi.com çağrıcılığında toplantımızın ilkini yaptık...

Toplantıya son dakika çok acil bir sağlık sorunu sebebiyle Maltepe belediye başkanı Prof. Dr. Musatafa Zengin katılamadı. Toplantının ilk bölümünde konuk Can Ataklı bir konuşma yaptı...

Prof. Dr. Birgül Ayman Güler'e toplantının ikinci bölümünde www.istanbulgercegi.com haber sitemiz yazarı Turgut Ünlü ve toplantının moderatörlüğünüde www.istanbulgercegi.com genel yayın yönetmeni ve yazarı İmambakır Üküş yaptı...


Toplantının konukları arasında gazeteci-yazar Can Ataklı, CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Beykoz Vakfı başkanı Şaban Tören, SODEV yönetim kurulu üyesi Şükran Eroğlu, Maltepe Kent Konseyi başkanı, Kartalda Yaşam dergisi sahibi Murat Özçamur, çok sayıda sendikacı, Maltepe Belediyesi meclis üyeleri, Kartal belediyesi Kartusaş şirketi yönetim kurulu üyesi Necati Kınalı ve çok sayıda kanaat önderlerinin katıldığı toplantı coşkulu bir şekilde yapıldı...


Toplumsal dayanışmayı arttırma ve toplumu bilgilendirme amacıyla düzenlenen toplantılar Türkiye'nin her noktasında siyasetçiler, gazeteciler, yazarlar, bilim insanları ve konusunda uzman kişiler ile yapılıyor...

Toplantının konuşmacısı Prof. Dr. Birgül Ayman Güler TBMM'de yapılan bütçe görüşmelerindeki konuşması sabah saatlerinde olması gerekirken son dakika AKP'nin yaptığı bir değişiklikle öğleden sonra 14.50'ye alınmış ve konuşmasının bitimiyle ilk uçağa yetişip İstanbul'a gelmiştir. 1 saatte uçakla İstanbul'a gelmesine rağmen Atatürk hava limanından toplantı salonuna iki buçuk saatte gelebilmiş ve toplantının ikinci bölümüne yetişmiştir...


Toplantının ilk bölümünde gazeteci Can Ataklı "toplumda yaşanan haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında derdimizi sorular sorarak anlatmak zorundayız. Neden 15 dakikalık yolu 3 saatte gidiyoruz, neden gazeteci, yazar, asker, öğrenci, siyasetçi, milletvekilleri ve daha birçok insan haksız tutuklu yargılanıyor. Çıktığım tüm televizyon programlarında, yaptığımız sohbet toplantılarımızda vatandaşlarımız arasında toplumsal dayanışmayı arttırma ve toplumu bilgilendirme amaçlıyoruz" dedi...

Turgut Ünlü 'Gün dayanışma ve birlikte olma günüdür. Bunu hep beraber yapacağız. Yaptığımız toplantılara her geçen gün daha fazla insan katılıyor' dedi...

Toplantının Moderatörü İmambakır Üküş "yaptığımız bu sohbet toplantıları halkımız üzerinde bir umut ışığı yakmıştır. Her gün artarak çoğalıyoruz. Buradan çıkan her arkadaş başka bir toplantıya arkadaşlarıyla gelmektedir, komşusuna anlatmaktadır. Gün yatma değil çalışma günüdür. Toplumun her kesiminin üzerinde çok yoğun baskılar var. Tek başımıza bu baskılarla başa çıkamayabiliriz ama 29 ekimde olduğu gibi, 10 kasımda olduğu gibi ve 13 aralık ta olduğu gibi birlikten güç doğmaktadır ve AKP'yi bir korku sarmaya başlamıştır. Bu korku bizim sokaktaki ayak seslerimizin korkusudur" dedi...

Bütünşehir Yasası Nedir? sorusu sorulduğunda konu hakkında en bilgili ve yetkili isim toplantımızın konuğu CHP İzmir milletvekili ve PM üyesi Prof. Dr. Birgül Ayman Güler'dir...

Güler, 'Biz burada Büyükşehir yasasını konuşacağız. Yasanın bize neler yapacağından bahsediyoruz. Ben bugün AKP hükumetinin  büyükşehir yasasını uyguladığı İstanbul'da iki buçuk saat trafikte bekleyerek öğrendim." diyerek konuşmasına başladı...

Bu kanun tasarısı Parlamentoya 8 Ekim günü geldi. Görüşmelere geçmeden önce en az 48 saat bekleme zorunluluğu var, herkes konuya hazırlansın amacıyla. Hükümet tarafının acelesi çoktu; 48. Saat doldu, bizi görüşmeye çağırdı.

16.082 köye 1581 beldeye, buralarda yaşayan halka hiçbir şey sormadan tasarrufta bulunmak anti-demokratiktir. Git sandık koy, ne diyor halk sor. Bilgi ver, “bak ben böyle böyle bir şey yapıyorum şunun için yapıyorum” de ve yaptığın şeyi açıkla. Belki de hepimizi ikna edersin! Yeterli bir zaman ver, ben de gezeyim anlatayım neden karşı çıktığımı. Bu halkın oylarıyla, temsilcileri olarak görevlendirildim. Görevimi yapmamı engelleme!

10 Ekim 21 Ekim arası alt komisyon yalap şalap bitti, günde 18 saat çalışma ile. Genel Kurula getirdiler Kurban Bayramı’ndan hemen sonra ve 12 Kasım sabaha karşı saat altıbuçukta bitti çalışmalar. Pazar günü 14.00’te başladık, pazartesi sabah altıbuçukta çıktık genel kuruldan. Memleketin başına dert olacak bir kanun, “hadi hadi çabuk” naraları içinde çıktı. 10 Ekim – 12 Kasım, 1 ay, bu bir ayın içersinde TBMM görüşmelerini bile adam gibi yapamıyorsun, çıkıp seçmene, memlekete nasıl anlatacaksın? Bunu söyledik, o kadar çok insanın hayatını etkiliyor sormak zorundayız: Bu tüzel kişilikler dursun mu kalksın mı? Emlak vergisi uygulansın mı uygulanmasın mı? İçme suyunu sen büyük şehirden almak ister misin istemez misin? Ve diğer konular…. Konuşalım, bunları televizyonlarda konuşalım, köylerde konuşalım… Asla yanaşmadılar….

Köy Toprağı Vatan Toprağıdır

Mülkiyetin el değiştirmesinden endişe ediyoruz. Nüfusun kendini besleyememe nedeniyle zorunlu göçü gibi bir şeyle karşı karşıya kalmaktan, köylerin boşaltılmasından, bundan da çok endişe ediyoruz.

Endişemizin bu tarafı vatanla ilgili. Köy dediğin yer aynı zamanda tabii servetin bulunduğu yerdir. Köyde maden var, köy alanı dediğin sadece burası değil, köy sınırları bir sürü boş araziyi kapsıyor. Maden var, su kaynakları var, orman var ve tabii toprak var; bitki örtüsü altıyla üstüyle. Bu bizim tabii servetimiz. Köylü burada hem ata toprağının hem vatan toprağının bekçisidir. Köylü buradan iktisadi zor kullanılarak uzaklaştırılırsa, buralar ranta açılırsa, zenginlik hesapsızca el değiştirirse, bu tabii servetlerin korumasını kim yapacak?

Bergama’nın Çamavlu köyünü örnek olarak vereceğiz, madenlerin meralara, toprağa, suya ve hatta havaya ne yaptığı malum. Taşocaklarının ne yaptığı malum. Belki aramızdan beşimizi, onumuzu orada istihdam ediyor. Ama işini bitirip gittiği zaman ne toprak kalıyor ne istihdam, bu yörede çok yaşadık biz bunu. Bu nedenle ata toprağı, kadim toprak, köylü toprağı ama aynı zamanda vatan toprağı… Tabii servetlerin, doğanın korunması da bu yasayla tehlikeye giriyor''dedi.

Toplantı karşılıklı soru ve cevaplarla son buldu. Toplantıların takvimi sitemizden yayınlanacaktır...
 
Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları