Mansur Yavaş: Bizim memurdan farkımız yok, maaşımızı sizler ödüyorsunuz. Yaptığımız bütün asfaltların, köprülerin parası sizden çıkıyor

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Biz devlet memuruyuz. Bakmayın kocaman sıfatlar yakıştırılmasına. Bizim herhangi bir memurdan farkımız yok, maaşımızı da siz ödüyorsunuz" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın Bilkent Üniversitesi Uluslararası Hukuk Çalışmaları Topluluğu’nun düzenlediği etkinlikte yaptığı konuşma sosyal medyada paylaşıldı. Yavaş, "Biz sizin paranızı harcıyoruz ve devlet memuruyuz. Bakmayın kocaman sıfatlar yakıştırılmasına, protokolde oturulmasına. Bizim herhangi bir memurdan farkımız yok, maaşımızı da sizler ödüyorsunuz. Yaptığımız bütün asfaltların, kavşakların, köprülerin parası da sizden çıkıyor" dedi.

Mansur Yavaş'ın açıklamaları şöyle:

"Kendi özgürlüğünüzü bir başkasına emanet ediyor, sizin gibi bir insanın otoritesini kabul ediyorsunuz. Bunu toplumsal sözleşmeyle, anayasalarla yapıyoruz. Biz hükümete yetki veriyoruz. Sandıktan çıkan yetkiyle onların bizi yönetmesini, bizlerde alıdğı vergiyi bütçeye göre harcaması için yetki veriyoruz.
Yerel yönetimler gerçek demokrasiyi oluşturmak için kurulmuştur. Yoksa büyükşehir beldiyesin,n bugün yaptığı işler, kavşaklar, su yönetimi, yeşil alanlar gibi şeyler. Bu işler için yerel yönetime ihtyiaç yok. Yerel yönetimler insanların ödedikleri vergiler, insanların istedikleri gibi harcansın diye kurulmuştur. Yerel yöneticiye ulaşmak kolaydır. Büyükşehir yasası hantal bir yönetim ortaya çıkarmıştır. Olması gereken sizlerin ödediğiniz vergileri, kendi semtinizdeki, mahallenizdeki acil ihtiyaç olarak gördüğünüz hizmetleri talep etmenizden geçer. Onun için yerel yönetim vardır.

Vergileri veriyorsunuz, devlete gidiyor. Devlet bu paranın yüzde 5,5-6'sını kişi başı sayısına göre belediyelere gönderiyor. Bu cumhuriyetin ilk yıllarında yüzde 27,5 idi. Kırsalda yaşayan yüzde 85, şehirlerde yaşayan yüzde 15'ti. Şimdi yüzde 92'si şehirlerde yaşıyor ama aldığımız pay yüzde 6. Halk ödediği verginin peşine de düşemiyor, nasıl harcandığını da izleyemiyor. Bu yüzde 6 yüzde 12'ye bile çıkarılsa belediyelerin nasıl çalışacağını göreceksiniz.

İngiltere'de Londra hariç hiçbir belediye başkanı işe gitmez, maaş almaz, semboliktir. Belediye başkanının böyle bir yetkisi yok. Bu kadar büyük bir bütçeyi ben istedim şuraya harcarım yetkisi yok, olmamalı zaten. Gelişmiş ülkelerin hepsinin olmazsa ollmazı olan şeffaflıktan başladık ve şeffaflık bildirgesini imzaladık.
İhaleleri açık yapmaya başladık. Dünya rekoru kırdık. Sanmıyorum ki dünyada hiçbir yerde bir boru ihalesini 400 bin kişi canlı olarak izlesin. Demek ki insanlar verdikleri paranın nasıl harcandığını görmek istiyor. Bu açık ihaleler sayesinde 670 milyon TL bütçe fazlası verdik. Tabi bu paralarla borçları ödüyoruz.

Bunu özellikle anlatmak istiyorum. Biz sizin paranızı harcıyoruz ve devlet memuruyuz. Bakmayın kocaman sıfatlar yakıştırılmasına, protokolde oturulmasına. Bizim herhangi bir memurdan farkımız yok, maaşımızı da sizler ödüyorsunuz. Yaptığımız bütün asfaltların, kavşakların, köprülerin parası da sizden çıkıyor.
Devlet yönetiminin asla sizin üzerinizde bir şey olmadığını ve sizin anayasada verdiğiniz yetkiyle sizi yönettiklerini bilerek, öyle koca koca arabalarla ve korumalarla gidenlere bakmayın, aldanmayın. Onlar aslında haksızlık yapıyorlar.
Hukukun en iyi uygulandığı ülkelerin listesini bir kağıda yazın. Sonra da milli gelirin en yüksek olduğu ülkeleri yazın. Hepsinin yan yana geldiğini göreceksiniz. Eğer hukuk yoksa, ekonomi de yoktur."