MEB, 'Öğrenci Andı'nı temyize götürüyor

Danıştay 8’inci Dairesi’nin ‘Öğrenci andı okutulsun’ kararı büyük tartışma yarattı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) oyçokluğuyla verilen ve daire başkanının muhalif kaldığı kararı, bir üst kurul olan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nda temyiz edecek.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 5 yıl önce kaldırılan ve önceki gün ‘Öğrenci andı okutulsun’ kararı veren Danıştay 8’inci Dairesi’ne tepki gösterdi. MEB’den yapılan açıklamada şöyle denildi: “İlköğretim kurumlarında ‘Öğrenci andı’ okutulmasına ilişkin yönetmelik maddesi, 8 Ekim 2013 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1’inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Danıştay 8’inci Dairesi, 24 Nisan 2018 tarihinde söz konusu yönetmelik hükmünün iptaline, ilk derece mahkemesi olarak temyiz yolu açık olmak üzere karar vermiştir. Söz konusu karar henüz kesinleşmemiştir. Hukuki süreç devam etmektedir.”

TEMYİZDE NE OLACAK

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46’ncı maddesine göre MEB, iptal kararının tebliğinden itibaren 30 gün içinde temyize gidebilecek. MEB’in temyiz itirazı reddedilirse Daire’nin iptal kararı kesinleşecek. Aksi yönde yeni bir düzenleme yapılmazsa 30 gün içinde karar uygulanarak Andımız okullarda tekrar okutulacak.

BAŞKAN MUHALİF KALDI

İptale muhalif kalan Daire Başkanı Yüksel Öztürk, çoğunluğun vurgu yaptığı çağdaş uygarlık ve Atatürk milliyetçiliğinin sadece ‘öğrenci andı’yla sağlanamayacağını savundu ve şöyle dedi: “Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi kültürel değerlerini benimseyen Türk milletini çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sağlayacak, insan haklarına saygılı nesiller yetiştirmek olduğu açık olup, bu niteliklerin öğrencilere sadece dava konusu andın okutulması ile kazandırılamayacağı tabiidir.”

İŞTE DANIŞTAY’IN O KARARI

"'Öğrenci andı’nın okullarda okutulmasına ilişkin düzenlemenin kaldırılmasını gerektirecek bilimsel gerekçe olmadığı savunulan kararda, andın okutulmasına neden olan toplumsal değer yargılarının ve ilkelerin değişemeyeceğine vurgu yapıldı. ‘Öğrenci andı’nın milli eğitimin temel ilkeleri için gerekliliği açıklanırken şöyle denildi: “Türk Devleti’ni ve milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ortağı ve öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah ve mutluluğunu sağlayacak yeni nesillerin yetiştirilmesi olan milli eğitim sistemimizin temel amaçlarını gerçekleştirmesini içeriği itibarıyla sağlamaya yardımcı olabilecek nitelikteki ‘öğrenci andı’nın kaldırılmasına ilişkin değişikliğin haklı ve hukuksal temellere dayandırılmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.”