loading
close
SON DAKİKALAR

Meclis’e barış çağrısı

Meclis’e barış çağrısı
Tarih: 12.02.2012 - 21:12
Kategori: Sendika

Türkiye Barış Meclisi (TBM), Meclis’in açılışı öncesi milletvekillerini barıştan ve çözümden yana tutum almaya çağırdı.

Barış Meclisi Sözcüsü Metin Bakkalcı, vekillere ‘sınır ötesi tezkeresini reddediniz’ diye seslendi. Eylemde konuşan KESK, DİSK, TMMOB ve TTB temsilcileri de barışçıl bir çözüme fırsat tanınması için operasyon ve çatışmaların son bulmasını istedi.

Barış Meclisi’nin çağrısıyla Sakarya Caddesi’nde buluşan işçi ve emekçiler, aydınlar, sendikacılar ve demokratik kitle örgütü temsilcileri, “Savaş öldürür, barış hemen şimdi” sloganı attı. “Meclis’i barışa çağırıyoruz”, “Ölme, öldürme” dövizlerinin taşındığı eyleme, kadınlar da “Anaların gözyaşının siyaseti olmaz” yazılı dövizlerle katıldı. Eyleme Emek Demokrasi Özgürlük Bloku İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Eriş Bilaloğlu ve DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Kani Beko da destek verdi.

Barış Meclisi Sözcüsü Metin Bakkalcı, ölen asker ve PKK’lilerin ailelerinin savaşın durması için yaptıkları çağrılardan alıntılar yaparak konuşmasına başladı. “Gerçekten artık yeter, bu kan dursun. Ne asker, ne PKK’li, ne de sivil hiç kimse ölmesin” diyen Bakkalcı, savaş ve acıların “sessiz tanıkları” olmayı kabul etmeyeceklerini söyledi. Başbakan’ın siyasi müzakerelerin askeri operasyonlarla birlikte süreceği yönündeki sözlerini eleştiren Bakkalcı, “Bu tutum yarayı kaşımaktan, savaşa hız vermekten başka bir şey değildir. Savaşarak barış olmaz” diye konuştu. Sorunun askeri yöntemlerle çözülmeyeceğinin artık herkes tarafından kabul edildiğini vurgulayan Bakkalcı, “Konuşmaktan başka yol yok. Şimdi tam da söz söylemenin, söylenen sözün de gereğinin yapmanın zamanıdır” dedi.

‘Yaşam mı, Ölüm mü?’

Bakkalcı, sorunun çözümü için ellerin tetikten çekilmesi, Kürtlerin siyasal temsilcileriyle müzakerelerin başlatılması ve Abdullah Öcalan’la görüşmelerin müzakereye dönüştürülmesi gerektiğini dile getirdi. Çatışmaların sürdüğü koşullarında yapılacak anayasanın da “ancak bir savaş anayasası” olacağını kaydeden Bakkalcı, sınır ötesi operasyon tezkeresini onaylanmasının Meclis’in meşruiyetini tartışmaya açacağını söyledi. Tezkere oylamasının “daha fazla ölüm mü, daha fazla yaşam mı” oylaması olduğunu belirten Bakkalcı, milletvekillerine “Asli görevinizin, varlık sebebinizin, bu ülkede yurttaşların yaşamlarının korunması ve geliştirilmesi olduğu gerçeğinden hareketle bu tezkere oylamasını reddediniz” diye seslendi.

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı da, anaların ağlamaması, çocukların babasız kalmaması, acıların son bulması için acilen barışa ihtiyaç duyulduğunu söyledi. TTB Başkanı Eriş Bilaloğlu ise Meclis’e “Barış için bu ülkede ne eksik? Barış istemeyen mi var? Barış için ya niyetiniz eksik, ya yüreğiniz. Ölmeden, öldürmeden barış için niyetiniz mi yok? Eğer niyetiniz varsa, barışı hemen sağlayabilirsiniz. Eğer yüreğiniz yoksa, buradaki ve burada olmayan çok sayıda insanın yüreği var” diye seslendi.

KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul da, insanca yaşam için herkesin kimliğini özgürce ifade edebildiği, silahların sustuğu, köylerin boşaltılmadığı bir Türkiye’ye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Savaşa harcanan paranın emekçilerin insanca yaşaması için kullanılması gerektiğini kaydeden Tombul, acilen silahların susması, Kürt halkının taleplerinin kabul edilmesi ve müzakerelerin başlaması için çağrı yaptı.

DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Kani Beko da, Meclis’teki BDP’li milletvekillerinin barış için bir fırsat olduğunu belirterek, hükümeti sorunun çözümü için BDP’li milletvekilleriyle görüşmeye çağırdı.

ANKARA’daki eylemde görüşlerini paylaşan Emek Demokrasi Özgürlük Bloku İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, şunları söyledi: “Yürütülmekte olan savaş, Kürt halkına dönük nefret söylemi, halkları birbirine kışkırtan söylem son bulmalı. Başbakan dilini değiştirmeli. Bir yandan ‘terörle mücadele’ denerek Kürt halkının özgürlük, barış talebi cezalandırılırken, yaylalar boşaltılırken bu ülkede barışı kazanmak mümkün değil. Çatışılan güçlerle oturup konuşmaktan, müzakere etmekten, Kürt halkının istediği demokratik özerklik, anadilde eğitim, operasyonların son bulması, tutukluların salıverilmesi taleplerini kabul etmekten başka yol yok. Yeni anayasanın demokratik içerikte olması çok önemli. Bu yönde adımlar atıldığında, silahların sustuğu ortamda barışı kazanmanın güç olmayacağını, artık bu kayıpların, gereksiz acıların yaşanmasının önüne geçileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle ‘savaşa son, barış hemen şimdi’ diyoruz.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları