MİT'çileri Bekleyen Tehlike

Tarih: 10.03.2012 - 12:35

Kategori: Gündem

Savcılığın, MİT’çiler için soruşturma izni istemesi iktidarda sıkıntı yarattı...

MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve dört MİT mensubunun soruşturulması için Başbakan’dan izin talebinde bulunulması ilginç bir durumu da ortaya çıkardı. Başbakan Erdoğan, soruşturma izni vermezse, savcılar Danıştay’a başvurabilecek. Danıştay’dan izin çıkarsa da bu kez MİT mensuplarının sanık olma ve tutuklanma ihtimali bile gündeme gelecek.

İstanbul Özel yetkili savcıların MİT’çiler için Başbakan Erdoğan’dan soruşturma izni istemesi iktidar partisinde de rahatsızlık yarattı. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ‘’Terörle mücadele eden MİT'in üstüne gidilmesi anlamlı’’ dedi.

KCK soruşturması çerçevesinde, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner, Müsteşar yardımcısı Afet Güneş ile MİT Dış İlişkiler Daire Başkanı H. K ve Başkan yardımcısı Y.Y, savcılık tarafından şüpheli sıfatı ile ifadeye çağırılmış ve haklarında yakalama kararı çıkarılmıştı. Ancak yasal değişiklik sonrası, MİT mensupları hakkındaki soruşturma, Başbakan iznine bağlandı ve yakalama kararı da kaldırıldı.

Üç Yol Var

MİT’çileri ifadeye çağıran savcı Sadrettin Sarıkaya bu soruşturmadan alınırken, İstanbul Savcılığı da yeniden harekete geçti. Başbakan’dan izin istedi. Şimdi Başbakan Erdoğan’ın önünde üç yol bulunuyor. Erdoğan ya 5 MİT mensubu hakkında soruşturma izni verecek, ya da bu talebi reddedecek. Üçüncü yol olarak da savcılığın talebini cevapsız bırakacak.

MİT Müsteşarı Fidan ve arkadaşlarına sahip çıkan Erdoğan’ın soruşturma iznine olumlu cevap vermesi beklenmiyor. Ancak savcılığın talebini reddetmesi durumunda da, Danıştay faktörü devreye giriyor. Savcılık, Başbakanın izin talebini reddetmesi halinde Danıştay’a başvurabilecek.

Danıştay da Başbakanın bu kararını iptal ederse, bu kez MİT’çiler için soruşturma yapılabilecek, ifadeleri alınıp, tutuklanma istemiyle mahkemeye bile sevk edilebilecek. Ankara kulislerinde bu nedenle Başbakanın savcılığın talebine şimdilik cevap vermeyeceği konuşuluyor. Ancak bazı hukukçular, idare hukukuna göre, bu tür talepler için 60 gün içinde cevap verilmesi gerektiğini savunuyor.