MSGSÜ Sinema TV bölümü öğrenci ve mezunlarından Rektör Handan İnci'ye tepki

MSGSÜ Sinema-TV Bölümü öğrenci ve mezunları, MSGSÜ Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi'ndeki gelişmelere ilişkin açıklamada bulundu.

 Prof. Dr. Handan İnci, üniversiteye 2019 yılı başında rektör olarak atanmasının ardından 4 Ekim 2019’da bir yazıyla Prof. Sami Şekeroğlu SinemaTV Merkezi Müdürlüğü’ne kendisini atamasının usulsüz olduğu savunularak konu yargıya taşınmıştı. İstanbul 2. İdare Mahkemesi, İnci’nin aleyhine karar vererek merkeze kendisini değil, merkez yönetmeliğinin işaret ettiği üzere Sinema- TV Bölümü öğretim elemanlarından birisini ataması gerektiğini tebliğ ederek işlemi iptal etmişti. Mahkeme kararına uymayan İnci’nin, senato kararıyla merkez yönetmeliğini değiştirerek söz konusu makama bölüm dışından bir öğretim görevlisini atamıştı. 

Rektör İnci, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği işlemin iptali kararına da itiraz hakkını kullanarak konuyu istinaf mahkemesine taşıdı. İnci’nin itirazını değerlendiren Bölge İdare Mahkemesi, istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların bir önceki mahkemenin verdiği “işlemin iptali” kararını kaldıracak nitelikte bulmadığını belirterek İnci’nin istinaf başvurusunu oybirliği ile reddetti.

MSGSÜ Sinema-TV Bölümü öğrenci ve mezunları, "Balmumcuya Dokunma" isimli hesaptan MSGSÜ Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi'ndeki gelişmelere ilişkin açıklamada bulundu. 

Yapılan açıklamada "Bizler, bu kurumun kurucusu Sami Şekeroğlu ve yıllarca arşivi yöneten hocalarımız halen hayattayken; Balmumcu Yerleşkesine yapılacak herhangi bir müdahalenin Sinema-TV öğretim üyesi uzmanlardan oluşturulacak bir yönetim kurulunun gözetimi dışında yapılmasını kabul etmiyoruz" denildi. 

"Handan İnci’nin Prof.Sami Şekeroğlu Sinema TV Merkezi üzerinde uyguladığı, kurumların özerkliği ve bilimsel bilginin değerini ayaklar altına alan tüm icraatlarınının karşısında olduğumuzu bir kez daha duyuruyoruz" ifadelerinin yer aldığı açıklama şöyle:

-Rektör Handan İnci, Sinema-Tv Merkezine el koyarak, Türkiye’nin en büyük film arşivini, 57 yıllık birikimi, bir kültür mirasını; herhangi bir devir teslime gerek duymadan, tek taraflı olarak fiilen teslim almıştır. Filmlerin akıbeti, 2 yıla yakın süredir bilinmemektedir.

-Türkiye’de bu filmlerin, bakımı ve tasnifini yapabilecek yegâne uzman kadro MSGSÜ Sinema-TV Bölümü öğretim üyeleridir. Bu insanlar 2 yıla varan bir süredir mahkeme kararlarına rağmen Sinema-TV Merkezine sokulmamaktadır.

-Hocalarımızın projelendirdiği, yatırımını bulduğu, elleriyle kurduğu devasa donanım; sinema salonları, projeksiyon cihazları, stüdyolar, restorasyon laboratuvarı ve teknik malzeme atıl vaziyette bırakılmıştır. Tek bir kare bile dijitalizasyon veya restorasyon yapılmamıştır.

-Çalıştırmayı yalnızca uzman hocalarımızın bildiği koskoca bir laboratuvar terkedilmiş haldedir. Kapatılan dijital veri sistemleri ve datanın durumunu bilmek mümkün değildir. Kilit altında tutulan hiçbir donanım, yazılım veya teknik malzemenin güncelleme ve bakımı yapılamamıştır.

-Rektör; mahkeme kararlarına rağmen yönetmelik değiştirip bölüm dışından yönetici atamıştır.Dijital restorasyon, film arşivciliği gibi ciddi bilimsel disiplin ve tecrübe gerektiren Sinema-TV Merkez müdürlüğü görevini bölüm dışından birinin üstlenebileceğini düşünmek akıl dışıdır.

-Mevcut yönetim kurulunun hiçbir üyesi Uluslararası Film Arşivleri Federasyonu FIAF'a bağlı binlerce filmlik Türk Film Arşivinin ve milyonlarca lira değerinde Dijital Film Restorasyon Laboratuvarının sorumluluğunu alabilecek akademik yeterlilikte değildir.

-Sinema-TV Merkeziyle bölüm arasındaki yaklaşık 50 yıllık organik bağın öneminin farkında ve Sinema-TV öğrencilerinin ihtiyaçlarını öngörebilecek yeterlilikte de olmayan bu yönetim, uluslararası standartlardaki teknik donanım ve yazılımların nasıl kullanıldığını bilmemektedir.

-Sinema-TV Merkezinin yönetimi bilimsel disiplin, tecrübe, sektörle yakın ilişki, en önemlisi geniş bir sinema bilgisi ve kültürü gerektirir. Bu nedenle Merkez yönetmeliğine müdürün ve yönetim kurulunun bölüm öğretim elemanları arasından olması şartı koyulmuştur. Liyakat esastır.

-Kurumun temeli Kulüp Sinema 7 ve Türk Film Arşivi olduğu kadar bir bilim sanat ve kültür kurumu olarak bütünleştiği Sinema-TV Enstitüsüne dayanır. Bu Enstitü; arşivcilik, bilimsel araştırma, inceleme, kültürel faaliyetler ve en önemlisi ülkemizdeki ilk sinema eğitimini kapsar.

-MSGSÜ Sinema-TV'de eğitim, akademik kadronun yanında profesyonel sinemacılar ve sinema ustalarının beraber yer almalarının yanı sıra; arşiv ve dijital restorasyonda öğrencilerin de görev aldığı bir sistemdir. Öğrenciler bu şekilde kültürel mirasın korunması misyonuna dahil olur.

-Bölümün en büyük ayrıcalığı da budur. Merkez tarafından restore edilmiş bir filminin jeneriğinde rahatlıkla öğrencilerin isimlerine rastlayabilirsiniz. Kısacası, Sinema-TV Merkezi ve Sinema-TV Bölümü birbirinden ayrıştırılamaz.

-Rektör'ün servis ettiği haberlerde ve röportajlarında kamuoyu ile paylaştığı fotoğraflar çoğunlukla kalorifer dairesi, ıskarta ve hurda malzemenin bulunduğu yerlerdir. Farklı amaçlar için kullanılan hasarlı pozitif filmleri gösterip "Arşiv bu" demek ucuz bir algı operasyonudur.

-Çeşitli kurumların depolarında paslanmış ve deforme olmuş bir çok film, çeşitli kurum ve şahıslar tarafından merkeze getirilmiş, hatta bir kısmı biz öğrenci ve mezunlarca kurtarılmış, uygun olanlar arşive alınmış, kötü durumda olanlar da arşive konmayıp belge olarak korunmuştur.

-Rektör, 2 yıldır hocalarımızla iletişime geçmeyi ısrarla reddetmiştir. Oysa Arşiv ve Merkezin koşullarının iyileştirilmesi ile ilgili bir çok talebin zaten uzun bir süredir gündemde olduğunu “evrak talep edilmemiştir” ibaresi ile geri gönderdiği evrakların içinde bulabilirdi.

-Balmumcu kampüsüne ait bazı bölümler, arşiv binasının bir kısmı da dahil olmak üzere bir önceki rektör döneminde güçlendirilmiştir. Deprem riski analizleri; katılımcı, detaylı ve eksiksiz bir şekilde; yetkili kurumlar ve uzmanların da dahil olacağı bir süreç ile yürütülmelidir.

-Bizler, bu kurumun kurucusu Sami Şekeroğlu ve yıllarca arşivi yöneten hocalarımız halen hayattayken; Balmumcu Yerleşkesine yapılacak herhangi bir müdahalenin Sinema-TV öğretim üyesi uzmanlardan oluşturulacak bir yönetim kurulunun gözetimi dışında yapılmasını kabul etmiyoruz.

-Rektör, tüm bu süreç boyunca sırasıyla 3 önemli mahkemeyi kaybetmiştir: 1-Merkeze kendini müdür ataması 2.İdare mahkemesi tarafından hukuka aykırı bulunmuş, yönetmeliğin işaret ettiği şekilde Sinema-TV Bölümü öğretim üyelerinden birini ataması gerektiği kendisine bildirilmiştir.

-Rektör, bu ilk mahkeme kararını istinaf mahkemesine taşımıştır. Fakat Bölge İdare Mahkemesi, kendisinin ileri sürdüğü iddiaların bir önceki mahkemenin verdiği işlemin iptali kararını kaldıracak nitelikte bulmamış ve istinaf başvurusu reddedilmiştir.

-Rektör istinaf kararını hiçe sayıp; merkez yönetmeliğini herhangi bir bölümden yönetici atanmasına izin verecek şekilde değiştirmiştir. Merkeze başka bir bölümden müdür atanmış ve yine bölüm dışından bir yönetim kurulu oluşturulmuştur.

-05.07.2021'de İstanbul 11. İdare mahkemesi bu yönetmelik değiştirme uygulamasını da hukuksuz bulmuş ve orijinal Merkez yönetmeliğinin işaret ettiği şekilde, liyakat ilkesi gereğince Sinema-TV Bölümü öğretim üyelerinden birini ataması gerektiği kendisine 3. kez bildirilmiştir.

-Ancak Rektör, bu kararı uygulamak yerine, yeni bir kanunsuzluk tesis etmiş ve mahkemenin kendisine verdiği sürenin dolmasına 7 gün kala; hukuka aykırı bulunan işlemi tekrarlayarak, 28.07.2021 tarihinde yönetmeliği bir kez daha değiştirmiştir.

-Bizler, MSGSÜ Sinema TV Bölümü öğrenci ve mezunları olarak, Handan İnci’nin Prof.Sami Şekeroğlu Sinema TV Merkezi üzerinde uyguladığı, kurumların özerkliği ve bilimsel bilginin değerini ayaklar altına alan tüm icraatlarınının karşısında olduğumuzu bir kez daha duyuruyoruz.