loading
close
SON DAKİKALAR

Murat Çepni: Bir kez daha İzmir Çeşme Turizm Projesi'nden derhâl vazgeçin diyoruz

Murat Çepni: Bir kez daha İzmir Çeşme Turizm Projesi'nden derhâl vazgeçin diyoruz
Tarih: 13.04.2022 - 10:45
Kategori: Siyaset

HDP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni, TBMM Genel Kurulunda, Buradan, bir kez daha İzmir Çeşme Turizm Projesi'nden derhâl vazgeçin diyoruz. Bakanlıklara buradan sesleniyoruz: Siz, şirketlerin temsilcisisiniz bunu biliyoruz ama bunu engelleyeceğiz.

Genel Kurul ve değerli halkımız; öncelikle, Kobani kumpas davası diye bir dava sürüyor. Partimizi, halklarımızı cezalandırmak açısından, sarayın kendi bekasını takip edebilmesi açısından sürdürülen bir dava. Bu davaya halklarımız, işçiler, emekçiler "Nevroz" meydanlarından, 8 Mart meydanlarından en güçlü yanıtı verdiler. Milyonlarca insan "HDP halktır, halk burada." dediler ve demeye devam ediyorlar.

Bugün başından sonuna çöken bu kumpas için, yeni gerekçeler yaratmak için saray ve çeteleri yeni bir operasyon başlattılar. Bu operasyonu bugün Kadıköy meydanında protesto etmek isteyen partililerimize yine sarayın güvenlik güçleri saldırdılar ve Milletvekilimiz, yoldaşımız Musa Piroğlu tekerlekli sandalyesinden yere düşürüldü. Buradan bir kez daha şunu söylüyoruz: Faşizme karşı mücadelemiz her yerde sürecek. Faşizme karşı mücadele eden halkları, örgütlü güçleri hiçbir kuvvet yenemez. Faşizm yenilecek, halklarımız kazanacak, bundan kimsenin bir şüphesi olmasın. Musa Piroğlu yoldaşımız da düştüğü yerden her zaman kalkar ve faşizmin gözünün içine baka baka faşizme karşı mücadeleyi yükseltir, bundan da kimsenin şüphesi olmasın.

Evet, yine, bir AKP klasiğiyle karşı karşıyayız. Şimdi sizlere bu çete düzeninin, bu rant düzeninin, bu hırsızlık ve soygun düzeninin bir projesini daha anlatacağım; İzmir Çeşme Turizm Projesi. Öncelikle size bir kronoloji vereceğim. Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Cumhurbaşkanı kararıyla Resmî Gazete'de yayınlandı 13 Eylül 2019'da. 13 Şubat 2020'de TMMOB, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP ve 107 yurttaş iptal davası açtı. 11 Nisan 2020'de acele kamulaştırma kararı yürürlükten kaldırıldı. 23 Kasım 2021'de de Resmî Gazete'de ilan edilen kararla bölgenin koruma statüsü düşürüldü, sürdürülebilir koruma ve kullanma alanına dönüştürüldü. 27 Ekim 2021'de de bilirkişi incelemesi yapıldı. 28 Mart 2022 tarihinde bilirkişi, raporunu yayımladı. Yani bu kronoloji şunu söylüyor: Bütün bakanlıklar el birliğinde bir talan projesini hayata geçiriyorlar. Cumhurbaşkanı talep ediyor, şirketler talep ediyor, Cumhurbaşkanlığı karar çıkarıyor, bakanlıklar çıkan bu kararı bir şirket aparatı gibi hayata geçirmeye çalışıyorlar; bir taraftan da halkın örgütlü güçlerine saldırı yürütüyor suç işleri bakanlığı bakanı.

Evet, proje ne diyor? Çeşme Turizm Projesi, Urla ilçesine bağlı Zeytineli köyünden Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı ve Ildır'a uzanan 16 bin hektarlık bir alanı kapsıyor. 16 bin hektarın da yüzde 98'i hazine arazisi. Proje alanı da ağırlıklı orman alanı, tarım arazisi, çayır, mera alanı ve doğal siz alanı; 1'inci derecede arkeolojik alan. Bunu söyleyen aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığı burasının 1'inci derecede arkeolojik alan olduğunu, sit alanı olduğunu söylemiş. Ne zaman? 2015'te söylemiş bunu. 20 adet golf sahası, spor tesisleri, kongre, fuar ve etkinlik merkezleri, yat limanı, bireysel yat bağlama alanları, motor sporları pisti... Daha da neler olduğunu tam olarak bilmiyoruz yani bilinmez bir proje, nereye varacağı, ne tür projelere ekleneceği de bilinmiyor bu projenin, tümüyle bir kara delik yani İstanbul'un rant projesi gibi İzmir'in de Çeşme Projesi, ikisi birbiriyle aynı.

Evet, 2017 öncesinde bölgenin yarısı, birinci derecede sit alanıyken yani bu 8 bin hektara denk geliyor, Bakanlık burayı ikinci ve üçüncü dereceye düşürüveriyor. Doğal sit alanı koruma statüsü, nitelikli doğal koruma alanı olan alan, sürdürülebilir koruma ve kontrollü alana dönüştürülüyor. Ve burada bilir kişi raporu açıklandı, bilir kişi raporunda da şunlar söyleniyor, 25 Mart 2022'de bu açıklanmış, diyor ki "Burası kamu yararı içermiyor. Bilimsel araştırma yok, ilgili kurumlardan görüş alınmamış, kapalı kapılar ardında sürdürülmüş. Aynı zamanda bir nüfus artışı söz konusu. Burada en az 100 bin kişilik bir kent kuruluyor. Yine, yer altı ve yer üstü suları büyük bir risk altında." Yani sadece golf sahalarının bile ihtiyaç duyduğu su miktarı son derece büyük bir risk barındırıyor. Proje alanı, bölgenin aynı zamanda 2 tane su kaynağını da içine alıyor; Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı ve Ildır yer altı su kaynakları; bütün bunları içine alan bir proje. Proje alanında 2 adet ikinci derece, 1 adet birinci derece, 5 adet üçüncü derece olmak üzere, 20 adet arkeolojik sit alanı bulunuyor yani açılmayanlar da düşünüldüğünde burası başlı başlına bir arkeolojik alan niteliği taşıyor.

Evet, sonuç olarak Yarımada da halka kapatılacak yani 16 bin hektarlık alan tümüyle İzmirlilere kapatılmış olacak. Kime açılmış olacak? Özel şirketlere ve zenginlere açılmış olacak. İzmir, Kanal İstanbul Projesi'ne dönüştürülecek, bitmeyen projelerle bu böyle olacak.

Yine, tarım alanları ortadan kalkacak. Yani AKP'nin, tarım alanlarını koruma, ormanlık alanları koruma derdi, ormanlık alanları koruma becerisi böyle tezahür ediyor. Bütün alanları betonlaştırarak bu sorunu da ortadan fiilen kaldırdığını düşünüyor herhâlde AKP. Evet, bu anlamda, İzmir'de TMMOB, İKK, İzmir TTB, İzmir Barosu çağrısıyla onlarca kurum 16 Nisan 2022'de saat 13.00'te kuş gözlem alanında bulunup buluşuyorlar. Buradan biz bu çağrıyı yineliyoruz: 16 Nisanda, bu talan projesine karşı, Çeşme Alaçatı'da kuş gözlem noktasında buluşalım; AKP'nin rant projelerine, talan projelerine "hayır" demek için hep birlikte yan yana gelelim.

AKP bir şirketler koalisyonudur, AKP bir rant ittifakıdır, bir saadet zinciridir. Bakın, bu coğrafyada milyonlarca insan yarınını düşünemez hâlde. Ekonomik kriz, ekolojik kriz her biçimde yan yana gelmiş durumda; birleşik bir biçimde canını kurtarmaya çalışıyor milyonlarca insan ama işi tıkırında olan yüzde 1'lik bir AKP saadet zinciri kitlesinin olduğunu net olarak söyleyebiliriz. İnsanlar, emekçi köylüler her gün direnerek; polise, jandarmaya karşı mücadele ederek ormanlarını, tarım alanlarını korumaya çalışıyor. Normalde devletin bunu yapması gerekirken bugün halk ormanları, tarım alanlarını, suları devletten korumaya çalışıyor. Ve bakıyorsunuz, mahkemesiyle, siyasetçisiyle, hukukçusuyla, bakanlıklarıyla son derece koordineli bir biçimde bu talan projeleri sürdürülüyor. Hukuk yok, adalet yok. "Ben yaptım oldu." dışında, fiilî durum dışında hiçbir hukukun olmadığı bir düzenle karşı karşıyayız.

AKP doymuyor; dereler, taşlar, yaylalar, ovalar, ormanlar talan edilmiş durumda fakat AKP ve AKP'nin şirketleri 5'li, 10'lu, 20'li çeteler doymuyorlar ve gelecek karartılırken, yok edilirken, kendi kasalarını doldururken başka hiçbir dertlerinin olmadığını tüm emekçi halkımız çok net olarak görüyorlar. Buradan çağrımız şudur: Demokrasi, özgürlük için nasıl mücadele etmemiz gerekiyorsa ekolojik yıkım için de aynı ciddiyette mücadele etmek durumundayız. Bugün, bütün bu mücadele alanları birleşmiş durumdadır, yan yana gelmiş durumdadır. Ekoloji siyasetler üstü falan değildir. Ormanları, tarlaları, suları kurtarmak için AKP'de, sarayda somutlaşmış olan bu rant ittifakına, bu zulüm düzenine karşı, bu faşizme karşı mücadele etmek zorundayız, başka bir yolumuz yoktur. Ormanları korumak, suları korumak, özgürlüğümüzü elde etmek, işçilerin sendika hakkı da ancak bu mücadeleden geçer, başka bir yolumuz yoktur.

Buradan, bir kez daha İzmir Çeşme Turizm Projesi'nden derhâl vazgeçin diyoruz. Bakanlıklara buradan sesleniyoruz: Siz, şirketlerin temsilcisisiniz bunu biliyoruz ama bunu engelleyeceğiz. Siz, bir avuç çıkar grubunun rantçısısınız ve bunu hep birlikte birleşik mücadeleyle engelleyeceğiz.

Tekrar çağrımız cesaretle, kararlılıkla ayağa kalkmak, mücadeleyi yükseltmektir diyorum, teşekkür ediyorum

Kaynak : wwww.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları