loading
close
SON DAKİKALAR

'Özgür basın susmadı susmayacak'

'Özgür basın susmadı susmayacak'
Tarih: 03.12.2012 - 19:04
Kategori: Sağlık, Yaşam

Özgür Ülke Gazetesi'nin bombalanmasının üzerinden 18 yıl geçti. Özgür basın çalışanları, bir kez daha Özgür Ülke binasının önündeydi...

İSTANBUL- Özgür basın çalışanları, Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının 18. yıl dönümü nedeniyle, gazetenin Kumkapı'daki eski binası önünde bir araya geldi.

Ersin Yıldız 1994 yılında 2 Aralık'ı 3 Aralık'a bağlayan gece Özgür Ülke gazetesinin İstanbul Kadırga'daki merkez ofisi kimliği belirsiz kişiler tarafından bombalandığında binadaydı.

18 yıl sonra çalışma arkadaları, Yıldız için bina önüne karanfiller bırakılırken, özgür basın çalışanları bir kez daha "Özgür basın susmadı, susmayacak" dedi.



76 Gazeteci katledildi

Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, yaptığı açıklamada, 90'lı yıllarda on binlerce Kürt'ün katledildiğini, milyonlarcasının işkenceden geçirildiğini söyledi. MGK'nın merkezinde olduğu devletin gizli ve açık savaş örgütlerinin, her yerde Kürt katliamı yaptığını söyleyen Keskin, "Bu katliamlardan özgür basın da nasibini aldı. 76 arkadaşımız bu süreçte katledildi. 94 yılının 3 Aralık günü ise gazete binamız bombalandı ve Ersin Yıldız arkadaşımız bu saldırıda yaşamını yitirdi" dedi.

Keskin, Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun raporunu hatırlatarak, "Tansu Çiller Özgür Ülke'nin bombalanmasının bizzat emrini verdiği halde, darbe komisyonuna verdiği ifadede adeta alay eder gibi hepimizin gözünün içine baka baka yalan söyleyerek olan bitenleri 'hatırlamadığını' iddia etti" diye konuştu.


'Katiller devletin içindeki örgütler'


Keskin, şöyle devam etti: "Adres bellidir. Suçlu bellidir. Emri veren de, bunun piskolojik savaşını yürüten de bellidir. Bir tek yapılmayan bu davaların ciddi biçimde yargı konusu yapılmamasıdır. AKP Hükümeti'nin Kürt sorununda izlediği topyekün savaş politikası Kürtlere karşı suç işlemeyi 'yasal' hale getirdiği için bunlar sümen altı edilmektedir. Bizzat Erdoğan'ın ağzından linç söylemleri yükseldiği için bu katliamlar gizlenmektedir. Dün bizi hedef gösteren Başbakanlar, gazete binalarımızı bombalattılar, bugün bizi hedef gösteren Başbakan gazete binalarımıza baskın düzenleterek arkadaşlarımızı tutuklattı."

Keskin, onlarca gazetecinin cezaevlerinde olduğunu hatırlattı, yetkililere "İki elimiz yakanızda" diye seslendi. Eren Keskin, "Susmadık, bizi susturmaya çalışanların karşısına dikildik. Gücümüzü medya patronlarından değil, başta Kürt halkı olmak üzere tüm Türkiye'nin demokratik kitlelerinden, temsilcilerinden aldık. Ezilenlerin ve emekçilerin tavizsiz savunucularıyız" diye konuştu.

Açıklamanın ardından söz alan Gençay Gürsoy, Kürt özgür basın hareketinin direncinin örnek alınması gerektiğini söyledi.


'Özgür basına ve Kürt halkına yaklaşımda değişen olmadı'

BDP MYK üyesi Hayri Ateş ise şöyle konuştu: "Aradan geçen bunca yıla rağmen özgür basına ve Kürt halkına yaklaşımda bir değişim olmadığı ortadadır. Sadece yöntemler değişmiştir. Haksız, hukuksuz ve keyfi şekilde özgür basın çalışanlarını susturmaya çalışıyorlar. O dönem Tansu Çiller emir verirken bugün Erdoğan benzeri görevler vererek özgür basını susturmaya çalışıyor." Ateş, Kürt basınının gerçeklerleri açığa çıkarmaya devam ettiğini söyledi.

Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz ise "Bizim görevimiz bu yaşananları unutmamak, unutturmamak. Kürtlerin ellerinin havada kalmaması için vekillere dokunmayın, demokrasi ve müzakereleri başlatın şiarı ülkenin her yanında yükseltmektir" dedi. Tahmaz, cezaevinde tutuklu bulunan özgür basın çalışanlarının seslerini de dışarıya taşımak gerektiğini ifade etti.

Celalettin Can ise 1990'lı yıllarla halen hesaplaşılmadığını söyledi. Can, "94-96 süreci hiç yaşanmamış gibi bugün iktidarda olan AKP Hükümeti, Kürt sorununu silahla bastırma yolunu seçmiştir. Tüm baskı politikalrına rağmen Kürt halkının mücadelesi bastırılamamıştır" dedi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları