loading
close
SON DAKİKALAR

Prof. Dr. Bekir Kocazeybek uyardı; Siyaset üstü bir sorun: İstanbul ve içme suyu!

Prof. Dr. Bekir Kocazeybek uyardı; Siyaset üstü bir sorun: İstanbul ve içme suyu!
Tarih: 18.08.2023 - 20:37
Kategori: Gündem

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı ve İSKİ Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bekir Sami Kocazeybek, İstanbul'un barajları ve suyunu değerlendirdi.

İstanbul, boğaz ve iç denizleriyle tuzlu su zenginliğine sahip gibi gözükse de tatlı su kaynakları bakımından zengin değildir. İstanbul’un nüfusunun yüzde 60’ı Avrupa yüzde 40’ı Asya tarafında yaşamakta. Tatlı su kaynaklarının dağılımı ise bunun tam tersidir; yüzde 60’ı Asya’da, yüzde 40’ı Avrupa’da yer alır.

İstanbul’da bu yaz İSKİ neden “Su tüketiminde yüzde 10’luk kullanım tasarrufu”nu özellikle Avrupa yakasındakiler için istemektedir? Bu duruma gelinmesindeki faktörleri bir bilim insanı gözüyle değerlendirelim. 

1- Son yıllarda küresel düzeyde etkili olan kuraklık nedeniyle yeterli mevsim yağışlarının alınamaması yüzünden İstanbul, bu yaza yüzde 50’nin altında su rezervi ile girmiştir. Bu oran geçen yıllarda yüzde 70-80’di. Temmuz ve ağustos aylarındaki sıcak hava dalgası yüzünden günlük su tüketimi 28 Temmuz 2023’te  3.568.056 m3/gün ile rekor kırmıştır. 

Ayrıca tüm tatlı su kaynaklarından buharlaşmanın ortalama 608.000 m3/gün ile 14, 15 ve 26 Temmuz’da en fazla; 1 Nisan ve 11 Ağustos arasında ise ortalama 344.000 m3/gün olduğu belirlenmiştir. Bilimsel öngörüler Türkiye’nin  kuraklık yüzünden susuzluk ve tarımsal çöküşe iki yıl dayanamayacağı ve şimdiden radikal önlemlerin alınması yönündedir.

10 YIL İÇİNDE BİTEBİLİR

2- En önemli sorun, istenilen yağışların özellikle Avrupa yakasında Istranca Havzası’nda olmaması ve bu havzadan beslenen Terkos, Büyükçekmece ve diğer ham su kaynaklarının yetersizliği olsa da İstanbul için uzun dönemli tatlı ham su kaynağı olarak görülen Sakarya Melen Barajı yanlış zemin etüdü sonucu baraj gövdesinde gelişen çatlaklarla hedeflenen yılda tamamlanamamıştır. 

İBB ve İSKİ yönetimlerinin hukuki takipleriyle DSİ yeniden bu barajı 2023 yılı içerisinde ihalelendirerek gelecek 10 yıl içinde bitirebileceğini ifade etmektedir.

3- İBB Meclisi’nde çoğunluk olan Cumhur İttifakı, İSKİ’nin tüm su tarife tekliflerini ya kökten reddetmiş ya da günün reel ekonomisine göre kabul etmemiştir. Türkiye’de 30 büyükşehir içinde içme ve atık su ücretlendirmesinde 15. sırada olan ve gelirinin yüzde 85’ini abonelerden sağlayan İSKİ, çok düşük içme ve atık su tarifesinin yanı sıra ve Cumhurbaşkanlığı ve Hazine Bakanlığı’nca bekletilen proje onaylarıyla, yeni yatırım ve projelerini uygulamaya sokamamaktadır. Abone gelirlerinin yarısı enerji için ödenmektedir. Tüm bunlara karşın İSKİ yönetimi, içme ve atık suyu yatırım programlarını devam ettirmektedir.

4- Üçüncü maddede belirtilen ve İBB Meclisi’nin izlediği politikalar, halkın su tüketimindeki tasarrufa önem vermesine neden olabilecek caydırıcılık özelliğini de ortadan kaldırmakta, tasarrufa özen gösterilmemektedir.

5- İçme suları mikrobiyolojik ve kimyasal yönden içilebilecek standartlardadır. Ancak cep yakan damacana sularından sertlik ve klor kaynaklı tadı farklılık gösteren musluk sularına kadar bunların içilebilmesi için İSKİ taleplerinde siyaset üstü bir politika izlenmelidir. Çünkü susuzluğa bağlı gelişen bozuk hijyenik koşullarda oluşan enfeksiyon hastalıkları siyasi parti ayırımı yapmamaktadır. 

MELEN BARAJI’NIN ÖNEMİ

16 milyonluk İstanbul halkına hizmet eden İSKİ’nin partiler üstü bir konumda ve politika dışında tutularak yeni master ve yatırım  planlamalarıyla hizmet verebilmesinin yolları tıkanmamalı ve reel su tarifelendirilmesine köstek olunmamalıdır. Öncelikle; İvedilikle Melen Barajı amasız, fakatsız bitirilmelidir. 

Özellikle İstanbul’un Avrupa yakasında azalan su rezervleri sorununun önümüzdeki yıllarda tekrarlamaması için İSKİ tarafından planlanan yeni bazı su kaynaklarının (Rezve/Mutlu Dere, Meriç Nehri gibi) ve Asya tarafında (Sungurlu Barajı gibi) kazanılmasında merkezi hükumet ve ilgili kurumların İSKİ’ye tam desteklerini sürdürmeleri şarttır. Ayrıca Avrupa tarafını besleyen Sazlıdere gibi bir barajı yok edebilecek Kanal İstanbul projesi da gerçekleştirilmemelidir. Zira İstanbul; siyasi parti ayrımı yapılmaksızın İstanbul’da yaşayan tüm halkımızın kentidir.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları