Putin: Suriyeli muhalifler Esad'ın kazandığını kabul etti

Rusya lideri Vladimir Putin, dünya ekonomisinde ticaret savaşlarının ve kısıtlamaların, onları başlatanların dışında hiç kimseye gerekli olmadığını belirtti.

Pekin’de düzenlenen Kuşak ve Yol Forumu’nun ardından kameraların karşısına geçen Putin, basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.

Dünya ekonomisinde ticaret savaşlarının ve kısıtlamaların, onları başlatanların dışında hiç kimseye gerekli olmadığını söyleyen Putin, “Hiç kimse hiçbir kısıtlama, ticaret savaşı istemiyor. Sadece bu süreçleri başlatanlar böyle bir şeye ilgi duyabilir. Büyük bir çoğunluk, neredeyse yüzde 100 bu kısıtlamaların ve savaşların dünya ekonomisine ve gelişimine zarar verdiğinden emin” diye konuştu.
Çin’in ekonomide vaaz ettiği liberal değerlerin tüm dünya sistemi için gerekli olduğunu vurgulayan Putin, “Çin sadece Dünya Ticaret Örgütü’nde, Uluslararası Para Fonu’nun çalışmasında belirlenen ilkeleri pekiştirmeye çalışıyor. Çin’in hedefinde istikrar var” ifadelerini kullandı.

‘HERKES RUSYA İLE ÇALIŞMAK İSTİYOR’

Pekin’de görüşmeler yaptığı tüm ülke temsilcilerinin Rusya ile işbirliği yapmak istediklerini söyleyen Putin, şöyle konuştu:

“Aramızda çok iyi ilişkilerin kurulması bizim için önemli, görüşmeler yaptığım dünya ülkelerinin çok büyük bir kısmının temsilcileri bizimle çalışmak istediklerini ifade etti.”

'RUSYA ÇİN VE DİĞER ORTAK ÜLKELERİN PETROL İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAYA HAZIR’

Rusya’nın şu anki petrol üretiminin daha fazlasını yapabildiğini belirten Putin, bu nedenle Moskova’nın Çin ve daha birçok ortak ülkenin petrol ihtiyaçlarını karşılamaya hazır olduğunu vurguladı:

“Rusya Çin’in ve dünyada ortağımız olan birçok ülkenin petrol ihtiyaçlarını karşılamaya hazır. Biz dünyanın en büyük üreticisiyiz, günde 11.5 milyon varil üretiyoruz. Ve bunun daha fazlasını da yapabiliriz.”

Rusya’nın petrol üretiminde muazzam bir potansiyeli olduğuna dikkat çeken Putin, “Ama mesele potansiyel değil, OPEC ile üretimi belli bir seviyede tutacağımıza dair anlaşmamızın olması” diye konuştu.

‘SURİYELİ MUHALİFLER ESAD’IN KAZANDIĞINI KABUL ETTİ’

Putin, Suriyeli muhaliflerin ülke içindeki silahı çatışmalardan galip gelen tarafın Devlet Başkanı Beşar Esad yönetiminin olduğunu kabul ettikleri yönündeki değerlendirmeleri ile hemfikir olduğunu belirtti.

Bir gazetecinin bu konuda sorduğu soruyu yanıtlayan Rus lider, şöyle konuştu:

“Şimdi Suriyeli muhaliflerin, Başkan Esad yönetiminin galip gelen taraf olarak (anayasa komisyonu ile ilgili) koşulları dikte ettiğini, kendi iradelerini dikte etmeye çalıştığını tahmin ettiklerini söylediniz. Muhalefetin Başkan Esad’ı ve hükümetini galip gelen taraf olarak gördükleri belli oldu. Bu bir gerçek.”

‘TERÖR YANLILARININ İDLİB’DEN YAPTIKLARI SALDIRILARA YANIT VERECEĞİZ’

Putin, Suriye’nin kuzeyindeki durumla ilgili değerlendirmesinde İdlib’den saldırıya geçebilecek olan terör yanlılarına karşılık verileceğini ve militanların ‘bu durumu hissettiklerini’ söyledi.

Rus lider, “Teröristlerle mücadeleye devam etmeliyiz, bu kişilerin büyük bir kısmı İdlib bölgesinde konuşlanmış durumda. Eğer oradan, bazen olduğu gibi bir takım saldırılar yapacak olurlarsa, buna karşılık vereceğiz. Bence bunu artık hissetmiş durumdalar” ifadelerini kullandı.

‘OPERASYON SEÇENEĞİ MASADA FAKAT ŞU AN İÇİN UYGUN DEĞİL’

Rusya lideri Putin, İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesinde bulunan terör yanlılarına yönelik operasyon düzenleme olasılığını dışlamadığını, fakat bölgedeki sivillere zarar gelebilecek olması nedeniyle operasyonun bu aşamada uygun olmadığını kaydetti.
Putin, “Şu anda bir takım geniş kapsamlı eylemler gerekli mi? Sivil halk gibi bir faktör söz konusu. Maalesef sivil halk, o bölgede konuşlanan çok sayıda teröristin baskısı altında çile çekiyor. Bu bölgede sivil halka şu anda neler olduğu, aktif bir silahlı çatışma sırasında neler olabileceği ile karşılaştırılmalı. Operasyonu prensipte dışlamıyorum, fakat Suriyeli dostlarımızla birlikte şu anda bunun uygun olmadığını düşünüyoruz. Özellikle bu insani bileşeni kast ediyorum” diye konuştu.

‘ZELENSKİY İLE MİNSK ANLAŞMALARINI VE DOĞAGAZ SEVKİYATINI TARTIŞMAK İSTERİM’

Rusya lideri Putin, Ukrayna’nın seçilmiş Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile Donbass ihtilafının çözümü için Minsk anlaşmalarına uygun hareket edilmesi konusunu tartışmak istediğini kaydetti.

​“Donetsk Hak Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti sorunu, Minsk anlaşmaları yerine getirilmeden nasıl çözülebilir ki? Zelenskiy’e seve seve bu soruları sormak ve bu konuda kendisiyle tartışmak isterim” diyen Putin, Ukrayna halkının büyük bir kısmının oyunu Zelenskiy’e verdiğini ve şimdi Donbass ihtilafı ile ilgili kendisinden çözüm beklediklerini vurguladı:

“Bence halk Ukrayna’nın kurulacak olan siyasi yönetiminden her şeyden önce özellikle bu konulara çözüm bulmasını bekliyor. Bu çatışma herkesi bezdirdi, herkes ondan yorulmuş durumda. Herkes, yeni devlet başkanı dâhil olmak üzere yeni siyasi yönetimden bu sorunların çözülmesini bekliyor. Ancak daha ilk başta geleceğin devlet başkanı Minsk anlaşmalarını uygulamaya geçirme niyetinde olmadığını açıklıyorsa, bu sorunu nasıl çözecek? Memnuniyetle kendisiyle bu konuyu tartışmak ve onun pozisyonunu öğrenmek isterim.”

‘UKRAYNA DOĞALGAZ İÇİN ÖDEYEBİLECEĞİNİN İKİ KATINI ÖDÜYOR’

Ukrayna’nın doğalgaz için ödeyebileceği paranın iki katını ödediğine dikkat çeken Putin, eğer Rusya’dan transit olmazsa ülkeye gaz tedarikinin kesilmiş olabileceğini vurguladı ve Kiev’i siyasi numaralar yapmaktan vazgeçmeye çağırdı.

Putin, “Nihayetinde gaz transiti ile ilgili anlaşmayı imzalayacak mıyız, imzalamayacak mıyız? Ukrayna’nın doğalgaz için ödeyebileceği paranın iki katını ödediği hiç kimse için bir sır değil” diye konuştu.

‘RUSYA ÖZEL ŞİRKETLERİN ARKTİK’TEKİ YATAKLARI GELİŞTİRMESİNE İZİN VEREBİLİR’

Rusya yönetiminin özel petrol ve gaz şirketlerinin Arktik’teki yatakları geliştirmesine imkân tanıma seçeneğini görüştüğüne dikkat çeken Putin, ancak bunun çok ciddi bir konu olduğunu ifade etti.

“Özel şirketleri de kapsayacak şekilde bu konuyu meslektaşlarımızla görüşüyoruz, aslında bu çok ciddi, önemli bir konu” diyen Putin, böyle bir projeyi hayata geçirmenin çok fazla yatırım gerektirdiğinin ve hem pazarın, hem de şirketlerin bu tür projeleri uygulamaya geçirmeye hazır olmalarıyla alakalı olduğunun altını çizdi.