loading
close
SON DAKİKALAR

Rehabilitasyon öğretmenlerinden MEB'e çağrı: 'Mağduriyetimizin giderin'

Rehabilitasyon öğretmenlerinden MEB'e çağrı: 'Mağduriyetimizin giderin'
Tarih: 30.09.2019 - 15:54
Kategori: Gündem

Rehabilitasyon Öğretmenleri Dayanışma Platformu, özlük haklarının iyileştirilmesi ve yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı'na talepte bulundu.

Rehabilitasyon Öğretmenleri Dayanışma Platformu, özlük haklarının iyileştirilmesi ve yaşadıkları mağduriyet dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrıda bulunarak yaşadıkları sorunlara ve taleplere ilişkin yazılı açıklamada bulundu.  

Yaşadıkları mağduriyetle ilgili yazılı açıklamada bulunan Rehabilitasyon Öğretmenleri Dayanışma Platformu, dershaneler ile öğrenci etüt eğitim merkezlerindeki eğitim personellerine ve ücretli öğretmenlere verilen haklardan mağdur edildiklerine dikkat çekti.  

Özlük haklarının olmadıığını belirten rehabilitasyon öğretmenleri Milli Eğitim Bakanlığı'ndan şu taleplerde bulundu: 

"Dershane de 6yıl çalışan öğretmenlere 5000 atama verildi.

Ücretli de görev yapan öğretmenlere 540 prim gün esas alınarak atama hakkı verilmesi ve bu atamaların hiçbirisine Rehabilitasyon da yıllardır emek verip çalışmış öğretmenler eklenmedi.

Ülkemizde bulunan 2600 kurumda görev yapan 32000 Rehabilitasyon öğretmeni her zaman ki gibi bu atamalarda da göz önünde bulundurulmadı. Devletimizden talebimiz bizlere de Dershane ve Ücretli öğretmenlere verilen bu hakların gerek prim gün gerekse çalışılan yıl bazında değerlendirilerek bizlere de tanınması ve 5000 atamanın bizlere de verilmesi.

İş eğitim ve uygulama okullarında yeteri kadar özel eğitimcinin bulunmaması üzerine bu okullarda, Rehabilitasyon merkezlerinde uzun süre çalışıp deneyim sahibi olan öğretmenler olarak bizler talibiz"

 "Haftada 20 saat aylık karşılığı, 20 saat ise ders saat ücretli sözleşme imzalamamıza rağmen maaşlarımıza banka üzerinden Belirli Süreli İş Sözleşmesi imzalatılarak tarafımıza asgari ücret verilmektedir. Bu kurumlarda çalışarak herhangi bir sendika üyeliğimiz ve kendimizi savunacak herhangi bir mercii bulunmamaktadır" ifadelerinin yer aldığı rehabilitasyon öğretmenlerinin açıklamasında şu sorunlar vurgulandı:

  1. Rehabilitasyon merkezlerinde eğitim fakültesi mezunu olup sertifika programı ile göreve başlayan sınıf öğretmenleri, okul öncesi öğretmenleri… vb çalışmaktadır. Ancak gerek yasal statü gerekse ticari kaygılardan ötürü maalesef mesleki itibarlarını kaybeden öğretmenler şoför, hizmetli, temizlik görevlisi aşçı ve orta öğretim diplomasına sahip usta öğretici ile bir farkları yoktur.
  2. Devlet okullarındaki öğretmenler haftada 5 gün, günde en fazla 6 saat derse girerken rehabilitasyon öğretmenleri Haftanın 6günü çalıştırılıp, haftalık 40saat üzerinden derslere girilmesi ve 08:00-19:00 saatleri arasında çalıştırılıp günlük 8 saat derse girmeye zorlanılıyor. Eve yorgun gelip ailemize zaman ayıramıyoruz. 1 günlük haftalık tatilimizde hiçbir ailevi görevlerimizi yerine getiremiyor, sosyal bir aktiviteye katılamıyor kendimizi geliştiremiyoruz. Yeteri kadar zamanımız olmadığı için mesleki anlamda kendimizi geliştirecek fırsat bulamıyoruz.
  3. Devlet okullarındaki öğretmenler 3 ay tatil yaparken biz senede 14 gün izin yapabiliyoruz oda kurum sahibinin inisiyatifinde oluyor(istediği zamanda istediği sürede veriyor). İdari izinler rehabilitasyon merkezlerini kapsamıyor bu nedenle bayram tatillerinde, kar tatillerinde vs. ya çalışıyoruz yada haftalık izinlerimiz de telafisini yapıyoruz.
  4. Öğrencinin okula gelmemesinden yönetim ve şoför sorumludur öğretmenler olarak okuldaysak telafide bizim orda olduğumuz zamanlarda yapılmalıdır. Öğrencinin gelme durumuna göre öğretmenler 6. Gün veya idari izinlerde çalıştırılmamalıdır.
  5. Hastalandığımızda veya hastamız olduğunda alınan izinlerin kabul edilmemesi ve alınan izinlerden dolayı kesintilerin yaşanması bizleri sürekli korku halinde yaşamaya itiyor. Taziyelerimize utanç halinde gitmek ve taziyelerimize dahi sahip çıkamamak bizleri ayrı bir insan kategorisine sokmaktadır. Sosyal bireyler yetiştirmek isterken Asosyal davranmak istem dışı lakin bunu kime nasıl anlatacağımızı bilmeyen bir öğretmen statümüz var. Bu statü ya ortadan kalkmalı yada statümüz için bir isim verilmeli. Ayrıca doğum izni esnasında sözleşmenin kurum tarafından feshedilip doğum iznine ayrılan öğretmenin yerine başka öğretmen alınması doğum iznine ayrılan öğretmenin işine dönmesini imkânsız kılıyor.
  6. Rehabilitasyon merkezlerince hazırlanan sözleşmelerin bir yıl gibi bir süreyle yenilenmesi ve bundan dolayı emekli olunduğu takdirde emekli ikramiyesi hak edememesi kıdem tazminatından mahrum kalması gerekirse kıdem tazminatı vermemek için öğretmenlerin kendi isteğiymiş gibi istifaya zorlanması. İşten çıkarılan öğretmenlerin,  sözleşmenin yenilenmemesi durumunda başka bir yerde sil baştan başlamak zorunda kalan öğretmenin maaşı düşüyor, yıllık izni düşüyor yılların tecrübeli öğretmeni göreve yeni başlayan öğretmenmiş gibi muamele görüyor. Daha düşük fiyata çalışacak birinin bulunması durumunda çalışmakta olan öğretmenin emeği, tecrübesi, öğrencileriyle olan iletişimi, bağı yok sayılıp tazminat ödenmeden işten çıkarılıyor. Bu durum geleceğimizi güvence altına almamıza engel oluyor
  7. Rehabilitasyon merkezlerinde “öğretmenliğin” sadece sözlük anlamını karşıladığı hiçbir özlük hakkının verilmediği, kademe derece ile ödüllendirilmediği gibi sadece ceza kısmında 657 ye tabi tutulup ağır ceza mahkemesinde yargılanılması
  8. Eğitim- öğretim ile ilgili resmi makamlarca yapılan görüşmelere davet edilen öğretmenlerimizin milli eğitim bakanlığınca öğretmen olarak görülmemesi ve bundan dolayı harcırahın alınamaması. Öğretmen kimliği verilmemesi ve bazı kamu kurumlarında öğretmen olarak algılanmama sorunu yaşıyoruz. Toplu ulaşım konaklama ve banka işlemlerinde öğretmenlere verilen hiçbir haktan yararlanılamaması. Paso dahi alamıyoruz,  alınca da her yıl yeniletmek zorunda kalıyoruz.
  9. Haftanın 6 günü çalışıp üzerine zaman zaman tatillerde aile ziyaretleri yapmak ama bunları ek mesai ve ek ücrete tabi olmaması. Kamudaki öğretmenlerimizin nöbetleri için ek mesai ücreti almaları bizlerin alamaması.
  10. Türkiye genelinde öğrencinin eğitimi için Ödenen eğitim ücretleri aynı iken aynı eğitimi veren aynı çalışma şartlarına sahip öğretmenlerin ödemeleri ilden ile, ilçeden ilçeye, hatta kurum içerisinde dahi değişkenlik göstermektedir
  11. Bütün sektörlerde işletmelerde deneyimli personel aranırken özellikle de eğitim konusunda tüm kurumlar tecrübeli öğretmen ararken rehabilitasyon merkezleri tecrübeli öğretmen yerine yeni mezunların peşine düşüyor.  Deneyim arttıkça iş olanaklarımız azalıyor. Sebebine gelince deneyimli öğretmen evli ve çocuklu oluyor. Gerek sağlık gerekse çocuklarının eğitimi için daha fazla izin istediği için kurumlar tercih etmiyor.
  12. Yeni doğan bebeklerin sağlıklı bir şekilde büyümeleri için verilen süt izni hakkı çocuk 1 yaşına gelene kadar günde 1,5 saat olarak belirlenmiş olunup bu sürenin anne tarafından yönetilmesine dayanan bir izindir. Ancak rehabilitasyon merkezinde çalışan bayan öğretmenlerin bu hakkı kullandırılmamaktadır
  13. Bilindiği üzere özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde zihinsel engelliler öğretmeni olarak çalışıyoruz. Özel gereksinimli çocuklarımıza bilişsel, sosyal, öz bakım becerileri kazandırmakla birlikte okuma yazma öğretiyoruz. Özel eğitim kurumlarında bunları yapmam yeterliliğine sahip iken devlet okullarında bunu yapma yeterliliğine sahip olmadığımız gibi bir iddia, çelişki değil mi?
  1. 1 Aralık 2006 tarihli 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan ücretli öğretmenlerin en az 540 gün sigorta primini doldurmuş olması şartıyla yapılan atamanın biz rehabilitasyon öğretmenlerine de uygulanmasını talep etmekteyiz.
  2. "8 Şubat 2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren dershaneler ile öğrenci etüt eğitim merkezlerinde 14 Mart 2014 tarihi itibarıyla eğitim personeli olarak çalışmakta olan bu iş yerleri üzerinden sigorta primi ödenmiş çalışma süresi 1 Ocak 2014 itibarıyla en az 6 yıl olanlardan KPSS'ye girme şartı hariç öğretmen kadrosuna atanabilmek için aranan özel şartlar ile 657 sayılı kanunun 48'inci maddesinde öngörülen genel şartları taşıyanlar arasından Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde bir defaya mahsus olmak üzere yapılacak sözlü sınavda başarılı olanlar, başarı sırasına göre ek 4'üncü madde kapsamında istihdam edilmek üzere kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerdeki boş sözleşmeli öğretmen pozisyonlarına atanabilir."

Dershaneler ile öğrenci etüt eğitim merkezlerinde eğitim personellerine tanınan atanma hakkının rehabilitasyon öğretmenlerine de tanınmasını, mağduriyetimizin giderilmesini talep etmekteyiz.

Bu sorunlarımızın yetkililerimizin dikkate alınacağını temenni etmekteyiz. 32000 rehabilitasyon eğitim personelinin bu mağduriyetinin giderilmesi hususunda MEB’in ve hükümet yetkililerimizin gereken adımları atacakları kanaatindeyiz."

 


 

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları