Tarih:
13.05.2015 - 21:02
Kategori:
Sendika
'SOMA'da yaşanan facianın sorumluları hesap vermeli'
TMMOB Mimarlar Odası Mimarlar Odası Basın Açıklaması: 'SOMA'da yaşanan facianın sorumluları hesap vermeli'...
TMMOB Mimarlar Odası Mimarlar Odası Basın Açıklaması:'SOMA'da yaşanan facianın sorumluları hesap vermeli'
Manisa’nın Soma ilçesinde özel bir şirkete ait kömür ocağında 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 maden emekçisinin hayatını kaybettiği; Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük maden ocağı kazasının ardından bir yıl geçmiştir. Facianın yıldönümünde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı bir kez daha saygı ile anıyoruz.
Soma’da yaşanan iş cinayetini oluşturan koşullar diğer maden ocaklarında ve sektörlerde mevcut olmasına karşın; özelleştirme araçları olarak devreye sokulan hizmet alımı, taşeronlaşma, üretim zorlaması, bilim ve teknolojiye aykırı işletme yöntemleri ve denetim yetersizliği giderek ağırlaştırılmış bir biçimde sürdürülmektedir.
Madencilik ve inşaat; emeğe dayalı çalışmanın yoğun olduğu sektörlerdir. Bu sektörlerde, kamu kuruluşları adına hizmet alım sözleşmeleri yoluyla faaliyet gösteren özel firmalar; özelleştirme araçları yoluyla üretim yapmaktadır. Sermaye, kâr hırsı ve üretimin artırılması baskısıyla çalışanları sendikasızlaştırarak taşeronlaştırmakta iken; kamu adına denetim ve gözetim görevlerini özel sektöre devreden merkezi iktidar, yetersiz güvenlik önlemlerini göz ardı etmektedir.
İktidar tarafından; ilgili emek ve meslek örgütlerinin önerilerini dikkate almadan hazırlanan yasal düzenlemeler; çalışma yaşamındaki sorunları daha da büyütmüş, emekçilerin yaşamını piyasa inisiyatifine terk etmiş ve iş cinayetlerini artırmıştır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi ile Sosyal Sigortalar Kurumu verileri; siyasi iktidar tarafından uygulanan politikalar ve getirilen yasal düzenlemelerin yansımasını göstermektedir. Son beş yılda en çok ölümlü iş kazası, iki bin emekçinin hayatını kaybettiği inşaat sektöründe yaşanırken; inşaat sektörünü, sekiz yüz emekçi ile madencilik takip etmektedir.
Şubat ve Nisan aylarında İş Sağlığı ve Güvenliği ile Madencilik alanında torba yasalar yoluyla getirilen yeni yasal düzenlemeler; devletin asli görevlerinden olan kamu adına denetimi tasfiye etmekte, mesleki eğitim alan uzmanların sorumluluklarını artırırken yetkilerini kısıtlamakta, sağlık gözetimini yetersiz ve ağır koşullarda çalışan aile hekimlerine devretmektedir. İş güvenliği uzmanlarının istihdamı zorunluluğu, işveren lehine kaldırılmakta; bağımsız olma ilkesi yok edilerek işverene bağlı çalışan meslek mensuplarına iş güvenliği uzmanlığı görevi verilmektedir.
Mimarlar Odası olarak; Soma’da, Mecidiyeköy’de, Ermenek’te kaybettiğimiz ve iş cinayetlerine kurban edilen bütün emekçilerimizi bir kez daha saygı ile anıyoruz. Bu vesile ile asli sorumluluklarını devrederek iş cinayetlerine neden olan sorumluların bağımsız yargıya ve topluma hesap vermeleri için mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha değerli kamuoyumuzla paylaşıyoruz.
TMMOB MİMARLAR ODASI
Manisa’nın Soma ilçesinde özel bir şirkete ait kömür ocağında 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 maden emekçisinin hayatını kaybettiği; Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük maden ocağı kazasının ardından bir yıl geçmiştir. Facianın yıldönümünde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı bir kez daha saygı ile anıyoruz.
Soma’da yaşanan iş cinayetini oluşturan koşullar diğer maden ocaklarında ve sektörlerde mevcut olmasına karşın; özelleştirme araçları olarak devreye sokulan hizmet alımı, taşeronlaşma, üretim zorlaması, bilim ve teknolojiye aykırı işletme yöntemleri ve denetim yetersizliği giderek ağırlaştırılmış bir biçimde sürdürülmektedir.
Madencilik ve inşaat; emeğe dayalı çalışmanın yoğun olduğu sektörlerdir. Bu sektörlerde, kamu kuruluşları adına hizmet alım sözleşmeleri yoluyla faaliyet gösteren özel firmalar; özelleştirme araçları yoluyla üretim yapmaktadır. Sermaye, kâr hırsı ve üretimin artırılması baskısıyla çalışanları sendikasızlaştırarak taşeronlaştırmakta iken; kamu adına denetim ve gözetim görevlerini özel sektöre devreden merkezi iktidar, yetersiz güvenlik önlemlerini göz ardı etmektedir.
İktidar tarafından; ilgili emek ve meslek örgütlerinin önerilerini dikkate almadan hazırlanan yasal düzenlemeler; çalışma yaşamındaki sorunları daha da büyütmüş, emekçilerin yaşamını piyasa inisiyatifine terk etmiş ve iş cinayetlerini artırmıştır. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi ile Sosyal Sigortalar Kurumu verileri; siyasi iktidar tarafından uygulanan politikalar ve getirilen yasal düzenlemelerin yansımasını göstermektedir. Son beş yılda en çok ölümlü iş kazası, iki bin emekçinin hayatını kaybettiği inşaat sektöründe yaşanırken; inşaat sektörünü, sekiz yüz emekçi ile madencilik takip etmektedir.
Şubat ve Nisan aylarında İş Sağlığı ve Güvenliği ile Madencilik alanında torba yasalar yoluyla getirilen yeni yasal düzenlemeler; devletin asli görevlerinden olan kamu adına denetimi tasfiye etmekte, mesleki eğitim alan uzmanların sorumluluklarını artırırken yetkilerini kısıtlamakta, sağlık gözetimini yetersiz ve ağır koşullarda çalışan aile hekimlerine devretmektedir. İş güvenliği uzmanlarının istihdamı zorunluluğu, işveren lehine kaldırılmakta; bağımsız olma ilkesi yok edilerek işverene bağlı çalışan meslek mensuplarına iş güvenliği uzmanlığı görevi verilmektedir.
Mimarlar Odası olarak; Soma’da, Mecidiyeköy’de, Ermenek’te kaybettiğimiz ve iş cinayetlerine kurban edilen bütün emekçilerimizi bir kez daha saygı ile anıyoruz. Bu vesile ile asli sorumluluklarını devrederek iş cinayetlerine neden olan sorumluların bağımsız yargıya ve topluma hesap vermeleri için mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha değerli kamuoyumuzla paylaşıyoruz.
TMMOB MİMARLAR ODASI
Vişne Haber Ajansı - Dilfiraz Değerli
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
