loading
close
SON DAKİKALAR

STK'lardan muhalefet liderlerine mektup: Gün, iktidarın 'böl ve yönet' stratejisine karşı birleşme zamanıdır

STK'lardan muhalefet liderlerine mektup: Gün, iktidarın 'böl ve yönet' stratejisine karşı birleşme zamanıdır
Tarih: 26.06.2020 - 17:29
Kategori: Gündem

7 sivil toplum kuruluşu (STK), muhalefet partilerinin genel başkanlarına bir mektup gönderdi.

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Diyalog Grubu, Doğu-Güneydoğu Dernekler (Dgd) Platformu, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, Hak Ve Adalet Platformu, Sivil Siyaset Platformu ve Yurttaş Girişimi, muhalefet partilerinin liderlerine bir mektup gönderdi. .

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, İYİ Parti lideri Meral Akşener, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi lideri Ali Babacan'a gönderilen mektupta, "Bugün, hayatı normalleştirme ve ülkeyi demokratikleştirme yolunda birleşme zamanıdır. Barış, beraberlik ve eşitlikten yana tavır koymayı suç unsuru sayan AKP-MHP koalisyonunun ördüğü korku duvarını yıkma zamanıdır. Hedef alınan hangi siyasi oluşum olursa olsun, parti kapatma, milletvekilliği düşürme, kayyım atama gibi tehdit ve girişimlere birlikte, tüm yasal haklarımızı kullanarak karşı koyma zamanıdır" denildi. 

Çeşitli platform ve girişimlerin muhalefet liderlerine gönderdiği mektup şöyle:

"Ülkemiz çok zor günlerden geçiyor, insanlarımız çaresizlik içinde. Demokrasilerde, sorunlarına çözüm arayan halk, dilek ve taleplerini, gösteri ve toplanma dahil tüm yasal haklarını kullanarak, öncelikle iktidar partilerine iletir. İktidar partilerinin yetersiz ve/veya kayıtsız kaldığı durumlarda, güveneceği bir muhalefet arar.

Demokrasinin lafta kaldığı, tek adam diktasının yerleştiği Türkiye’de, iktidardaki AKP-MHP koalisyonu çözüm getirmek bir yana, sorunların kaynağı durumundadır. Sadece kendisini destekleyen bir kesimi “millet” olarak tanıyıp, diğer vatandaşları “düşman cephe”ye yerleştirerek, halkı birbirine düşürerek iktidarlarını korumaya çalışmaktadır.

Bu durumun değişmesi, ülkenin normalleşmesi ve demokratikleşmesi için muhalefet partilerine her zaman olduğundan daha büyük sorumluluk düştüğünü vurgulayarak, kendisini muhalefette konumlandıran tüm parti liderleri ve yöneticilerine sesleniyoruz.

Bugün siyasi mücadeleyi oy ve seçim hesaplarına indirgeme zamanı değildir. AKP-MHP koalisyonunun dolduruşlarına kapılıp, dolaylı da olsa onların çizgisinde yer alarak diğer partileri dışlama zamanı değildir. Ortak hareket etmeyi, ittifaklar kurmayı seçim dönemleriyle sınırlı tutma zamanı değildir. Gün, iktidarın “böl ve yönet” stratejisine karşı birleşme zamanıdır.

6 milyon seçmenin iradesini temsil eden, bölge belediyelerine ezici çoğunlukla seçilmiş HDP’ye karşı iktidar koalisyonunun yürüttüğü şeytanlaştırma ve yok etme siyaseti karşısında sessiz kalarak; Meclis’in üçüncü partisini ittifakların dışında tutarak ne ülkeyi ne de demokrasiyi koruyabilirsiniz. Siyaset stratejisini savaş ve nefret söylemine dayandıran iktidarın tuzağına düşmemelisiniz; bu tuzağa karşı parti tabanınızı da uyarıp, ortak mücadeleye ikna etmelisiniz.

Siyasi mücadele alanı Millet Meclisi ile sınırlı değildir. Meclisin gücünü zaten büyük ölçüde kısıtlamış, kitle haberleşme araçlarını denetim altına almış olan Cumhur İttifakının oyunu karşısında; “provokasyondan kaçınmak” gerekir düşüncesiyle, meydanlarda ve sokaklarda da kullanılabilen toplanma, gösteri ve hatta sivil itaatsizlik gibi demokratik katılım haklarımızdan feragat etmemelisiniz.

Bugün; hayatı normalleştirme ve ülkeyi demokratikleştirme yolunda birleşme zamanıdır. Barış, beraberlik ve eşitlikten yana tavır koymayı suç unsuru sayan AKP-MHP koalisyonunun ördüğü korku duvarını yıkma zamanıdır. Hedef alınan hangi siyasi oluşum olursa olsun, parti kapatma, milletvekilliği düşürme, kayyım atama gibi tehdit ve girişimlere birlikte, tüm yasal haklarımızı kullanarak karşı koyma zamanıdır.

AKP-MHP koalisyonunun en büyük korkusu; muhalefet partilerinin, temel demokratik ilkeleri kabul eden hiçbir siyasal eğilimi dışlamadan oluşturacakları demokratik ittifaktır. Ancak böyle güçlü bir ittifak kitlelerin güvenini kazanabilir, umutları yeniden yeşertebilir.

Türkiye’nin geleceğine inanan yurttaşlar olarak, ana muhalefet partisi CHP’den başlayarak, tüm muhalefetten, ülkenin ve halkın bütününün çıkarlarını parti çıkarları önüne geçirme cesareti göstermelerini bekliyoruz."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları