Tanrıkulu'dan yasama yılı değerlendirmesi

Tarih: 04.07.2012 - 20:31

Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu sona eren yasama yılını değerlendirdi; ''Maalasef TBMM halkın beklentilerini karşılayamadı''...

CHP'li Tanrıkulu, AKP’nin halktan aldığı desteği, halka ve demokratik muhalefete karşı bir silaha dönüştürdüğü bir Türkiye’yle karşı karşıya olduklarını söyledi.

''AKP’nin kurmaya çalıştığı anti-demokratik düzen, rantiyeci sistem, adaletsiz yapı sadece AKP iktidarının ömrüyle sınırlı olabilir'' diyen Tanrıkulu’nun sona eren yasama yılıyla ilgili değerlendirmesi şöyle ;

''24. Dönem 2. Yasama Yılı sona ererken maalasef TBMM halkın beklentilerini karşılayamadı. Zira AKP, bu yasama yılında da halktan aldığı desteği partisel rant ve çıkar düzenini kurmak için istismar etti, kullandı. AKP bu düzeni kalıcılaştırmak için TBMM’de, halkın oyuyla seçilmiş diğer siyasi parti temsilcilerinin varlığını, görüşlerini, dolayısıyla da halkın iradesini hiçe sayan bir otoriter işleyişi devletin kalbine yerleştirdi.

2011 seçimlerinden sonra büyük umut ve beklentilerle yeni bir meclis oluşturulmuştu. Halkımız sandığın başına yeni ve demokratik bir Anayasanın hazırlanması, hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesi ümidiyle gitmişti. Tabandaki bu arzulara tercüman olmak için görev başı yapmak isteyen çok sayıda milletvekilleri vardı. Ancak AKP’nin bu dönem işlediği birçok siyasî günahın başında demokrasi, adalet, bağımsız yargı, insan hakları ideallerine olan inancı yok etmek oldu.

Hükümet eliyle yangından mal kaçırır gibi TBMM gündemine getirilen, demokratik bir işleyiş içinde şekillendirilmesine müsaade edilmeyen pek çok yasa çıkarıldı. Bunların yakın tarihli örnekleri Özel Yetkili Mahkemelerin yaygınlaştırılmasına önayak olan yasa, devlet sırlarıyla ilgili düzenleme, katliamlarıyla nam salmış Ömer El Beşir diktatörlüğü altındaki Sudan’la yapılan askerî anlaşma, insan hakları mücadelesini devlet tekeline geçirerek kadükleştirmeye çalışan İnsan Hakları Kurumu Yasası, eğitim sistemini gericileştirmeye yönelik 4+4+4 yasasıdır.

Ayrıca yargının yasama organını rehein aldığı bir uygulamaya dönüşen tutuklu milletvekilerininin özgürlüklerine kavauşamamaları bu dönemde gerçekleşmemiştir.

Bu yasaların hiçbirinde muhalefetin itirazları ve katkı çabaları dikkate alınmadı. TBMM Genel Kurulu, Başbakan Erdoğan tarafından Meclis önüne getirilen her şeye onay damgası vuran, işlevsiz bir devlet dairesine döndürüldü.
Öte yandan aralarında Türkiye akademisinin yüz aklarından Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve yayıncı Ragıp Zarakolu’nun da bulunduğu Silivri’deki yargılamanın Silivri Adliyesi’ndeki duruşmasında, milletvekili olarak duruşmayı izlememizin yasaklanması, dinleyicilerin çıkartılması veya avukatlara baskı yapılması, Türkiye’de savunma hakkına, yargının şeffaflığına, adil yargılama ilkelerinin ayaklar altına alındığının yakın tarihli örneklerinden sadece bir tanesi.

AKP iktidarının bu yasama yılındaki en vahim uygulamalarından biri ise fiilen, emrivaki bir biçimde Türkiye’ye başkanlık sisteminin getirilmiş olmasıdır! Zira artık Başbakan Erdoğan’ın istediği her kanunu çıkaran bir Meclis’le karşı karşıyayız. Muhalefetin demokratik işleyişteki gücünün farkında olan Erdoğan, bu gücü kırmak için her türlü çabayı sarf etti. Böylece demokratik işleyiş ayaklar altına alındı.

AKP’nin halktan aldığı desteği, halka ve demokratik muhalefete karşı bir silaha dönüştürdüğü bir Türkiye’yle karşı karşıyayız. Ancak bilinmelidir ki AKP’nin zihnimizden bile kazımak istediği demokratik Türkiye idealinin peşinden koşmaya, hiçbir yılgınlığa mahal vermeden devam edeceğiz.

AKP’nin kurmaya çalıştığı anti-demokratik düzen, rantiyeci sistem, adaletsiz yapı sadece AKP iktidarının ömrüyle sınırlı olabilir. AKP tarafından yaratılan engeller gelip geçicidir; demokrasi, adalet, eşitlik idealleri ise tüm dünya ve insanlık için kalıcı olmaya devam edecektir. Bu idealleri gerçeğe dönüştürmek için mücadelemizden asla geri durmayacağımızın, bu mücadelemizin TBMM’nin tatilde olduğu aylar boyunca da süreceğinin bilinmesi gerekir”

Vişne Haber Ajansı