loading
close
SON DAKİKALAR

TBMM Adalet Komisyonu'nda, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu görüşülüyor

TBMM Adalet Komisyonu'nda, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu görüşülüyor
Tarih: 10.06.2022 - 12:44
Kategori: Gündem

AKP ve MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan basın, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine, TBMM Adalet Komisyonu'nda başlandı.

TBMM Adalet Komisyonu'nda, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddeleri üzerindeki görüşmelere geçildi. Teklifin, basın kartı alabileceklerin tanımlandığı birinci maddesi kabul edildi.

AK Parti ve MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan basın, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine, TBMM Adalet Komisyonu'nda başlandı.

Komisyon, AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler başkanlığında toplandı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, teklifin ilk imza sahibi olarak yaptığı konuşmada, düzenlemenin uzun süredir tartışıldığını, leh ve aleyhteki görüşleri saygıyla karşıladıklarını söyledi.

Kanun teklifinin hak ve özgürlükleri kısıtlayacağının, basına sansür getireceğinin, seçimleri tehlikeye düşüreceğinin iddia edildiğini belirten Yıldız, "Arkadaşlar, sosyal medyanın durumunu biliyorsunuz. Sosyal medyanın bir ahlaki yenilenmeye ihtiyacı var. Bu çok net. Bu konuda sadece Türkiye değil, dünya kamuoyu hemfikir." diye konuştu.

İnsanların habere ulaşmak için sosyal medyayı kullandığını, gelişmelerin, sosyal ve hukuki problemleri de beraberinde getirdiğini ifade eden Yıldız, temel hak ve özgürlükleri korumanın devletin görevi olduğunu vurguladı.

Yıldız, dinamik olan bu süreci yönetebilmek için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

İnternetin veri paylaşımında kontrol edilmesi zor bir güç doğurduğunu söyleyen Yıldız, kültür, finans, sosyal alan, siyasette yalan ve yanıltıcı bilgi yaymanın toplum hayatında ciddi hasarlara sebep olduğunu kaydetti.

Birçok ülkenin dezenformasyonu ceza yaptırımına bağladığının altını çizen Yıldız, Türk Ceza Kanunu'nda yalan haber yaymaya yönelik sadece bir madde bulunduğunu, onun da savaş durumlarını kapsadığını anlattı.

Feti Yıldız, teklifin en çok tartışılan 29. maddesiyle, halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla ülkenin iç ve dış güvenliğini, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı olduğu bilinen bir bilgiyi kamu barışını bozacak şekilde alenen yaymanın suç olarak düzenlendiğini belirtti.

Bu suçun tehlike suçu olduğunu aktaran Yıldız, tehlike suçlarında suçun işlenerek netice alınması halinde suçla mücadelede geç kalınmış olunacağını ifade etti.

Yıldız, dezenformasyon olarak bilinen fiillerin, kişilerin bireysel kanaatlerini açıklama veya haber verme hakkıyla karıştırılmaması için failin halk arasında endişe, korku, panik yaratma konusunda özel bir maksadı, saiki bulunmasının şart olduğunu kaydetti.

Bu suçun taksirle işlenmesinin de mümkün olmadığını dile getiren Yıldız, "Buna toplumsal muhalefeti bastırma ya da sansür yasası diyebilmek için 6'lı masanın mütemmim cüzü olmak gerekir." dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız, teklifle toplum hayatının huzur ve güven içinde yürümesi ve kamu barışının korunmasının amaçlandığını vurguladı.

Almanya'nın dezenformasyon kanunu yürürlüğe girdikten sonra basın özgürlüğü sıralamasında 15. sıradan 11. sıraya geldiğini anlatan Yıldız, "Biz özgürlüklerle değil, suçla mücadele ediyoruz. Toplumsal düzenin korunması için hukuki değeri bilerek, isteyerek ihlal edenlerle mücadele ediyoruz. Burada yerimiz, duruşumuz bellidir. Yalan haber suçunun toplumu kemiren bir tehlike olduğunu izah etmeme gerek yok." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldız, düşünce ve eleştiri özgürlüğünün olmadığı yerde yaşamın çekilmez hal alacağını belirtti.

Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir ise daha iyi, beklentileri daha çok karşılayacak bir teklif olması konusunda bazı maddelerde değişikliği uygun gördüklerini dile getirdi.

HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, teklifin bir torba yasayla Meclis'in gündemine getirilmesini kabul etmediklerini ifade ederek, bunu kanun yapma kalitesi açısından uygun görmediklerini söyledi.

Antidemokratik ve yasaklarla dolu bir kanun teklifiyle karşı karşıya olduklarını öne süren Koç, "Dezenformasyona karşı mücadele edileceği algısıyla hazırlanan bu kanun teklifi, gazeteciliğin temellerini tehdit eden, kişilik hakları ve nefret söylemi gibi bütün dünyanın bahsetmeye çalıştığı dijital dünya sorunlarına hiçbir çözüm getirmeyeceği gibi yeni sorunları da beraberinde getirecek bir kanun teklifidir." diye konuştu.

Teklifin, halkı ve muhalif bütün kesimleri susturmaya yönelik ve haber alma özgürlüğünü kısıtlayan birtakım değişiklikler öngördüğünü ileri süren Koç, "Herkes tweet atabilir ama içi boşsa sorun yoktur." mantığının topluma dayatılmak istendiği görüşünü dile getirdi.

Koç, teklifin 29. maddesinde yer alan "korku ve panik, iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayma" şeklindeki suç tanımının soyut olduğunu ve keyfi uygulamaları beraberinde getirebileceğini iddia etti.

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, teklifin bazı çevrelerce amacından saptırılmaya çalışıldığını belirterek, "Kişisel itibar suikastı, devletin güç ve değer kaybı, toplumun panik havasına sürüklenmesi, yalan haberin serbestçe havada uçuşması, anonim hesapların varlığını sürdürmesi, teklifi eleştirinler tarafından makul görülmektedir." dedi.

Dezenformasyonun tüm dünyanın maruz kaldığı, mücadele için farklı tedbirler geliştirdiği bir sorun olduğuna işaret eden Öztürk, bunun sosyal medya dolayısıyla insanlığın hiç görmediği boyuta ulaştığını kaydetti.

Öztürk, sosyal medya aracılığıyla terör örgütlerinin her geçen gün farklı taktiklerle çalıştığını dile getirerek, Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsünün 2018'de yaptığı araştırmaya göre Türkiye'nin yalan habere muhatap olma noktasında dünyada birinci ülke olduğunu aktardı.

Farklı ülkelerdeki sosyal medya düzenlemelerine değinen Öztürk, "Ne zaman ki sosyal medyada anonim hesaplar son bulur o zaman gerçek demokrasi kuralları işlemeye başlar. Zira kimin hakkında olursa olsun sahte bir hesabın ardına saklanıp tetikçilik yapmak, demokrasiyle değil cezaeviyle ilişkilendirilmelidir." ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, görüşülen teklifte tarafların memnun olmadığını öne sürerek, paydaşların taleplerinin de metne yansıtılmasının, yasanın daha uzun ömürlü olmasını sağlayacağını söyledi.

Erel, "İktidarın amacı gerçekten dezenformasyon ile mücadele ise öncelikle kutuplaştırıcı ve popülist söylemlerden uzaklaşmalı, ardından geleneksel medya üzerindeki tahakkümü sonlandırmalı ve halkın medyaya olan güvenini tekrar tesis etmelidir." diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, anneannesinin "Ayının bozduğu kantar, gün gelir seni de tartar." sözünü hiç unutmadığını belirterek, mahsurlu bir iş yapıldığını savundu.

En kaliteli yasamanın, teklif bir mesleki alanı düzenliyorsa o meslek örgütlerinin yıllarca, adeta imbikten damıtılmış fikirleri, görüşleri, talepleri doğrultusunda gerçekleştirildiğinde yapılacağını belirten Özel, düzenlenmesi gereken alanların üzerinde ciddi ciddi çalışılması gerektiğini ifade etti.

Teklifin, 1 Ocak 2023'de yürürlüğe girecekse meslek örgütleri de çağrılıp yeniden çalışılarak yeni yasama yılında getirilebileceğini dile getiren Özel, "Alelacele, müzakereye kapalı ve yeterli istişarelerin yapılmadığı, yapıldıysa da tek kutuplu yapıldığı bir işi tek başına yapmanız doğru değil." dedi.

Yalan haberin, dezenformasyonun bilgi ortaya çıktığından beri olduğunu ancak toplumsal hayatı bu kadar etkilemediğini belirten Özel, dünyada da düzenlemeler yapıldığını, Türkiye'de de buna ihtiyaç olduğunu söyledi.

Özgür Özel, bu konuda iktidar ve muhalefetin birlikte çalışabileceğini, masanın etrafında akademisyenlere, yasama uzmanlarına, savcılara, hakimlere, veri ve etki analizlerine, basın meslek örgütlerine, bundan etkilenecek herkese ihtiyaç olduğunu anlattı.

Basın meslek örgütlerinin temsilcilerinin de görüşlerini aktardığı birleşimde, teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddeleri üzerindeki görüşmelere geçildi. Teklifin, basın kartı alabileceklerin tanımlandığı birinci maddesi kabul edildi.

Komisyon Başkanı Abdullah Güler, ilk maddenin kabul edilmesinin ardından toplantıyı, 14 Haziran Salı günü 15.30'da toplanmak üzere kapattı.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları