loading
close
SON DAKİKALAR

''TBMM bu dönemde seyirci kalmamalı''

''TBMM bu dönemde seyirci kalmamalı''
Tarih: 02.10.2012 - 15:52
Kategori: Siyaset

EDP Genel Başkanı Ferdan Ergut, Politik sorunları kan davası mantığıyla çözme tavrının demokrasilerde ve olağan akılda yeri olmadığını söyledi...

EDP Genel Başkanı Ferdan Ergut Meclis'in yeni döne başlamasıyla AKP hükümetini, milletvekillerini,  muhalefet partilerini ve mensuplarını yazılı yaptığı açıklamasında uyardı.

"TBMM, sıraya girmiş ve çözüm bekleyen ağır sorunlar listesiyle yeni bir döneme başladı. Meclis’in açılışı AKP'nin son kongresinin ve ardından Cumhurbaşkanı-Başbakan polemiğinin gölgesinde kaldı. Ancak, başta AKP Hükümeti ve milletvekilleri olmak üzere, Meclis’teki muhalefet partilerini ve mensuplarını yeni döneme başlarken uyarmayı önemli bir görev olarak görüyoruz" diyerek açıklamasına başlayan Ergut,  ''Son bir yıldır yaşanan düşük yoğunluklu savaş ve siyasi tutuklamalar, yani Kürt sorununun geldiği nokta nedeniyle Türkiye’nin siyasal iklimi hayli bozuldu. Umutsuzluk ve geleceğe güvensiz bir ortam doğdu" dedi.


BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırma hedefiyle yasama yılına başlanması, ne ülke için ne de TBMM için hayırlı bir başlangıç olmayacağını, milletvekilinin cezaevinde tutulmasına seyirci olan bir Meclis’in, yetmezmiş gibi yenilerini de cezaevine göndermek üzere harekete geçmesi, yıllar geçse de silinemeyecek bir leke ve utanç olduğunu söyleyen Ergut,  sadece bu yılın değil, önümüzdeki birçok yılın da kaybına yol açmaya ve düşünmek bile istemedikleri gelişmelerin tetikleyicisi olmaya aday olcağını belirtti.

Politik sorunları kan davası mantığıyla çözme tavrının demokrasilerde ve olağan akılda yeri olmadığını, BDP-Blok vekillerine uygulanan aşağılama, dışlama ve siyasal ambargo daha fazla sürdürülemeyeceğini ifade eden Ergut, Başbakan Erdoğan’ın bu konudaki dışlayıcı ve uzlaşmaz tutumunu bir kez daha gözden geçirmesi gereklidir. 
Kürt sorununda ve birçok başka sorunda yaşanan gerilimlerin hafiflemesinde başat rolü olacağı bilinen yeni bir anayasa yapılması TBMM’nin önünde duruyor. Her ne kadar Anayasa Uzlaşma Komisyonu kamuoyuna ciddiyet sergileyen ve umut dağıtan bir çalışma yapıyor gibi görünse de, gerçekte işlerin sanıldığı gibi olumlu gitmediğini biliyoruz'' dedi.

Ergut açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

''Anayasa’nın etnik vurgudan arındırılması ve anayasal vatandaşlık, anadilinde eğitim ve yerel kamu hizmetinde bölge dillerinin de kullanılması, yerel yönetimlerin demokratik işleyişe sahip yerinden yönetimler haline getirilmesi, karar ve uygulamalara yurttaş katılım ve iradesinin doğrudan dahlini öngören demokratik değişimlerin yapılması; Seçim ve Siyasi Partiler Yasası’nda köklü değişikliklere gidilerek siyasal katılımda görülen temsilde adaletsizliğin ortadan kaldırılması gibi sorunları katlayarak büyüten konularda adım atılması gerekiyor.

Dört partili Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun mevcut yaklaşımlarla bunları çözüme kavuşturması zor görünüyor. Üstelik bunların rastgele konular olmadığı, böyle devam ettiği müddetçe kanın akmaya devam edeceği herkes tarafından yeterince biliniyor. TBMM daha fazla gecikmeden, tercihini bu değişiklikleri yapmaktan yana kullanmalıdır.

TBMM’nin bu dönemde seyirci kalmaması gereken önemli konulardan biri de Türkiye’nin dış politikasıdır. Bu alanda da işlerin doğru gitmediği ortadadır. En son Suriye konusunda AKP Hükümeti’nin izlediği saldırgan çizgi bölge düzeyinde de, dünya düzeyinde de fazla destekçi bulmadı. Tarihsel, dinsel, kültürel ilişkiler elbette dış politikada önemli bir imkan ve hareket alanıdır. Ama bunları basit birer bölgesel hegemonya aracı haline getirmeye çalışırsanız, bu imkan ve alanlar sizin aleyhinize dönüşebilir. Nitekim öyle de olmuştur.

Meclis, yeni çalışma döneminde bir ilke imza atabilir. Bunun yolu savaş tezkeresinin, yani sınır ötesi harekat tezkeresinin onaylanmamasıdır. Meclis, gerilim ve çatışma değil, müzakere ve uzlaşma işaretini vermelidir.

Demokratik kamuoyuna sesleniyoruz. Susarak ya da bekleyerek Türkiye’yi huzura kavuşturmak mümkün değildir. Gelin hep beraber, barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden yana olan kişi ve kurumlar, demokratik örgütler, siyasi partiler olarak birlikte davranalım. Özgürlükçü ve eşitlikçi bir yeni anayasanın yapılması, sorunların çözümü için güven arttırıcı adımların atılmasını sağlayalım.''

 

Vişne Haber Ajansı

 


ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları