loading
close
SON DAKİKALAR

Teğmen Çelebi: Hayır'ı haklı bir halk davasına dönüştürdük

Teğmen Çelebi: Hayır'ı haklı bir halk davasına dönüştürdük
Tarih: 04.05.2017 - 10:41
Kategori: Söyleşi

Kumpas davalarında 41 ay cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra delillerin sahte olduğu anlaşılınca serbest bırakılan Teğmen Mehmet Ali Çelebi, ''Hayır'ı haklı bir halk davasına dönüştürdük'' diyor .

Tek adam anayasasının çeşitli usulsüzlüklerle kabul edildiği referandum sürecindeki Hayır cephesinin dikkat çeken aktörlerinden birisi de Hayırlı Konvoy oldu. Kumpas Davaları'nın mağdurları tarafından oluşturulan Hayır Konvoyu, 8 kenti dolaşarak "dikta anayasası"nın ülkeye çıkaracağı faturayı anlattı. Ergenekon ve Balyoz davalarının en büyük mağdurlarından CHP PM Üyesi Teğmen Mehmet Ali Çelebi, kampanya süresince yaşadıklarını, AKP-MHP ittifakının güçlü olduğu kentlerde neden ve nasıl ilgiyle karşılandıklarını BirGün'den Uğur Şahin'e anlattı.

» Bütün adaletsizliklere, eşitsiz koşullara ve siyasal iktidarın baskılarına rağmen Hayır, YSK’nin sandık manipülasyonuyla kıl payı kaybetti. Tüm olumsuzluklara rağmen sizce Hayır referandumda neden ve nasıl başarılı oldu?

Hayır'ın başarısının temelinde doğru olanın, akla uygun olanın doğrudan halka gidilerek anlatılması yatmaktadır. Haklı davamızı halka yüz yüze anlattık ve dalga dalga genişledik. Hayır'ı haklı bir halk davasına dönüştürerek onu siyasi bir parti meselesi olmanın ötesine taşıdık. Farklı dünya görüşlerinden siyasi figürler de bunun bir parti meselesi değil bir memleket meselesi olduğunu anlattılar ve halk hareketini büyüttüler. Her renkten kendi kendine örgütlenen ve sahada olsun sosyal medyada olsun, her türden baskıya ve tehdide rağmen yüreklice çalışan dinamik gençliğin de bu başarıda büyük bir payı vardır.

'İnsanlar çıkarsız sohbete hasret kalmış'

» Siz Hayır’lı Konvoy olarak MHP ile AKP’nin güçlü olduğu ve Evet’in yüksek çıktığı kentlere de gittiniz. Oralarda da büyük bir ilgiyle karşılaştınız? Bu ilgiyi nasıl açıklıyorsunuz?

Birkaç neden var elbette. İlki halk, kumpas davalarının gerçek amacını yıllar geçtikçe bütünüyle anladı. Bizlerin o günlerden bugünlere vatan aşkıyla direndiğimizi ve söylediklerimizin (FETÖ ve 15 Temmuz dahil) bir bir çıktığını fark etti. Hiç aldanmadığımızı, Cumhuriyet'in yetiştirdiği halk çocukları olarak, Mustafa Kemal’in askerleri olarak emperyal planların önünde engel oluşturduğumuzdan tasfiye edildiğimizi kavradı. Bizim çıkarsızca memleket için yanıp tutuştuğumuzu biliyorlar, doğrunun yanında olduğumuza inanıyorlar. Bize güveniyorlar. O nedenle söylediklerimizi can kulağıyla dinlediler. İkinci olarak biz kimseyi ayırt etmeden, onlarla dertleşmeye, onlara sarılmaya gittik; siyasi tercihi ne olursa olsun hepsini dinledik, hepsine anlattık ve kimseyi ötekileştirmeden son kararı onlara bıraktık. Böylece kulaktan kulağa yayılan bir gönül konvoyu, bir sevgi saygı zinciri oluştu. Halk çıkarsız ve gönülden bir sohbete, sarılarak yaşanan bir dertleşmeye, duru bir akla ve açık bir gönül gözüne hasret kalmış. Gerçekten halkçı ve samimi bir siyasetin insanlara güven verdiğini ve onları doğrudan etkilediğini bizzat görerek yaşamış olduk.

» Konvoyun geçtiği Amasya, Aksaray, Kırıkkale, Isparta, Burdur, Kastamonu, Konya, Karabük gibi kentlerde yaşadığınız, tanık olduğunuz ilginç anekdotlar oldu mu?

Her yerde heyecanlı bir karşılama vardı, meydanlarda parklarda pazarlarda kahvelerde köylerde anlık ve ilginç diyaloglar yaşandı. Örneğin Merzifon'da bir muhtar maalesef bizlerin 15 Temmuz'u yapanlar olduğunu ve Meclis'i bombaladığımızı, üstüne sınav sorularını çalarak subay olduğumuzu söyledi. Ona bunları bizlerin değil, bizleri içeri attıran FETÖ’cü zihniyetin yaptığını, bizlerinse onlara direndiğimizi aktardık. Başka başka yerlerde AKP’li olduğunu ama Hayır tercihini korktuğu için açıktan söyleyemediğini kulağımıza fısıldayan ya da bizi köşeye çekerek kısık sesle söyleyen birçok vatandaşımız oldu. MHP'li vatandaşlarımızın da büyük kısmı oynanan oyunun farkında olduklarını ve Hayır diyeceklerini bize söylediler.

'Ezilmişlik ve çaresizlik var'

» ‘Biz siyaset ve hamaset yapmaya gitmiyoruz. Sadece halkımızla dertleşeceğiz’ demiştiniz yola koyulurken, bu dertleşmeden ne çıktı? Yurttaşlar neler anlattı, neler talep etti?


Halkın temel meselesi ekonomik, aş iş derdindeler. Çocuklarının geleceğinden endişeliler. İlgisizlikten ve sahipsizlikten şikâyet ediyorlar. Halk genel olarak ekonomik yönden olsun, hukuki yönden olsun adaletsizliğin pençesinde olduğunun farkında ve bir çıkış arıyor. Çocuklarının aldığı eğitimden umutsuzlar ve onların ekonomik paylaşımdan zalim bir şekilde dışlanacağından endişeliler. Bir ezilmişlik ve çaresizlik var. Mevcut siyasi yapılara karşı da yerleşmiş bir ilgisizlik ve güvensizlik var. Toparlayacak olursak, güzel ve özgür bir hayatın ne olduğunu anlayamadan, hayatın tadına bakamadan ekonomik, hukuki ve kültürel ezilmişlik altında kıvranan milyonlar var. Halk adalet ve eşitlik talep ediyor; ve ancak bunlar olduğunda özgür olabileceğinin sezgisini taşıyor.

» Hayır sinerjisi bundan sonra nereye nasıl evrilebilir?

Hayır sinerjisi halkta canlıdır ve büyümektedir. Tam kanunsuzluk kamu vicdanında ve halkın yüreğinde mahkûm olmuştur. YSK halk nezdinde güvenilmeyecek bir kurum olarak tescillenmiştir. Siyaset kurumu ise referandum gününde ve sonrasında halkın, özellikle gençlerin, sinerji ve enerjisinin, inanç ve heyecanının gerisinde kalmış görünüyor. Siyasetin görevi halka önderlik etmek, doğru ve somut yolu göstermektir. Bunun olamadığı durumlarda halk elbette kendi siyasi kanallarını açacak ve yöntemlerini er ya da geç oluşturacaktır. Siyaset yapma biçimlerini ve kadrolarını yenileyecektir. Böyle bir yeniden-inşa sürecinde olduğumuzu ve halktan gelen dip dalgasının etkilerinin zaman geçtikçe çok daha fazla hissedileceğini düşünüyorum. Siyaset halkla birlikte halk için yapılmıyorsa, çıkar ilişkileri için halka rağmen yapılıyordur ve o türden bir siyasetin halka çıkış yolunu sunması imkânsızdır çünkü halkın güvenini, halkla olan samimi bağını kaybetmiştir: dava bilincini ve dava bilinciyle atan yüreğini kaybetmiştir... Herkes bilsin ki şimdi bu bilinç ve yürek halkın bağrında Cumhuriyet bilinci ve yüreği olarak yeniden uyanıyor, biz de o uyanışa uyanış katmak için sahada olacağız. Ne istediğimizin bilincinde olarak: yani eşit ve özgür bir Cumhuriyet davasıyla hareket edeceğiz. Halkçı yüreğimizle siyasi mecra içerisinde mücadele etmeye devam edeceğiz. Bugün en önde azimle yürüyen halktır ve biz de onlarla birlikte, onlar için yürüyeceğiz...

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları