loading
close
SON DAKİKALAR

TİP Genel Başkanı Erkan Baş: Muhalefet AKP’yle uzlaşmayı aklından geçirmesin

TİP Genel Başkanı Erkan Baş: Muhalefet AKP’yle uzlaşmayı aklından geçirmesin
Tarih: 02.07.2019 - 17:38
Kategori: Siyaset

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Sivas Katliamı’nın yıl dönümü nedeniyle katliamı kınayan Baş, Yaşar Kemal’in sözlerine atıfta bulunarak “Aydınlarını yakan bir ülkenin elinde utançtan başka ne kalır” ifadelerini kullandı....

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş gündeme ilişkin yaptığı basın toplantısında Sivas katliamının yıl dönümüne ilişkin açıklamada bulunarak baş katliamcıların avukatlığını yapan birçok kişinin AKP’nin kurucusu ve yöneticisi olduğunu söyledi.

Dün resmen sonuçlanan Ergenekon davasına da değine Baş, “Saray rejimi çökerken, onun mayasında yer tutan Ergenekon kumpası da çöktü” dedi.

LGBTİ yurttaşlara yapılan ayrımcılığa tepki gösteren Baş, “Aile fotoğrafı paylaşıyorlar, neymiş neslini koruyacakmış. Gerçekten insan ‘neslin kurusun’ dememek için kendisini zor tutuyor” diye konuştu. 

Erkan Baş'ın basın toplantısından satır başları söyle:

“YOBAZLARIN İKTİDAR YOLUNU AÇMAK İÇİN YAPILMIŞ BİR ALÇAKLIKTIR”

“Değerli arkadaşlar bugün 2 Temmuz. Sanıyorum Sivas Katliamı’yla ilgili en anlamlı değerlendirmelerden bir tanesini hemen katliamın arkasından büyük yazarımız Yaşar Kemal yapmıştı ve  ‘Aydınlarını yakan bir ülkenin elinde utançtan başka ne kalır’ demişti.

Sivas Katliamı’nda kaybettiğimiz aydınların, yazarların, canların anısı önünde bir kez daha saygıyla eğilirken, hatıralarına bağlı kaldığımızı ve bu katliamın faillerinden, örgütleyicilerinden hesap sorma kararlılığımızın devam ettiğini bir kez daha paylaşmak istiyoruz.

Sivas Katliamı, 12 Eylül darbesiyle beslenmiş yobazlığın gücünü göstermek için, iktidar yolunu açmak için devlet himayesinde gerçekleştirdiği büyük bir alçaklıktır. Hepimiz biliyoruz; katliamın savunuculuğunu ve hatta katliamı gerçekleştirenlerin avukatlığını yapan birçok isim AKP’nin kurucu kadroları, milletvekilleri haline geldi ve bugün hala AKP’de üst düzey yöneticilik yaptıklarını biliyoruz.

Katliamcılara açılan dava zaman aşımına uğratıldı ve bu kararın ardından ‘hayırlı olsun’ diye kutlayan dönemin Başbakanının, şimdiki Cumhurbaşkanının payını unutmamak gerekiyor.”

“ERGENEKON AKP VE CEMAATİN KUMPASIYDI”

“Dün hepimizin gözleri önünde belki de Türkiye tarihinin en büyük kumpaslarından bir tanesinin AKP karanlığının Fethullah Gülen cemaatiyle birlikte iktidarını güçlendirmek için tezgâhladığı büyük bir kumpasın çöküşünü izledik.

Hepimiz hatırlıyoruz; Türkiye’nin ilericileri Ergenekon, Balyoz gibi davaların; AKP-FETÖ işbirliğiyle kurulan tuzakların tehlikesine Ergenekon’un ilk günlerinde işaret etmişlerdi.

Ancak o kadar organize o kadar büyük bir ittifak dahilinde tüm yargının, dönemin yargısının ve medya organlarının ve iktidar olanaklarının işbirliğiyle öyle bir tuzak kurulmuştu ki bu tuzak sonucunda haksızlığa, adaletsizliğe uğradığı için hayatını kaybeden insanlarımız olmuştu. Yıllarca o cemaat denilen suç örgütünün karanlık odalarında üretilen sahte deliller nedeniyle hapis yatan insanlarımız oldu.

Yıllarca devletin zulmüne uğramış insanları, ‘devletin derin kısmıyla hesaplaşacağız’ diye kandırdılar. Buna inanmamızı beklediler bizden.”

“SARAY REJİMİ ÇÖKERKEN ERGENEKON DA ÇÖKTÜ”

“Ne oldu, ne değişti? beyaz torosların yerini siyah transporterlar aldı. İşkence merkezi olan emniyet binalarının yerini, adresi bilinmeyen işkence merkezleri aldı. 6 ay gözaltında kalan, işkence yapılan, öldürülen insanlar oldu. Devlet Güvenlik Mahkemeleri yerine yalancı tanıklar, sahte deliller, tek adama bağlı yargı sistemi aldı.

‘Ergenekon davasıyla kontrgerillayla uğraşacağız’ diyen AKP, Mehmet Ağar, Tansu Çiller gibi çetecileri yedeğine alıp, yerlerine Süleyman Soylu’yu, Sedat Peker’i ekledi.

Ergenekon tüm bunları yapabilsinler diye, ülkemizin kontrolü bir çeteden başka bir çeteye geçebilsin diye atılmış bir adımdı ve dün verilen mahkeme kararıyla birlikte resmen bu suç kabul edildi.

Mahkemenin kararı tarihi bir anlam taşıyor onu da belirtelim. Saray Rejimi, tek adam düzeni çökmeye başlamışken onun iktidarının mayasında yer tutan Ergenekon da çöktü.

Bize göre tam da böyle olacak. Böyle adım adım çökmeye devam edecekler. AKP’nin karanlık ve gerici rant düzenini ortadan kalkarken, tüm pisliklerini de tek tek ortaya çıkarıp temizleyeceğiz.

Açık söylüyoruz; daha Gezi’de katlettikleri insanlarımızın da, “Allah’ın lütfu” diyerek avantaj saydıkları darbeciliğin de, cemaat ortaklığının da, sıfırlanan rüşvet paralarının da, Soma’nın da, Roboski’nin de, IŞİD’e verdikleri desteklerin de, Ensar’da ve tarikat yurtlarında çocuklarımıza yaptıkları istismarların da, katledilen kadınların da, tren katliamlarında yitirdiklerimizin de, önü kesilen derelerin de, yok edilen ormanların da tek tek hesabını soracağız.”

“MUHALEFETİ UYARIYORUZ: UZLAŞMAYI AKLINIZA GETİRMEYİN”

“Buradan bu vesileyle muhalefeti de uyarıyoruz. Kimse bu suçları yok saymayı, uzlaşmayı, affetmeyi aklına bile getirmesin.

Biz Türkiye hakları adına, emekçileri adına söylüyoruz; ne affedeceğiz, ne uzlaşacağız. Türkiye halkları uzlaşmayacak, affetmeyecek.

Halkımız, emekçiler affetmeyecek ve mücadele edecek. Biz de bu mücadelenin parçası, neferi olacağız.

Bakın, günlerdir belli odaklar şunu tartışıyorlar: Efendim tek adam rejimi tutmadı, eski sisteme geri dönelim. Erken seçim yapalım mı, yapmayalım mı? diyorlar.”

“ERDOĞAN DEVRİ KAPANMIŞTIR”

“Bizim görüşümüz çok nettir. Tekrarlanan İstanbul seçimleri esasen bir referandum hüviyeti taşımaktadır. Dolayısıyla sonuçları itibariyle baktığımızda Erdoğan devri kapanmıştır. Seçim yapıldı ve bitti; herkes tek adam rejiminin de, AKP’nin kaybettiğini de ayan beyan gördü. Şimdi halkımıza karşı suç işleyenleri hak ettiği yere, önce mahkemeye sonra, tarihin çöp sepetine yollayacağız.

Tek bir gün kaybetmeden, tek adım geri adım atmadan, zalimlerle asla uzlaşmadan halkçı, ilerici, devrimci bir cumhuriyet mücadelesini ayağa kaldıracağız.”

“ARINÇ EDEPSİZDEN DAHA FAZLASIDIR”

“Değerli arkadaşlar bakın ‘uzlaşma, uzlaşma’ deniliyor. Bizim neden uzlaşmayacağımızı başka bir örnekle daha anlatayım.

Bülent Arınç kimdir?

Tek cümleyle şu söylenebilir. Sivas Katliamı’ndan bu yana AKP’nin en üst düzey kadrolarından biri değil mi?

Bunlar Ergenekon, Balyoz kumpaslarını kurarken, cemaatle sahte deliller üretirken ‘Hocaefendimiz Fethullah Gülen’e haksızlık yapılıyor’ diye yalakalık yapan değil midir?

Cemaatle araları bozulup, rüşvet paraları ayakkabı kutularına tıkıştırılırken ‘darbeci Fethullah Gülen’ diye oğlunu milletvekili yapıp, damadını FETÖ tutuklamalarından kurtaran kişi değil midir?

Gezi’de, Soma’da, Roboski’de, Suruç’ta, 10 Ekim’de Ankara’da insanlar katledilirken, IŞİD’e silah yollanırken Bakanlık, Meclis Başkanı, milletvekili, AKP yöneticisi değil miydi?

Peki bunların hepsine sadece ‘edepsiz’ sıfatı yeter mi. Yetmez, Bülent Arınç daha fazlasıdır. Evet edepsizdir çünkü, halkın vergileriyle ödenen maaşını soran insanlara hakaret ettiği için öyledir.

Ama aynı zamanda; sadece 2019 yılının ilk beş ayında örtülü ödenekle birlikte 2,5 milyar Türk Lirası harcayan Saray’a ‘Bu nasıl israf, bu ne şatafat’ diye sormak yerine ondan nemalanmaya, kendisine de bir parça koparmaya çalıştığı için ülkenin bağırsaklarına yerleşmiş bir parazittir.

Dün övdüğü Fethullah Gülen’e ilk fırsatta sırt çeviren yeni liman arayan bir riyakardır. Tüm katliamları, hırsızlıkları, adaletsizlikleri İslam şemsiyesi altında gizlemeye unutturmaya çalıştığı için iflah olmaz bir yalancıdır.

Ve evet AKP giderse, Saray çökerse tüm suçların ortağı olduğunu bilen, hesap vermekten kaçmaya çalışan bir suçludur.

Biz bunlarla uzlaşamayız, kimse aklından bile geçirmesin.”

“NE YAPARLARSA YAPSINLAR LGBTİ YURTTAŞLAR EŞİT OLACAK”

“Çünkü ülkemizin insanlarına ayrımcılık yapmaya devam ediyorlar. Daha dün, bunun acı bir örneğiyle karşı karşıya kaldık. Kime ne derse, ne yaparsa, nasıl engellemeye çalışırsa çalışsın; LGBTİ yurttaşlar bu ülkenin eşit yurttaşları olacaklar.

Kimsenin geri kalmış zamanlarda olduğu gibi köleleştirilen insanlara, siyahlara, rengi farklı olanlara yaptığı ayrımcılığı LGBTİ yurttaşlarımıza yapmasına izin vermeyeceğiz. Nefret suçlarının takipçisi olacağız.

Bugün nasıl siyah insanlara karşıtlığa, köleliğe tarih öfke kusuyorsa, LGBTİ yurttaşlara ayrımcılığı da o öfkeyle yok edeceğiz.”

“NESLİNİZ KURUSUN DİYESİ GELİYOR İNSANIN”

“İzlerken utanıyoruz. Ne diyorlar? ‘Neslimizi koruyalım.’

Bunu diyen AKP milletvekilleri, bakanlar aile fotoğraflarını paylaştı geçtiğimiz günlerde, hani neredeyse her birini devletin bir kurumuna yerleştirip, ihale verip zengin ettikleri aile bireyleri var ya onların fotoğraflarını paylaşıyorlar.

Bu bakanlar ve milletvekilleri Ensar Vakfı’nda çocuklar istismar edilirken, kadınlar saldırıya uğrayıp katledilirken, çocuklar erken yaşlarda evlendirilirken herhangi bir fotoğraf paylaşmayan; üstelik, ‘bu suçlar araştırılsın’ önergelerini reddederken kahkaha atıp fotoğraf paylaşanlarla aynı kişiler.

Neymiş, neslini koruyacakmış. Gerçekten insan, ‘Senin böyle neslin olmaz olsun, neslin kurusun’ dememek için kendini zor tutuyor.”

“FOTOĞRAFSA FOTOĞRAF: BİZİM DE AİLEMİZ VAR”

“Yarın Çorlu Tren Katliamının duruşması var.

Çocuklarını, yakınlarını kaybeden ailelerimizin yanındayız. Biz nasıl ki bu katliamında sorumlusu olanları affetmeyip, uzlaşmayacaksak. Çorlu katliamında yakınlarını kaybeden ailelerimizin de mücadelesinden hiç ayrılmayacağız.

Onlar da bizim ailemiz.

Fotoğrafsa fotoğraf diyoruz

Sizin aileleriniz çalarak, zulmederek kendi saltanatlarını kuruyorsa, bizim ailemiz direnerek, mücadele ederek, teslim olmayarak o saltanatı yıkacak.”

 

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları