Bu arada, Fenerbahçe yöneticilerinin bahsettiği başarı anlayışı onların yöntemleriyse,
Kulübü’nün misyonunu tarihten alan hiçbir yönetim kurulu maalesef o başarıyı bugüne kadar gösterememiş ve bundan böyle de gösteremeyecektir. Trabzonsporluluğuyla simgeleşmiş, vefat eden bir sanatçının şarkısını kazanılan maçtan sonra farklı bir üslupla stat hoparlöründen yayınlayıp, rakibiyle sözde alay edenlerin Hüseyin Avni Aker’deki ortamı sorgulamalarının neresi inandırıcıdır?
Türk futbolunu yeşil sahalardan alıp adliye koridorlarına taşıyan, Metris’i spor sayfalarına manşet yaptıran, Avrupa’da itibarımızı düşüren, yine mahkemede kulübümüzün avukatına hakaretler edip, daha sonra da hiçbir olay yaşanmamış gibi Trabzon’a gelen yöneticilerin artık sporumuza kazandıracakları hiçbir artı kalmamıştır. Bu kişilerin verdikleri tahribatı bir an önce kabullenip özür dileyerek futbol sahnesinden inmeleri gerektiği halde, haklıymış gibi sözler sarf ederek, eylemlerde bulunmalarını da kamuoyunun objektif kesimlerinin takdirlerine bırakıyoruz."
Fenerbahçe kafilesine karşı Trabzon’a gelişlerinde, otel, stadyum ve havaalanı transferlerinde en ufak bir saldırı olmadığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere de yer verildi:
"Saha içerisinde ise demokratik tepkilerin yanı sıra tasvip etmediğimiz gelişmeler de yaşanmıştır. Beklentimiz, suç unsuru eylemleri gerçekleştirenlerin bir an önce tespit edilerek yüce adaletimiz tarafından hak ettikleri cezaya çaptırılmalarıdır. Milletçe, haklı olanı güçlü kılamayıp, sözde güçlü olanı haklı göstermeye çalıştığımız sürece maalesef bu tip toplumsal reaksiyonlarla karşılaşmak durumundayız. Bu vesileyle yeni olumsuzluklar yaşanmaması adına hukukun işletilerek adaletin gecikmeden tecelli etmesi gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor, görüşlerimizi bu şekliyle kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz."