loading
close
SON DAKİKALAR

Tüm Emekli-Sen: Eriyen maaşlar insanca yaşanacak bir düzeye ve geçim endeksine uyarlanmalıdır

Tüm Emekli-Sen: Eriyen maaşlar insanca yaşanacak bir düzeye ve geçim endeksine uyarlanmalıdır
Tarih: 17.08.2018 - 14:46
Kategori: Sendika

Tüm Emekli-Sen'den yapılan açıklamada "İş çevreleri ve hükümet 'aynı gemideyiz' söylemiyle faturayı sabit gelirli işçi ve emekliye çıkarmaya çalışmaktalar. Son günlerde enerji, doğalgaz, ekmek vb. kalemlere gelen yüksek zamlar da bunun göstergesidir" denildi.

Tüm Emekli-Sen Merkez Yürütme Kurulu, ülkedeki ekonomik gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. 

Yapılan açıklamada, yaşanan ekonomik durumun; tamamen dış finansmana dayalı, üretimi değil borçlanmayı esas alan, ranta ve betona dayalı dışa bağımlı bir ekonomik modelin kaçınılmaz sonucu olduğu ifade edilerek, "Bu krizin faturasını yaratanlar ve işbirlikçileri ödemelidir. Emekliler olarak bu krizin sorumlusu değiliz ve bedelini ödemeyeceğiz. Bizim irademiz dışında çıkarılan bu kriz nedeniyle yapılan zamlar, enflasyon farkı ve belirlenen asgari ücret tekrar revize edilerek emekli ve emekçilere fatura edilmemelidir. Eriyen maaşlar insanca yaşanacak bir düzeye ve geçim endeksine uyarlanmalıdır" denildi.

Tüm Emekli-Sen'den yapılan açıklama şöyle:

"Bugünkü ekonomik krizin geleceği ve ayak sesleri 2018 yılı bütçesi hazırlanırken açık açık görülüyordu ve bunun ipuçları belliydi. Şöyle ki; daha öncede açıkladığımız gibi, 2018 yılı bütçesi 762 milyar TL olarak bağlanmıştı, vergi olarak toplanması gereken miktar 697 milyar, bütçe açığı 66 milyardı. Buradan da görüleceği gibi bu bütçe açığının özellikle ücretli, dar gelirli ve emeklilerden karşılanacağını ve zam oranının yıl içinde %30-40 olacağını tahmin etmiştik ve bu durum ilk 6 ayda gerçekleşti.

Uygulanan ekonomik politika sonucu krizin olacağını bilen AKP iktidarı bu olumsuzlukları yaşamamak ve güç kaybetmemek için alelacele erken seçim kararı alarak iktidarını kurtarmanın formülünü buldu. Muhalefet ise hazırlıksız olduğu halde erken seçime program yapmadan gözü kapalı atladı. Sonuçta görüldüğü gibi geçmişteki Cumhur ittifakı güven tazeleyerek iktidarını belli süreliğine garantiye almış oldu.

Gelinen bu süreci sırf “dolar krizi veya rahip krizi” olarak değerlendirmek yanlış ve yüzeysel olur. Aslında sorunun temelleri daha derin ve kapsayıcıdır. Yıllardır küresel sermaye ve işbirlikçileri ülkeyi nasıl soyup soğana çevirme planları yaparken, başa gelen hükümetlerin de desteğiyle kaynakları rantabl olmayan yatırımlara aktararak yandaşlara rant yaratıyorlardı. İstihdama, üretime ve teknoloji yerine beton ve inşaata ağırlık vererek bu ortam yaratılmıştır.

Bu durum tamamen dış finansmana dayalı, üretimi değil borçlanmayı esas alan ranta ve betona dayalı dışa bağımlı bir ekonomik modelin kaçınılmaz sonucudur.

Dünyada dolar yükselmiyor ama, TL’nin değeri yılbaşından bu yana %84 cıvarında düşmüştür. İş çevreleri ve hükümet “aynı gemideyiz” söylemiyle faturayı sabit gelirli işçi ve emekliye çıkarmaya çalışmaktalar, son günlerde enerji, doğalgaz, ekmek vb. kalemlere gelen yüksek zamlar da bunun göstergesidir.

Maliye ve Hazine Bakanının açıklamaları ve diğer yetkililerin “yeni ekonomi modeli” dedikleri programda geçekçi bir yaklaşım olmadığı gibi fatura yine dar gelirlilere çıkarılmaktadır. Çünkü  tüm otoriter rejimler bir yandan baskıya başvurur (savcıların dolar hakkında konuşanlar hakkında soruşturma açması), bir yandan da kitleleri ikna ve hatta mobilize etmek için milliyetçi ve dini temaları kullanır. Karşılaştığı ve bizzat kendilerinin yarattığı sorunların kaynağı olarak ya ülke içindeki azınlıkları veya hasımlarını ya da yarattıkları dış düşmanları gösterirler.
İlan edilen bu proğramla şimdiden işçiler işlerinden atılmaya başlanmış ve bir kısım sermaye çevreleri de bu krizi fırsata çevirme peşinde koşmaktadır.

Bu krizin faturasını yaratanlar ve işbirlikçileri ödemelidir. Emekliler olarak bu krizin sorumlusu değiliz ve bedelini ödemeyeceğiz.

Bizim irademiz dışında çıkarılan bu kriz nedeniyle yapılan zamlar, enflasyon farkı ve belirlenen asgari ücret tekrar revize edilerek emekli ve emekçilere fatura edilmemelidir. Eriyen maaşlar insanca yaşanacak bir düzeye ve geçim endeksine uyarlanmalıdır."

Kaynak : Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları