Türkiye büyüdü maaşlar yerinde saydı

ISO 500 listesi açıklandı ilk etapta karlarda yaşanan düşüşün dikkat çektiği verilerde bir başka dikkat çeken nokta ise ücretler tarafında kendisini gösterdi...

Kaynak yapısında ciddi bozulmanın gözler önüne serildiği İSO verilerinde faizlerin ve kurun yoğun etkisi öne çıktı.

İstihdam tarafında ise İSO 500'de çalışan sayısı 2011 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 4.3 oranında artış gösterdi. Özel ve kamu olarak bakıldığında, 2011'de çalışan sayısı özel kuruluşlarda yüzde 5.1 oranında artarken, kamuda ise yüzde 1.3 azaldığı gözlendi. 1 milyon TL satış hasılatı için istihdam edilen çalışan sayısının ise 2003'den beri azalış trendinde olduğu, 2011 yılında 1.3'lük en düşük seviyesine gerilediği kaydedildi.

Yabancı sermayeli kuruluş sayısı 2010'da 148 olurken, 2011'de 140'a geriledi. Bu 140 yabancı sermaye paylı kuruluşun İSO 500'de üretimden satışlar içindeki payı yüzde 31.3 olurken, bu oran üretici fiyatlarıyla brüt katma değerde yüzde 35,4, dönem kar ve zarar toplamında yüzde 32,8, ihracatta yüzde 45.4, çalışan sayısında yüzde 31.1 oldu.

İstihdamdan sonra verimlilik ve ücret tarafından ise İSO 500 verileri genelinde Türkiye’deki yaşana 2000 krizi sonrasında çok ciddi bir düzelme kaydedilmediği gözleniyor.

Ekonomik büyüme tarafından bakıldığında; 2010’de yüzde 8.9, 2011’de yüzde 8.5 büyüyen 2012’de ilk çeyrekte periferi ülkelere oranla iyi bir performans göstererek yüzde 3.2’lik genişleme kaydetti. Bunun birlikte 772,298 milyar dolar GSYH’sı ile 30 OECD ülkesi arasında 16. büyük ekonomi haline geldi.

2010 yılı gayri safi yurtiçi hasıla değeri cari fiyatlarla yüzde 17,8’lik artışla 1.294.893 milyon TL, sabit fiyatlarla yüzde 8,5’luk artışla 114.874 milyon TL olmuştur. Türkiye 2011 yılında yüzde 8,5’luk büyüme ile Dünyada Çin’den sonra ikinci ülke oldu.

2011 yılında kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla değeri cari fiyatlarla 17.510 TL, ABD doları cinsinden 10.444 dolar olarak hesaplandı.

Çizilen bu iyimser tablo karşısında 2000’inden sonra verililikte yaşanan artışın maaşlara yansımadığı gözleniyor. 2000 yılı ortalarında 20 bin seviyesine gelen verimlilik ilerleyen yıllarda 2010’a gelindiğinde 60 bin seviyesine gelirken 2011 itibariyle de 55 binlere gerilediği gözleniyor. Verimlilikte tablo genelinde yukarı yönlü ivme karşısında ücretler toplamına bakıldığında ise 2000 krizinden 30 bin olan ücret 2012’ye kadar 26-26 bin aralığında devam ettiği gözleniyor.

Verimlilikteki artışın ücret tarafında bir etkisi olmaması dikkat çekiyor.

Thelira