Tursun davasında utandıran pazarlık

İzmir’de kardeşi Baran’ın öldürülmesine ilişkin davada abla Şelale Tursun, sanık polise yumurta atmış seken yumurta nedeniyle polisin avukatına elbisesi ve kravatı kirlenmişti...

İzmir’de kardeşi Baran’ın öldürülmesine ilişkin davada abla Şelale Tursun, sanık polise yumurta atmış, seken yumurta nedeniyle polisin avukatı Ali Rıza Karabuğa’nın elbisesi ve kravatı kirlenmişti.


Tursun beraat etse de Yargıtay 9. Ceza Dairesi, “Yumurtayı atarken avukata değebileceğini düşünmeliydi” diyerek, ‘olası kastla mala zarar’ suçundan ceza verilmesi için kararı bozunca dün yargılama tekrar başladı.


‘Mağdur’ Karabuğa, “Benim elbisem kirlenince attım. Zararım 950 TL’dir. Ödenirse şikayetimi geri çekerim” dedi. Kızı adına duruşmaya katılan baba Tursun, “O elbiye 950 etmez ama cebimde 900 TL var” dedi. Taraflar uzlaştı; dava düştü. Tursun, mahkemeden sonra, “Bu bir yüz karasıdır. Amaç, bizden para koparmaktır” dedi.


İzmir ’de, Baran Tursun’un 27 Kasım 2007’de “Dur” ihtarına uymadığı için polis Oral Emre Atar’ın açtığı ateş sonucu ölümüne ilişkin Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında ablası Şelale, yanında getirdiği yumurtayı polise attı. Fakat yumurta, polise değil, polisin avukatı Ali Rıza Karabuğa’ya değdi. Kravatı ve gömleği kirlenen Karabuğa şikâyetçi olunca ‘hakaret ve mala zarar’ iddiasıyla Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Beraat kararı çıktı fakat Yargıtay 9. Ceza Dairesi, “Sanığın şahsa yumurta atarken isabet edebileceğini öngörmesine rağmen elbisenin kirlenmesine neden olduğu, olası kasıtla mala zarar verme suçu oluşacağı” sonucuna vardı.


Yargıtay’dan sonraki ilk duruşma dün görüldü. Avukat Ali Rıza Karabuğa, duruşmada, “Takım elbisemi yeni almıştım. Olaydan sonra kullanamadım, attım. Zararım 950 TL’dir. Zararım karşılandığı takdirde uzlaşırım” dedi. Evlenip Diyarbakır’a yerleştiği için davaya katılamayan Şelale Tursun adına babası Mehmet Tursun söz aldı. Tursun, “ Türkiye’de hiçbir takım elbisenin değeri 950 TL etmez ama parayı ödemeyi kabul ediyorum. Üzerimde 900 TL para var” dedi. Avukat Karabuğa da “Zararım sanığın babası tarafından karşılanmıştır. Şikayetimi çekiyorum” diye konuştu. Uzlaşma sağlanılınca dava düşürüldü. Baba Tursun, karardan sonra Radikal’e yaptığı açıklamada, polis avukatlarının bu davaları menfaate dönüştürdüğünü savunarak, şunları söyledi:


“Bir kere bu yüz karası bir olaydır. Zaten duruşmada söylediğim gibi bu elbise 950 TL değildir. Ancak polis avukatları işi menfaate dönüştürüp kendi elbisesini dahi bin liraya satacak kadar ticarete döküyorlar. Sözkonusu olan bizim evladımızdır. Onun ceza almaması için canımız yana yana bu parayı vermek zorunda kaldık. Üzüldük ama başka şansımız da yoktu. Çünkü Yargıtay da ‘Olası kastla elbise kirletme’ diyor. Bu, Yargıtay’ın görüşüdür. Polis avukatı da ‘Olası kastla elbise kirletme’yi muazzam bir hesaba dönüştürdü. Aslında mahkeme, elbisenin fiyatını tespit için bilirkişi tayin edebilirdi, etmedi. Amaç, Baran Tursun’un ailesinden para koparmaktır.”


Tüm aile ceza almıştı

Abla Şelale Tursun, davada tartışmalar nedeniyle daha önce Karşıyaka 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde ‘polisi tehdit’ savıyla 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Baba Tursun ‘memura hakaret’ten 11 ay 20 gün, anne Berin Tursun da ‘tehdit’ten 3 ay 22 gün, ‘hakaret’ten 1 ay 28 gün hapis cezası almıştı. Bu arada, Tursun Ailesi’nin hak kazandığı tazminata da İçişleri Bakanlığı itiraz etmişti. Bakanlık 31 Temmuz’da Danıştay’a yaptığı temyiz başvurusunda, Baran Tursun’un kız kardeşi Berfin’e 10 bin TL ödememek için kardeşin olay tarihinde 12 yaşında olduğunu ve dolayısıyla ‘abisinin vefatına ilişkin acıyı ifade edebilecek durumda olmadığını’ savunmuştu.

Radikal/İsmail Saymaz