loading
close
SON DAKİKALAR

Üniversitelilere 'karanlık fotodan' 40 yıl isteniyor

Üniversitelilere 'karanlık fotodan' 40 yıl isteniyor
Tarih: 27.11.2012 - 14:03
Kategori: Sağlık, Yaşam

İzmir'de, izinsiz bir gösteride polise taş attıkları iddia edilen iki genç, bir karaltıdan ibaret görüntüden ötürü iki yıldır cezaevinde yatıyor...

İzmir’de, Ali Emre Ecer ve Seçkin Savaş adlı iki üniversiteli genç katıldıkları eylemde polise taş attıkları iddiasıyla, ‘silahlı terör örgütü üyeliği dahil dört ayrı suçtan kırkar yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

Tüm iki buçuk yıldır cezaevinde olan iki genç için, ‘Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı’ (TOMA) denilen aracın üzerindeki kameradan çekilmiş görüntüler delil olarak gösteriliyor. Mahkemenin ‘bilirkişi’ diye atadığı adliyenin bilgi işlem çalışanı, yalnızca birer karaltıdan ibaret bu görüntülere, “Evet onlardır” dediği için iki genç tahliye edilmiyor. Buna karşın Ege Üniversitesi’nin hazırladığı “Hayır, onlar değil” şeklindeki bilirkişi raporu dikkate alınmıyor. Gençler tekrar bugün hakim karşısına çıkıyor. BDP , geçen yıl 12 Haziran’daki genel seçimlerde bazı adaylarının yasaklanması üzerine bütün ülkede eylem başlatmıştı.

Bu karar üzerine İzmir Basmane Meydanı’nda 20 Nisan 2011’de toplanan BDP, SDP ve ESP üyeleri AKP il binasına yürümek istedi. Polisin engellemesi üzerine grup, polisle çatıştı. İddiaya göre grup, polise molotoftokteyli ve taş attı. Polis de gaz ve tazyikli suyla karşılık verdi. Bir polisin hafif yaralandığı çatışma iki saat sürdü. Günün sonunda polis, üç göstericiyi “tazyikli sudan ıslanmış halde çadırın içinde” buldu. İki gösterici bir sokakta yakalandı. İddiaya göre, birinin üzerinden bıçak, diğerinden limon çıktı. Daha sonra polis, eylem başlamadan önce çekilmiş resim ve çatışma sırasında TOMA aracı tarafından gece karanlıığında kaydedilen görüntülerden yola çıkarak, 16 kişiyi gözaltına aldı. Savcı Çelik, 21 kişiye dava açtı. Bu gençlerden ikisi; Ege Üniversitesi’nde okuyan 19 yaşındaki Ali Emre Ecer ve Seçkin Savaş’tı. SDP üyesi olan iki genç için, ‘silahlı örgüt üyeliği, mala zarar, kamu malına zarar, kimliğini gizlemek için başını örterek Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefet, taş atmak suretiyle kamu görevlisine direnmek, dağılma uyarısını dinlemeyerek direnmek” iddiasıyla ve 40 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.



Adliye memuru bilirkişi olunca...

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi , eldeki resimlerle TOMA görüntülerini karşılaştırması ve iki kayıttaki kişilerin Ecer ve Savaş olup olmadıklarına karar vermesi için dosyayı, bilirkişi listesinde adı bulunmayan, ses ve görüntü uzmanlığı olmayan, adliyenin bilgi işlem çalışanı Hakan Çelik’e verdi. Çelik, 27 Şubat 2012’te hazırladığı raporda, “Fotoğraflardaki şahıslarla CDC/DVD içeriğindeki şahsın aynı olduğu, şahsın iki elinde de taş olduğu ancak taşı attığına dair bir görüntünün bulunmadığı” yönünde görüş bildirdi. Rapor üzerine gençlerin avukatları, aynı resim ve görüntüleri incelemeleri için Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Yrd. Doç Dr. Hilmi Maktav ve Araştırma Görevlisi İlknur Gürses Aybaykal’a verdi. İki uzmanın hazırladığı yeni raporda ise adliyenin bilirkişisi çürütüldü. Raporda Ali Emre Ecer için, “Saç şekli ve puşi benzer görünmesine rağmen kesin bir şekilde iki görüntünün aynı şahsa ait olduğunu belirtmek, yüzünün görülmemesi ve görüntünün net olmaması sebebi ile zordur. Ayrıca görüntünün çözünürlülüğünün düşük olması sebebiyle elinde birşey tutup tutmadığını anlamak mümkün değildir. Kişinin herhangi bir eylemde bulunduğu tespit edilmememiştir” denildi. Savaş için de “Şahsın kimlik tespitine uygun kareye rastlanılmamıştır. Yüzlerinin net şekilde seçilmesi ya da kimlik tespiti yapılması mümkün değildir. Öte yandan, elinde bir şey olduğuna dair görüntülü veri bulunmamakta, bir eylemde bulunduğu görülmemektedir” denildi.

Bu rapor, son duruşmanın görüldüğü 13 Eylül 2012’de mahkemeye sunuldu. Ecer ve Seçkin’in de aralarında olduğu yedi tutuklu sanığın kaldığı bu davada bir sonraki duruşma ise 27 Kasım’a bırakıldı. Avukat Ali Koç, TOMA’dan çekilmiş karaltılar halinde görüntü olmadığını, bilirkişi listesinde 15 bilişim uzmanının adı yer aldığı halde, bilirkişi niteliğinde olmayan bir adliye görevlisinin hazırladığı raporla kanı oluşturulduğunu savunarak, “Bizmi raporumuz kabul edilmedi. En azından üçüncü bir bilirkişiye ya da en azından TRT’ye gönderilmesini istiyoruz” dedi. Son duruşma bugün görülüyor.

 

Radikal/İsmail Saymaz

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları