Varlık Barışı'nda 3,5 ayda 50 milyar liralık başvuru

Varlık Barışı’ndan gelecek paranın 100 milyar liraya yaklaşması bekleniyor...

Varlık Barışı’nda 3,5 ayda gelen başvuruların toplamı 50 milyar lirayı buldu. Yüzde 98’i “döviz” kaynaklı olan beyanların tamamı Türkiye’ye getirilirse, Maliye’nin kasasına 1 milyar lira kaynak girecek.

Hükümetin Türklerin yurtdışındaki 130 milyar doları bulan parasını Türkiye’ye çekmek için dört yıl aradan sonra ikincisine imza attığı Varlık Barışı uygulamasından 3,5 ayda 50 milyar liralık beyan geldi.

Varlık Barışı’nda 31 Temmuz tarihinde süre dolmuş, ancak bu konuda yeni bir karar alınarak üç aylık “uzatma” kararı verilmişti. Bu uzatmayla birlikte Varlık Barışı’ndan gelecek paranın 100 milyar liraya yaklaşması bekleniyor.

Beyan edilen varlıkların 49 milyar lira ile büyük çoğunluğunu ‘döviz’ oluşturdu. Tüm bu varlıklar üzerinden yüzde 2 oranında vergi tarh edilecek. 50 milyar liralık beyan üzerinden 1 milyar liralık yeni vergi tahakkuk hesabı yapılıyor.

2008-2009 dönemindeki 9 aylık ilk Varlık Barışı’nda 47 milyar liralık beyan gelmiş, bunun ardından 22 milyar liralık kaynak sağlanmıştı. Bu kaynaktan da 1,5 milyar liralık vergi kesilmişti.

Maliye, banka ve aracı kurumlara beyan edilen 495 milyon liralık varlık üzerinden tahakkuk eden 9,9 milyon lira verginin tamamının tahsil edildiğini duyurdu. Temmuz ayında beyan edilen varlıklar üzerinden tarh edilen vergilerin Ağustos ayı sonuna kadar ödenmesi gerekiyor.


Hesaba transfer şart

Maliye Bakanlığı, dün yaptığı açıklamayla Varlık Barışı kapsamında bildirilen veya beyan edilen taşınmazlar dışındaki varlıkların bildirim veya beyan tarihini izleyen ayın sonuna kadar Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerektiğini bildirdi.


Amacı neydi?

Bakanlık, bu koşulun gerçekleşmemesi halinde, uygulamada ön görülen vergi avantajından yararlanılmasının mümkün olmadığını belirtti.

Düzenlemenin amacı gerçek veya tüzel kişilere ait yurtdışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının ekonomiye kazandırılması ve taşınmazların kayda alınmasını sağlamak olarak açıklanmıştı.