loading
close
SON DAKİKALAR

Yalınayak Hastaneye

Yalınayak Hastaneye
Tarih: 10.03.2012 - 13:29
Kategori: Gündem

Türkiye'de başta F tipi cezaevleri yatan tutuklu ve hükümlülere yönelik cezaevi yönetimlerinin keyfi uygulamaları sonucu hak ihlalleri yaşanıyor...

Türkiye'de başta F tipi cezaevleri yatan tutuklu ve hükümlülere yönelik cezaevi yönetimlerinin keyfi uygulamaları sonucu hak ihlalleri yaşanıyor. F tipi cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerden Cumhuriyet Gazetesi'ne ulaşan mektuplarda ölüm oruçlarıyla kazanılan hakların gasp edildiği belirtiliyor.

Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden Cumhuriyet Gazetesi'ne mektup gönderen Sercan Ahmet Arslan cezaevinde haberleşme hakkının cezaevi idaresi tarafından sistemli olarak engellendiğini söyledi. Arslan, “Hapishane idaresi haftalık 10 saat sohbet hakkımızı uygulamıyor, gasp ediyor.

1 ve 3 kişilik hücrelerdeki insanları, ayda 7.5 saat bir araya getirmek ve onun dışında kimseyle görüşmesine, sohbet etmesine izin vermemek insanlığa sığar mı? Ben dahil 18 kişi hakkında açlık grevi yaptığımız iddiasıyla 1 ay etkinliklerden men ve 2 ay açık görüş yasağı verildi.

Ancak iddia edilen tarihler arasında açlık grevi yapmadığımızı belgeleriyle ispatlayabiliriz. Yine açık görüş alanlarında ailemiz ve arkadaşlarımızla da fotoğraf çektiremiyoruz. Bu uygulamanın da hiçbir yasal dayanağı olmayıp sadece bu cezaevinde uygulanmakta. Ayrıca cezaevi yönetimi boya kalemlerini tornavida ve delici alet kategorisine sokarak hukuksuzluğunu savunuyor” dedi. Arslan, gerçeklerin ortaya çıkarılması için cezaevinin bağımsız denetçilere açılmasını ve kendileri ile görüştürülmelerini istediklerini belirtti.

Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nden mektup gönderen Talat Şanlı ise haftada 10 saatlik sohbet hakkından sadece 6 saatinin kullandırıldığını, ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü tutukluların ise sohbet dahil hiçbir sosyal haklarının olmadığını söyledi. Haftada salı ve perşembe günleri revire çıkma olanağı olduğunu anlatan Şanlı, “Cuma günü rahatsızlandınız, revire çıkmak için dilekçenizi ancak salı günü verebiliyorsunuz ve en erken perşembe günü muayene olabiliyorsunuz. 

Aynı hafta içinde revire çıkmaya ise kesinlikle izin verilmiyor. Kitaplar bandrolsüz olduğu gerekçesiyle verilmiyor. Sadık Sabahcılar’a akciğerinde tümör oluşma riski olmasına karşı bu gerekçelerle izin verilmiyor. Artezyen kuyusundan verilen su da aşırı kireçlidir ve sağlığımızı tehdit ediyor” dedi. Diğer cezaevinden gelen tutuklulara yönelik kötü davranış sergilendiğini anlatan Şahin “Tokat’tan gelen arkadaşımız Ercan Yıldız’a girişte onursuzca arama dayatılmış, kabul etmediği içinse zorla soyularak aranmıştır. Arkadaşımızın özel eşyalarına her sevk döneminde yaşandığı gibi keyfi olarak el konulmuştur” dedi.

Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde yatan Coşkun Şimşek de mektubunda daha önce ayakkabılarının hastaneye, savcılığa ve mahkemeye giderken gardiyanlar tarafından alınarak X-Ray cihazına konulduğunu, yeni uygulamayla bu işin tutuklulara yaptırıldığını anlatarak “Böyle bir sorumluluğumuzun olmadığını belirterek karara itiraz ettiğimiz için ayakkabılarımızı depoya kaldırıyorlar. Bu dayatma üzerine savcılığa, mahkemeye ve hastaneye çıplak ayakla gidiyoruz. Ayakkabılarımıza el konulmasına itiraz ettiğimiz zaman ise getirip veriyorlar. Yani bir taraftan el koyarken diğer taraftan keyfi olarak geri veriyorlar. Ayhan Güngör’e üzerinde not bulunduğu için 12 gün hücre cezası verildi. 

Deniz Tepeli’den Nihat Konak’a gelen mektup hakkında kısmi karalama kararı alındı. Coşkun Akdeniz’in Resmiye Vatansever’e göndermek istediği mektubun 18 sayfası için engelleme kararı çıkartıldı. Caner Ulaş’a gelen İngilizce kitaplar aylardır incelenerek tercüman bakacak vb. gerekçelerle kendisine verilmemekte. Alaattin Öget, elinde sağlık raporları bulunmasına ve düzenli olarak ilaç kullanmasına karşı tek başına hücrede tutulmaktadır” dedi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları