KARANTİNA GÜNLÜĞÜ 21

Atay Sözer; Ve bütün sabıkalı erkek milleti, şimdi üç buçuk halde, “Benim me tuuu olayı ne zaman ve hangi hatundan gelecek?” diye İstanbul depremi bekler gibi bekliyor kara kara.

151.GÜN

Kovid mutasyon geçirmiş; aşıyla virüsün yarışı söz konusu sanırım. Aşı tam virüsü geçme aşamasına geliyor ki virüs şekil değiştirip atağa kalkıyor sonra aşı onu geçmek için yeni bir hamle yapıyor. Umarım bu savaş sonsuza kadar gitmez.

152.GÜN

Hiçbir aşı için “tamamdır kullanabiliriz” durumu yok, şimdilik gönüllülere deneme mahiye-tinde yapılıyor. Aşıyı bulan arkadaşlar bile “öncelik vatandaşlarımızda” ayağına yatıp aşı ol-mayı erteliyor. Tabii aşı yaptıranla yakından ilgilenme durumu söz konusu, iki de bir aranıp “Nasılsın, iyi misin, mide bulantısı, baş ağrısı, nefes darlığı falan var mı?” diye hâl hatır sor-malar söz konusu. Sırf beni aradıklarında “Çok iyiyim, ama rengim yeşil üzerine kırmışı paralel çizgili oldu, ayrıca boynuzlarım çıktı, bu arada hapşırırken ağzımdan alevler çıktığı için mahalleyi yaktım.” deyip yüreklerine indirebilmenin dayanılmaz keyfini yakalayabilmek için gönüllü olmayı düşünüyorum. Bu durumda tepedeki arkadaşların vatandaştan önce gizlice aşı olduğu görüşüne hiç katılmıyorum. Bunlar sağlamcıdır, riske girmezler önce bir başkaları ol-sun, onlara bir şey olmazsa bakarız, diyorlardır. Muhtemel damat beye de aşı yapmış olabilir-ler. Bu durum kaç zamandır ortada görünmemesinin nedenini açıklayabilir.

153.GÜN

Çin aşısının gelişi ha babam erteleniyor; Çin’de pandemi gene patlamış.

“Valla şimdi aşı bize gerek milyarlık nüfusumuz var kusura bakmayın.”, diye yan çizebilirler.

Çin’in terörist kabul ettiği bize sığınan Uygurları iade durumu gündemde.

“Ver Uygur’u al aşıyı” durumu olacak gibi sanki. O zaman seyreyle gümbürtüyü.

Muhalefet, “Eyyyy soydaşlarını satanlaaaar”, der mi?

Bence farkına bile varmazlar, varsalar bile söylemek akıllarına gelmez daha da acısı bundan dolayı da Cehaapeyi suçlarlar onlar da “Acaba mı?” diye düşünür.

154.GÜN

Aşı olmayanlar için yaptırım öneren önerene; hepsi de “Sallandıracaksın Taksim Mey-danı’nda üç tanesini bak olmamazlık ediyorlar mı?” havasında. Misal, aşı olmayana kız ver-meyelim dediler; espri olarak söylense bile fazla erillik kokan bu laf zaten siniri burnunda insanları hiç güldürmese bile epey bir sövdürerek rahatlama sağlattı en azından. Aşı olmayan, otobüse uçağa binemesin, lokantaya giremesin, sinemaya tiyatroya giremesin, devlet

dairelerinde işleri görülmesin, tapu işlemleri yapamasın diyenler çok. Ama yetmez bakkallara fırıncılara haber etsinler, ekmek de alamasınlar. Hani Temel “Mesela deduk” diye hayalindeki para paylaşımı için katliam yapmış ya, onun gibi. Sen önce aşıyı getir de olunup olunmayaca-ğına sonra bakarız.

155.GÜN

-Sayın Milli Eğtimime bakanım, yüz yüze eğitim konusundan ne haber?

-Erteledik valla…

-Neden?

-E kimseye bakacak yüzümüz yok da ondan.

-Hani bu sene ertelemeyecektiniz? Öyle demiştiniz.

-O zaman okul ücretlerini tahsil etmemiştik henüz, şimdi ettik içimiz de elimiz de rahatladı.

156.GÜN

Millilikten çıkıp Tüplü Piyango haline gelen şey iyice evlere şenlik. Çıkmayacağı matematik-sel olarak garanti olan şeyi hâlâ çıkabilecek gibi burnumuzun dibinde sallayarak salak yerine konulmak gerçekten can sıkıcı. Hoş biz Nimet Abla’nın da cemaziyelevvelini bilirdik ama bu arkadaş onu fersah fersah aştı.

157.GÜN

-Diploma sahte çıkmış.

-Hani diploma yoktu? Sahte mahte demek ki bir diploma varmış işte.

-Yok bu o olmayan diploma değil, yani onun değil ötekimin diploması.

-Hangisinin?

-Güreşçi olanın; aynı zamanda hem danışman hem bakan yardımcısı hem müşavir hem de bankacı.

-Devir tasarruf devri ne güzel bir adam beş kişinin gücüne sahip Voltran gibi mübarek.

-O da ne?

-Çizgi film var ya! Yaz gogıla öğren işte her haltı yazıyorsun bunu da yaz.

158.GÜN

Cavit Çağlar’ın Olay TV’si açılışından 26 gün sonra kapanmış herkes bir şaşkın bir şaşkın sormayın. Cavit Çağlar’ı tanıyorsanız niye şaşırıyorsunuz ki. Ortağı, kanala başını ağrıtaca-ğını düşündüğü birkaç kişiyi alınca geleceği gördü ve “Benim topum oynatmıyorum kimseyi” deyip topunu alıp çekildi. Ama anlaşıldı ki çekilmemiş meğer, kanal yeni bir isimle ve yeni

ekiple A Haber’e yandaşlıkta rakip olarak devam edecek. Yani benim saf, hüsniniyetli çalışan arkadaşlarım boşu boşuna gözyaşlı, hüzünlü veda partisi yaptı olan onlara oldu.

159.GÜN

“Me too” akımı dünyada olduğu gibi bizde de zaman zaman canlanıyor. Bir kadın, yıllar önce tacize uğrayıp da yaşadığı travmayı, o herifi tesadüfen bir yerde görünce yeniden anımsayıp, “Bana böyle böyle etmişti bu rezil” diye bir bir ifşaa ediyor yetmiyor başka kadınlar da “Bize de etti bize de etti” diye destek veriyorlar. Karizması yerle yeksan olan herif de “Eril faillik yüzünden fazla fallik olmuştum kem küm.”, diye sıyrılmaya çalışıyor.

Yetmiyor başka kadınlar da başka tacizcilerini ifşaa ediyor. Yeni ifşaa olanlar ilk ifşaa olana saydırıp duruyor “Ulan senin uçkurun yüzünden biz de gümbürtüye gittik, ne zorun var ortaya çıkıp uyandırırsın hatunları, otur oturduğun yerde.”, diyor.

Ve bütün sabıkalı erkek milleti, şimdi üç buçuk halde, “Benim me tuuu olayı ne zaman ve hangi hatundan gelecek?” diye İstanbul depremi bekler gibi bekliyor kara kara.