loading
close
SON DAKİKALAR

Karantina Günlüğü 26

Atay Sözer
Tarih: 13.03.2021
Kaynak: www.istanbulgercegi.com

Atay Sözer: Rektör şenliği sadece Boğaziçi’nde yok. Gaziantep Üniversitesi rektörü olan meşhur TV hocası Nihat Hoca, üniversitenin dört ayrı bölümüne kendini dekan atamış. Tıp, Güzel Sanatlar, Mimarlık, Sosyal Bilimler fakülteleri dekanları da kendi olmuş. Eh bu yeni bir şey değil tabii, tek adamlık durumu bulaşıcı bir şey neticede.

186.GÜN
Zıplayan kadınlar reise hakaretten gözaltına alınmış. Zıplamanın bir suç haline dönüşmesinin ciddi sonuçları olabilir. Ülkemizde kanguru olmadığı için onlar bu işten sıyırabilir ama düşünebiliyor musunuz Karadeniz horon ekibini içeri alıyorlar. Temel’e soracaklar.

-Niye zıpladın ulan?
-Ula zıplamadan horon edilir mu?
-Vallahi zıplamak artık suç artık bundan sonra durarak edeceksin ne edeceksen.
-Ama türküsü de var; “Oy korona korana/ Gelip girme horona/Az öte dur yanımdan/ Gelip girme orama” deyip zıplayacağuz.
-İşte o da olmaz, “Korona morana yoktur/ Lebaleb doldurun kongreleri/ Reis öyle istiyor/ Sonra da çay atsın bize” deyip duracaksınız öyle.
-Ula o sözler uymadı ki… Nasul edeceğiz?
-Valla uysa da edeceksiniz uymasa da…
-Rabbim sana şükürler olsun ben artuk kurtuldum.
-Ne diyorsun Temel?
-Ha böyla akil yoksunu lafları ben etsem beni fikra kahramani olarak aleme malamat ederlerdi, şimdu siz beni fersah fersah geçtiniz artık ben sizin fikralarnıza güleceğim.

187.GÜN
Zaten pandemi var eve kapandım çıkamıyorum; gözüm telefonun ekranında, adının ekranda görünmesini sonra da lav stori melodisinin duyulmasını umuyorum. Lav sıtori melodisini zil sesi olarak belirledim onun için. Ama kaç zaman oldu aramıyor zalim. Oysa başkalarını aramış duyuyorum. Suudileri bile aramış… Ben aradım birkaç kere hep meşgule düşürdü, niye böyle yapıyor bilmem ki. Halbuki ben onun için her fedakarlığı yapmaya hazırım; yakınımdaki isimlerden hoşlanmıyor diye onları bile kovdum, damadımı bile harcadım. Ama o bir “Alo” demeyi bana çok görüyor. Senden önceki arkadaşla inan hiçbir ilişkim kalmadı artık. Bir ses versen, bir sesimi duysan anlayacaksın ne kadar samimi olduğumu. Vaktin yoksa bir mesaj at, en azından bir gülen surat yolla ona bile razıyım.

188.GÜN
Dikkat damat düşebülüüü, ayu çıkabülüüüü…

189.GÜN
Rektör şenliği sadece Boğaziçi’nde yok. Gaziantep Üniversitesi rektörü olan meşhur TV hocası Nihat Hoca, üniversitenin dört ayrı bölümüne kendini dekan atamış. Tıp, Güzel Sanatlar, Mimarlık, Sosyal Bilimler fakülteleri dekanları da kendi olmuş. Eh bu yeni bir şey değil tabii, tek adamlık durumu bulaşıcı bir şey neticede. Üniversite senatosunun yapacağı toplantıda neşeli sahnelen göreceğiz sanırım.

REKTÖR NİHAT- Senato toplantısını açıyorum, söz almak isteyen var mı?
TIP DEKANI NİHAT- Sayın rektörüm ben bir şey söyleyecektim, önce sizi tebrik ederim. Allah sizi başımızdan eksik etmesin iyi ki rektör oldunuz.
REKTÖR NİHAT- Allah sizi de eksik etmesin sayın dekan, beni duygulandırdınız gözlerim yaşardı, bakın ağlamaya başladım.
GÜZEL SANATLAR DEKANI NİHAT- Siz ağlayınca ben de ağlıyorum muhterem rektörüm.
REKTÖR NİHAT- Evet gördüğünüz gibi güzel sanatların dekanı Nihat da ağlıyor.
MİMARLIK DEKANI NİHAT- Ne güzel, ben de ağlıyorum, hatta inanır mısınız, az önce gördüm talebelerimiz de ağlıyordu.
SOSYAL BİLİMLER DEKANI NİHAT- Ben de görüm onları sayın dekan Nihat, “Ah bu rektör nasıl bir rektör böyle?” diye ağlayıp kendilerini yırtıyorlardı, kendimi tutamadım ben de ağladım.
REKTÖR NİHAT- Bak gene ağlatacaksın beni, sevgili öğrencilerim benim ah…
TIP DEKANI NİHAT- Sayın rektörüm benim bir sorum olacaktı, bizim fakültede kadavra üzerinde çalışan talebelerimiz çıplak bedenlerle karşılaşıyorlar bu durum caiz midir?
REKTÖR NİHAT- Zinhar değildir muhterem dekanım Nihat, lakin burası bir ilim yuvasıdır bu yüzden bütün kadavralara birer tuman giydirmek vaciptir.
TIP DEKANI NİHAT- Ben de öyle düşünmüştüm bu yüzden kadavralara tuman almak için ödenek çıkartmak icap ediyor.
GÜZEL SANATLAR DEKANI NİHAT- Bakın şimdi aklıma geldi bizim çıplak modeller için de tuman gerekli bu yüzden ödeneği iki misli yapalım.
MİMARLIK DEKANI NİHAT- Almışken bizim fakülteye de alalım bir miktar.
REKTÖR NİHAT- Size ne için lazımdı muhterem dekan? Binalara tuman giydirecek haliniz yok herhalde?
MİMARLIK DEKANI NİHAT- Yok onu bizzat şahsım için istedim, üzerinize afiyet biraz cırcır olmuşum tuman dayanmıyor.
SOSYAL BİLİMLER DEKANI NİHAT- Aaa ben de cırcır oldum ben de.
REKTÖR NİHAT- Tabii ki sen de. Neticede hepimiz aynı kişiyiz, birimize bir şey oldu mu ötekine de ayrı şey oluyor tabiatıyla. O zaman kararları oyluyorum, kabul edenler… Kabul… Kabul… Kabul… Kabul… Etmeyenler… Yok… Kabul edilmiştir… Üniversitemiz senatosunun bu uyum içinde çalışması çok kişiyi kıskandırmaktadır… Düşmanlarımız hırsından, dostlarımız duydukları mutluluktan ağlamaktadır… Neticede şöyle ya da böyle herkes ağlamakta… Ben ağlıyorum, o ağlıyor, öğrenciler ağlıyor, kürsü ağlıyor, cüppe ağlıyor, sıralar ağlıyor, duvarlar ağlıyor, üniversite ağlıyor sokağa çıkıp bakıyorum, sokak da ağlıyor…

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları