Karantina Günlüğü 29

Atay Sözer: Beklenen telefon geldi, neden bu kadar geciktiğinin de nedeni anlaşıldı.

Kırmızıdan siyaha geçmeyi başardık, bundan sonraki aşama simsiyah ama bir yerden sonra siyahın tonlarını ayırmak olanaksız tabii. Siyah rengin en önemli özelliği kir göstermemesidir. Siyaha bağladık mı iş tamam, bundan sonra ne kadar sıvarsan sıva görüntü olarak fark edil-mez ancak koku meselesine yapacak bir şey yok tabii ki.

207.GÜN

Damat nerede? 128 Milyar dolar nerde? Gri pasaportla yurtdışına kaçırılanlar nerede? Atları da çaldılar… Adadan yollanan fayton atları nerede? Aşılar nerede? Kripto paracı vatandaş nerede? Görüldüğü gibi ülke olarak büyük bir arayış içindeyiz. Her gün yeni bir bulmaca sorusuyla uğraşıp oyalanıyoruz bu pandemi günlerinde çapraz bul-macalar sıkmaya başlamıştı artık.

208.GÜN

Beklenen telefon geldi, neden bu kadar geciktiğinin de nedeni anlaşıldı. “Kusura bakma birader, kaç zamandır sana nasıl söyleyeceğimi bilemediğim için sallıyordum, kıvranıp duruyordum, huzursuzdum, uykularım kaçıyordu ama sonunda söyleyeyim de kurtu-layım dedim. Bak arkadaş, ben yarın ‘Soykırım’ diyeceğim haberin ola, sonra ‘Vay ben bilmi-yordum, haberim olmadı, patadanak suratıma suratıma söyledi’ lafları olmasın. Hadi artık bi-raz da senin uykuların kaçsın… Ohhh beee rahatladım vallahi.” denip telefon kapatıldı.

209.GÜN

“Soykırım” sözü gündem değiştirmek için Biden’in bir lütfu oldu adeta. Muhteşem bir mağ-duriyet yaratarak muhalefet de dahil bir kenetlenme yarattı. Sazan arkadaşlar “Zaten onlarda Kızılderilileri kesmişlerdi.” diyerek lafı “Onlar da yaptı biz de yaptık.” duruma getirdiler ve akım oldu sana lokum. Ayrıca bu telefon çok da iyi bir fikir verdi. “Kusura bakmayın millet, kaç zamandır nasıl söyleyeceğimi bilemediğim için sallıyordum, kıvranıp duruyordum, huzursuzdum, uykularım kaçıyordu ama sonunda söyleyeyim de kurtulayım dedim. Bakın pandemiden dolayı tam kapanma yapıyorum ama destek mestek yok başınızın çaresine bakın gayrı… Oooh be rahatladım. Şimdi biraz da sizin uykularınız kaç-sın.” Neticede ülkece desteksiz tam kapanma gibi görünen ama aslında yarı aralık az kapanmaya girdik hamdolsun.

210.GÜN

Karşı komşu Mümtaz amca çıkmış pencereye bağırıyor “Vefaaaa Vefaaa” diye. “Vefa kim Mümtaz Amca, torun falan mı?” “Valilikte çalışan biri galiba Vefa desteği diye bir şey uydurmuşlar, evlere kapatılan 65 üstüne istediklerini alıp getiriyorlarmış. Bir ekmekle süt aldıracağım, ama yok meydanda kerata.” “Mümtaz Amca mahallede 65 üstü çok, çocuk hangi birinize yetişsin?” Zeki Müren’in bir şarkısında vardı “Vefa arıyorum” diye.

210.GÜN Bugün Mümtaz Amca’yı sokakta gördüm, elindeki kayışa bağlı bir köpeği gezdiriyordu. “Köpeği yeni mi aldın Mümtaz Amca?” “Yok almadım kiraladım, yanında köpek olursa çıkma izini oluyormuş.” “Her şeyin bir çaresi varmış demek, bak köpek gezdirerek yasağı delmişsin.” “Köpeklere yasak yok tabii bu durumda ben onu değil o beni gezdiriyor.” Bu durum ayni ile vaki, absürt günler yaşıyoruz.

211.GÜN

Artık herkese yasak var bazı istisnalar dışında ama istisnaların sayısı istisna olmayanlardan çok olduğu için aslında istisnalar istisna olmaktan çıkarlarken istisna olmayanlar da istisna ol-muş oluyor! Bir halt anlamadınız değil mi? Zorlamayın ben de anlamadım. Neticede “istisnalar kaideyi bozmaz.”, şimdi “Bu laf buraya uydu mu?” diyeceksiniz. Valla “uysa da söyledim uymasa da.”

212.GÜN

Sokağa çıkmak yasak ama camiye gitmek serbestmiş. Mümtaz Amca artık bu taktiği kullanı-yor. Yolda zabıtaya yakalanırsanız “camiye gidiyorum” demeniz yeterli sıkıysa ceza yasınlar. Namaz vakti olup olmaması mühim değil neticede “kaza namazı” diye bir şey de var, yani bir kazaya kurban gitmezsiniz. Caminin yanından dolanıp kırlara koşun, yatın yuvarlanın. İçki yasağı var mı yok mu belli değil, o kadar yuvarlak söylendi ki; yasaklanmış da olabilir yasaklanmamış da. Meşhur tekerlemeyi güncelledik sonunda “Şu rakıyı yasaklasak da mı saklasak, yasaklamasak da mı saklasak?” Sonuçta insanların kimi garantiye almak için kimi de benim gibi hiç içki almak aklında yok-ken inadına koşturup içki satışlarını patlattı. Aslında bunu yapıp kâr sağlamak için özellikle yapılmış bir hareket olacağını düşünmeye başladım.

213.GÜN

Bilim kurulu toplanıp Biontech aşısının ikinci tekini olma süresini üç haftadan altı haftaya çı-kartmış. Bilimsel olarak belli bir süre vardır yahu, bu kurulun keyfine göre uzayıp kısalabili-yor mu? Böyle bir güç varsa o zaman kovidi sınır dışı edin bari.

214. GÜN

Bilim kurulu tekrar toplanmış 2.doz süresini gene eski haline getirmiş. Yok artık ikna oldum bunlar bizimle “eyleniiir”, eh netice de onlar da gerildi kaç zamandır, biraz rahatlamaya ihti-yaçları var.

215.GÜN

Beşli taşeronlardan Cengiz olanı gene piyasada bu kez Rize İkizdere’nin bir yerlerine bir şey-ler yapma niyetinde. Tabii fazla da kızmamak lazım uşağuma; neticede o da emir kulu bütün akanlar ona gitmiyor eminim, o sadece bir ayakkabı kutusu aslında. Tabii İkizdere’nin ağaçla-rını kestirmemek için elinde değneğiyle aslanlar gibi gövdesini siper eden Karadeniz’in ya-man anaları, bacıları, neneleri gene destan yaratacak gibi… Uy yesun oni nenesu!