Karantina Günlüğü 30

Atay Sözer: Malumun ilamı oldu, Uğur Mumcu, Kutlu Adalı suikastları Kürt kökenli iş adamlarının öldürülmesi gazeteci Yeldana Kaharman’ın şüpheli ölümündeki perde aralanıyor, katiller bir bir ortaya çıkıyor. Zaten biliniyordu elbette ama ilk kez onların içinden birinden geldi itiraf.

216. GÜN
Sedat Peker’in ifşaatları gündemi fena halde değiştirdimillet sabah saat kurup yeni bölümü izlemek için kalkıyor, uyduruk dizilere nal toplatıyor artık gündemde ne korona kaldı ne hayat pahalılığı. Aslında normalde bu tür bir gündem değişikliği tepedekilerin çok işine gelen bir şey, bundan mutlu olmaları gerek. Ama bildiğiniz gibi normal bir dönemde değiliz. Arkadaşın açıklamaları o kadar vahim boyuta geldi ki; “Aman gene koronadan, ekonomiden, zamlardan falan bahsedelim ona razıyız.” diyecek hale geldiler.

Sanıyorum gerçek normalleşme yakında başlayacak gibi.

217. GÜN
Yeni bir eşek şakası yapılmaya başladı; kaydedip tiktoklara konduğunda şöyle konuşmalar yakındır. Yandaş vatandaşı telefonla arıyorsun.
-Alooo Şadi Abiii nasısın?
-Ne olsun ihale peşindeyim gene, malum arabuluculuk zor iş.
-E abi izledin mi Peker’i?
-Aaaa yeni video koymuş mu, ne zaman?
-Bu sabah… Senin adından da bahsetti…
-Iyyyyyyk…
-Şadi Abi?
-………..
-Abi iyi misin? Alooo Şadi Abi sesin gelmiyor…Abiiii…
-Ayyyyyyy bi şey olduuu Şadiiiiii… Aloooo… Kimsiniz?
-Sen misin yenge? Ne oldu birden?
-Ayyy bilmiyorum telefonda konuşurken birden yığıldı anlamadım bir şey… Dur telefonu kapatıyorum, ambulans çağıracağım… Ay gitti dağ gibi adam….

218. GÜN
Peker her bölümün başında yoklama alıyor… Süslü Sülüüüü burada mısııııın?... Derin Memeeeeet… Pelikancılaaaar… Düşkün Abdülkadiiiiir… Sonra ders başlıyor gerçekten de öğretici bilgiler veriyor, her bölümde kitap tanıtımı yapıyor masasına koyduğu kitaplar yok satmaya başlıyor ülkenin okuma oranının bir mafya Oscar Wilde’den dizeler okumasını abartılı bulup dalga geçmiştim. Demek örneği varmış. babasının sayesinde artacak olması kaderin bir ironisi galiba. Bir dizide kabadayıyı oynayan Tuncel Kurtiz’in

219. GÜN
Temiz Süleyman’nın devreleri yandı, televizyona çıkıp namus takıntılı bir mafyaya asla söy-lenmemesi gereken bir şey söyledi, işin içine karısının çamaşırlarını karıştırdı. Tabii ip tamamen koptu, tut artık bu saatten sonra tutabilirsen. O çamaşır çekmecesini hiç açmayacaktın Sülüman! Bak şimdi bütün kirli çamaşırlarınız ortaya döküldü. Artık cin şişeden çıktı bir daha girmez ama sanki şimdi şişe cine girecek gibi.

220. GÜN
Malumun ilamı oldu, Uğur Mumcu, Kutlu Adalı suikastları Kürt kökenli iş adamlarının öldürülmesi gazeteci Yeldana Kaharman’ın şüpheli ölümündeki perde aralanıyor, katiller bir bir ortaya çıkıyor. Zaten biliniyordu elbette ama ilk kez onların içinden birinden geldi itiraf. Umarım sonu iyi gelir, Derin Mehmet “Tuğlayı çekersek altında kalırız” diye hamlı endişesini dile getirmişti. Biri o tuğlayı çekti.
Pink Floyd’dun The Wall albümünü takıp keyifle dinliyorum:
"Hepsi hepsi, yalnızca duvardaki bir tuğlaydı."

221. GÜN
Dünya çapında bir uyuşturucu trafiği de ifşa oldu; gemilerle Kolombiya’dan Venezüella’dan peynir görünümlü mallar geliyormuş meğer. Binali’nin mahdumunun adı geçiyor. Ama sonra gerçek ortaya çıktı, tosunumuz meğer gariban Venezüella halkına maske yardımı yapmaya gitmiş, yolda kaybolmasın diye de bizzat başında durmuş. E tamam o zaman.

222. GÜN
Savcılara da bu kadar yüklenilmez ki canım. İfşaatlar o kadar seri halde geliyor ki hangi biri-ne yetişsin zavallılar.

223. GÜN
Çarşı fena karıştı, çarşıda satışlar artmaya başladı. Kardeş kardeşi, baba oğlunu satmaya baş-ladı. Demek helallik istenmesinin bir hikmeti varmış, “Yolcudur Abbas” durumu olduğu his-sedilmiş olsa gerek.