Yangında bir kayyum

Atay Sözer; Diyorlar ki bu yangında baş rol sana düşmez miydi? Estağfurullah ne haddime? Bu ülkede her yerde ve her şeyde bütün baş roller muhterem beyefendi hazretlerine aittir. Ben kimim ki? Ben onun aciz bir kuluyum sadece.

İyi ki bir THK’ye kayyum olduk, hepsi benim üzerime geliyor, sanırsınız yangınları ben çıkardım. Aramışlar bulamamışlar beni, o sırada neredeymişim? Düğüne gittim kardeşim bizim bacanağın kızının düğünü vardı ne yani gidip de bir çeyrek takmayalım mı kıza? Yakışır mı bana?

Efendim, telefonumu niye kapatmışım?

E şarjı bitmiş ne yapıyım?

Bakkal bile bir yere giderken dükkânı çırağına bırakırmış en azından, benim yardımcım falan yok muymuş, arandığı zaman bir yetkili olurmuş hiç olmüzsa.

Yok öyle şey ben bir kere yaptım o enayiliği iki gün koltuğu yardımcıma bıraktım geldiğimde bir baktım herif ayağımı kaydırmış kendisi asaleten atatmış. Bizim mahallede oturduğun koltuktan asla kalkmayacaksın arkadaş.

Hem tek sorumlu olduğum yer burası değil ki, daha seksen yerden maaş alıyorum yani seksen yerden sorumluyum. İnanın THK sorumlusu olduğum bile tamamen aklımdan çıkmış sonra basın aradığı zaman aklıma geldi.

Efendim soruyorlar “Sizin yangın uçakları yangına karşı ne kadar etkili?”, diye.

Ne bileyim ben? Kurumun başkanı değil bir garip kayyumuyum. Benim işim kurumu bir an önce tasfiye etmek. Ben öyle bilmediği konularda ahkam kesenlerden değilim, öyle televizyonlarda çıman herbokologlardan da değilim.

Diyorlar ki bu yangında baş rol sana düşmez miydi? Estağfurullah ne haddime? Bu ülkede her yerde ve her şeyde bütün baş roller muhterem beyefendi hazretlerine aittir. Ben kimim ki? Ben onun aciz bir kuluyum sadece.

Depodaki uçaklar ne diye yangına yollanmadı diye sormuyorlar mı? Vallahi ifrit oluyorum bu cehalet karşısında, biraz kafanızı çalıştırın yahu, uçakların sürekli bakımının yapılması gerek. Bakılmazsa ne olur? Pert olur, çürür, uçakların çoğunun motoru yok yahu?  Bir aklı evvel de soruyor, “Uçaklar neden yenilenmedi?” diye, ulan bu uçak solucan mı ki kendi kendini yenilesin. Yenilenmesi için elaman gerek, ben gelir gelmez bütün elemanları işten çıkardım. Bir tek çaycı Hıdır kaldı o da çok gerekli diye… Hadi uçakların bakımı ta-mam diyelim, kendi kendine gidip yangın söndürecek hali yok onun için uzman pilot gerek e onları da kovduk…

Peki diyeceksiniz hiçbir şey yapmıyorsan orada ne halt etmeye oturuyorsun diye…

Söyledik ya kaç kere diyeceğiz? Ben kurumu tasfiye etmek için buradayım. Kurumun her şeyini satıp kepengi indireceğim.

“Peki niye tasfiye gerekiyor?” diyen münasebetsizler de çıkıyor.

Çok nedeni var… Ama en önemlisi bu kurum Mustafa Kemal’in isteği üzerine kurulmuş, yetmez mi? Sanıyorum sonrakileri söylememe gerek yok.

Şimdi diyeceksiniz o zaman bir an önce her şeyi sat, kepengi kapat, sen de kurtul biz de başımızın çaresine bakalım, uğraşmayalım.
Ha biz onu bilmiyoruz sanki…Yani cehalette rekor kıracaksınız, hiç kafanız çalışmıyor. Yahu uçakların motorları yok, hiçbiri çalışmıyor, diyoruz. Ulan motorsuz uçağı hangi enayiye satacağım? Hepsi elimde kaldı, beyefendiye, bari şöyle göstermelik bir motor takalım diyorum, dinlemiyor. Ben de mağdurum, keyfimden oturmuyorum.

Bakın keyif dedim de aklıma geldi madem buraya kadar geldiniz bari bir keyif çayı mı için. Tek elemanımız Hıdır harika çay demledi üstelik çayı da beyefendi yangın yerinde kafasına atmış bu açıdan da önemli bir çay yani…