loading
close
SON DAKİKALAR

Bir tatlı huzur hakkı almaya geldik

Atay Sözer
Tarih: 20.08.2022
Kaynak: www.istanbulgercegi.com

Atay Sözer; İnsan bu kadar çok maaşla hemhal olunca iyice arsızlaşıyor doğrusu. “Maaşı ne kadar?” diye sordum.

“İşsizlik var” diyenlere çok kızıyorum.

İşsizlik mişsizlik yok, iş isteyene iş çok.

Örneğin benim bir sürü işim var, o kadar çok ki ben bile karıştırıyorum hangisi hangisiydi diye.

Aslında uzun süredir işsizdim, birçok yere iş başvurusu yapıp duruyordum.

Ama sonra birdenbire yoğun bir iş yüklemesiyle karşı karşıya kaldım.

Her şey telefonuma gelen bir mesajla başladı.

“Partiye yaptığınız üyelik başvurusu kabul edilmiştir”, diye.

Hiçbir partiye başvurum olamamıştı gerçi; ama belki o kadar yaptığım iş başvurusu içinde farkında olmadan partiye de başvurmuş olabilirim tabii ki.

Kaç form doldurup imzaladım anımsamıyorum bile.

Hepsi de “Bir şey çıkarsa biz size haber veririz”, deyip yolluyorlardı.

Gelen telefon mesajından sonra, o bütün başvurduğum yerlerden “Bir şey çıktı” mesajları gelmeye başladı.

O çıkan şeylerin hepsine de gittim.

Hepsinden de maaş gelmeye başladı, hepsine kapıdan şöyle bir uğrayıp görünüyordum, parti referansıyla geldiğim için de kimse bir şey diyemiyordu.

Tıkır tıkır maaşımı alıyordum hepsinden ayrı ayrı.

Ama o şeylerde nasıl şeyler yapıldığı daha da önemlisi benim işimin ney olduğu konusunda pek bir fikrim yoktu.

“İşiniz nedir?” sorusuna net bir yanıtım yoktu.

Bazı gençlerin sosyal medya hesaplarındaki ilişki durumuna “karışık” yazmaları gibi benim de iş durumum karışıktı biraz.

Gittiğim şeylerden birinin şefi olduğunu tahmin ettiğim biri bir gün bana “Ekstra bir iş var, ister misin?” diye sordu.

İnsan bu kadar çok maaşla hemhal olunca iyice arsızlaşıyor doğrusu.

“Maaşı ne kadar?” diye sordum.

Maaşı yokmuş; önce bunun bir angarya olduğunu düşündüm, hemen geri çevirecektim.

“Maaş yok ama hakkı huzur var” dedi.

Söylemesi bile güzeldi, gerçekten de insana huzur veren bir ifade.

Elbette huzur hepimizin hakkı.

Görev, bir kamu şeysinin yönetim kurulu şeysi olmakmış, elbette bu bir kamu görevi olduğu için gönüllülük usulü çalışıyormuşsun, bu yüzden ayrıca maaş yokuş.

Ama onlar da eşek değiller ya katıldığın her toplantı başına huzur hakkı diye bir şey ateşliyorlarmış.

Bunun gibi birkaç farklı kamu şeysi dava varmış onlara da yönetim kurulu şeysi olabilirmişim.

Tabii hepsinden de ayrı ayrı huzur hakkını büyük bir huzur içinde alabilirmişim.

En son bir kamu bankasının yönetim şeyliğine girdim.

Gerçi bankacılıkla tek alakam ATM kartından öteye gitmiyor; ama zaten diğer üyeler de güreşçi, şoför, garson, müteahhit gibi mesleklerden oldukları için ben arada kaynayıp gittim.

Güreşçi olan dertliydi:

“Beni uzay araştırmaları kurumunun yönetimine de almışlar, bir insana bu kadar yüklenilmez ki canım güreşirken bile bu kadar zorlanmadım. Huzur hakkı alacağım diye bütün huzurum kaçıyor, buna kimsenin hakkı yok.”

Doğrusu ben onun gibi düşünmüyorum, insanoğlu çok nankör, niye şikâyet ediyorsun arkadaş?

Haline şükretmesini bileceksin, musluk akarken dolduracaksın, huzura çıkıp hak ettiğin huzur hakkını huzurla alıp huzur içinde yaşamaya devam edeceksin.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları