loading
close
SON DAKİKALAR

Fakir aile ziyareti maratonu

Atay Sözer
Tarih: 24.05.2018
Kaynak: Atay Sözer

Atay Sözer: Temiz çıkanlar listeye alındı, en ufak bir falsosu olanın üzeri çizildi.

Seçim döneminin ramazana denk gelmesinin hem olumlu hem olumsuz yanları var dostlar. Bir kere dini siyasete çok daha kolay alet edebiliyorsunuz.

Ancak epey yorucu da oluyor haliyle. Şahsen bir aday olarak epey zorlanıyorum…

Ekibime talimat verdim “Şehirdeki fakir aileleri tespit edin”, diye.

Niyetim fakir aileleri iftarda ziyaret edip sevindirmek, hem fakir babası, halk adamı görünümü vererek oy devşirmek bu arada biraz sevap da kazanırsam yanıma kâr kalır.

Bir liste geldi ki aman aman, zamanın Meydan Larousse ansiklopedisi ciltlerinden fazla.

Geçen seçimde bu kadar yoktu, nasıl oldu da bu hale geldi; bu kadar fakir nereden çıktı?

Bu listeyi gezmem mümkün olmadığı için aralarından kura ile seçme yapmak zorunda kaldım; gene çok fazlaydı ama katlanacaktık çaresiz.

Şanslı aileleri ziyaret maratonunda günde 10 aile ziyaret edilse bir ayda 300 aile ediyordu.

300 ailenin eşleri çocukları (ki hepsi kalabalık ailelerdir), anaları, babaları, yakınları, konuları komşuları derken bu sayı epey bir katlanacaktı.

Takdir edersiniz ki bu tür ziyaretlerde güvenliği en üst düzeyde tutmak gerek, öncelikle koruma ekibini önden yollayıp fakir evinde bir arama tarama çalışması yaptırdım, fakir ailenin ve akrabalarının GBT’lerine baktırdım.

Temiz çıkanlar listeye alındı, en ufak bir falsosu olanın üzeri çizildi.

Uyanık olmak gerek böyle durumlarda. Misal, gidilecek ailelerden birinin kızı bakkaldan deterjan almış, o bakkalının kayınçosu da Bank Asya’ya kira parası yatırmış; son saniyede fark edildi ve üzeri çizildi hemen. Tabii bakkalla kayınço da derdest edildi hemen.

Tabii tedarikli de gitmek gerek böyle ziyaretlere; geçen gün gittik bir baktık biz geleceğiz diye masayı kurmuşlar, üzerinde iftarlıklar falan var; pastırma, sucuk, zeytin de var; bir de halkın alım gücü azaldı deniyor (gerçi sonradan öğrendim bunları almak için kredi çekmişler; neyse o ayrı konu)…

Dedim “Yer masası nerde yahu?”

Dediler “Yer masası da ne?”

Dedim, “Hani böyle yuvarlak oluyor, insanlar etrafına çömeliyor, herkes ortadaki pilava kaşık sallıyor. İftarı yer masasında açmazsak halk adamı görüntüsünü nasıl vereceğiz? ”

Dediler “Bizde yok valla, o dediğinizi köyde büyükannemiz yapıyormuş bir zamanlar, şehre geldik geleli masada oturuyoruz…”

Neyse ki böyle durumlar için otomobilde bir adet yer masası bulunduruyoruz, hemen getirttim, çabucak iftarımızı açıp hemen yeni bir fakir aileye gitmek üzere izin istedik.

Burada şöyle bir sorun var tabii, iftar aynı bölgelerde aynı saate açıldığı için aynı anda birkaç yerde oruç açmam mümkün değildi.

Bu yüzden beni beklemelerini söyledim, sağ olsun halkım misafirperver olduğundan nezaket gereği beklemiş. Ancak her fakir aile ziyaretinde bekleme süresi biraz daha arttığı için bazen ev sahiplerinde beklemeden mütevellit küçük rahatsızlıklar olmuyor değildi; mesela evlerden birindeki yaşlı amca şekeri düşüp rahmetli olmuş orada sadece helvasını yiyip ayrıldık.

Etrafımdakiler “İşin suyunu çıkarttık galiba, isterseniz bugünlük burada bırakalım efendim” deyince öfkelendim,

“Durmak yok yola devam” diye bağırdım.

Maraton tüm hızıyla sürüyordu, son eve geldiğimizde artık sahur vakti gelmişti, iftarla sahuru bir arada yapıp sevap katsayımızı arttırdık ve ertesi günkü maratona hazırlanmak için sarayımıza geri döndük.

Dediğim gibi çok meşakkatli bir iş en zor yanı da her gittiğin hanede üç beş lokma bir şey yiyorsun ve fena halde kilo alıyorsun…

Gördüğünüz gibi ne fedakârlıklar yapıyoruz ama gene de kıymetimiz bilinmiyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları