loading
close
SON DAKİKALAR

Mutlu çoğunluk

Atay Sözer
Tarih: 03.12.2025
Kaynak: istanbulgercegi.com

Atay Sözer: Herkes elindeki akıllı cihazlardan dolayı akıl kullanmaya gerek olmadığını fark edince öyle bir sevinç öyle bir rehavet yayıldı ki sormayın gitsin.

Mutlu azınlığın esamesi okunmuyor, mutlu çoğunluk ezici bir güçle her yeri ele geçirmiş durumda. Çok mutluyuz, hiçbir şey bizi etkilemiyor artık.

Akıllı telefonların ve buna bağlı olarak yapay zekanın hayatımızı, kontrolümüzü ele geçirmesinden sonra tüm bedenlere muhteşem dört kardeş; serotonin, dopamin, endorfin, oksitosin yani kısaca mutluluk hormonları yayılmaya başladı.

Herkes elindeki akıllı cihazlardan dolayı akıl kullanmaya gerek olmadığını fark edince öyle bir sevinç öyle bir rehavet yayıldı ki sormayın gitsin.

Her şeyini uygulamasındaki çet-bilmenesine sorup hallediyor.

Ondan akıl alıyor, tavsiye istiyor.

Psikolog gibi kullanıp derdini anlatıyor o da onu teselli ediyor.

Üstelik seninle istediğin üslupla, istediğin tonla konuşuyor.

Şakası konuş, esprili konuş, biraz ciddi ol,

Şuh konuşmalar yap, biraz seksi ol diye yapay zekaya hallenme durumları da sık olarak görünüyor

Tabii yapay zekâ ile ciddi ciddi kavga edenler “O nu öyle demezler, doğrusu budur” diyenlerin sayısı da epey fazla.

İyice dellenip cihazı duvara fırlatanlar da var.

Elbette bu davranışı yapanlara hemen salak demek yanlış olur, belki de biraz akıllanmaya başlıyor demektir.

Çocuklar için de en sıkı kanka oluyor bu sanal arkadaşlar.

Aslında herkesin bir ıssız adası oluyor, bir ada sahibi olmak tabii ki mutluluk getirir.

Bu yalnızlaşmayı da sağlıyor ve şairin dediği gibi yalnızlık da paylaşılan bir şey değil, tamamen size ait.

Kafanızı dinlemenin mutluluğu da beraberinde geliyor dolayısıyla.

Bu kuşkusuz sizden çok akıllı olan aletler, size istediğiniz her şeyi yapabilme olanağını da sağlıyor.

Misal, herif boktan künet, hijyen faciası bir kulübe içine leş bir tost makinesi koymuş; fenomen tostçu olarak kendini kayda alıyor, makineye yumurta kırıyor, üstüne sucuk koyuyor, salam koyuyor, sosis koyuyor eline başka ne geçerse koyuyor bu arada yanlışlıkla tezgahta dolaşan hamam böceğinin de konması an meselesi, üzerine deterjan kaplanında duran salçayı

ve mayonezi boca edip karıştırmaya başlayıp iyice bulamaç edip tüy dikilecek hale getiriyor sonra bir somun ekmeği ortadan kesip bulamacı koyuyor daha sonra makinede bastırıyor bol da margarin sürüp kendi icadı olan bu rezilliği gururla her yerde paylaşıyor bunun çok güzel bir şey olduğuna gerçekten inanmış, mutluluğu yüzünden okunuyor.

Onun bu başarısını gören başkaları da onu taklit eden görseller kaydediyor.

Kimi kendince yeni kokoreç, çiğ köfte, kebap sitilleri geliştirmiş; hijyen düşmanı ortamlarda marifetlerini gösteriyor, genellikle aksanlı, çok bilmiş havalarda açıklamalar yapıp tık alıyorlar,

Bu tık meselesi çok mühim.

Yaptığın görselin her izlenişi bir tık sayılıyor.

Yıllardır oyuncu olmak özlemiyle yapıp tutuşmuş, yeteneğin uzağından bile geçmemiş arkadaşlar bir araya gelip telefonlarıyla kendilerine ciddi ciddi küçük diziler çekiyorlar.

Kebapçının garsonu, aşçısı, komisi; bakkal ve çırağı, gecekonduda oturan amca, eşi, kızı, torunlar, torbalar cümlesi birden şöhret olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Önüne gelen, uzman edasıyla ahkamlar kesen videolar yapıyor.

Kafayı sıyırmış profesöründen, embesil ergenine, şeriatçı imamına kadar herkes fenomen.

Hepsi zırvalamada dünya rekoru kırma peşinde, zırvaladıkça tıklanıyorlar, tıklandıkça mutlulukları artıyor.

Şöhret olmayan azınlık ise sosyal ormanda gezinirken önüne düşen bu şöhretleri otomatik olarak izliyor ve tıklamış oluyor.

Bunlar tıklanmayla beslenen ve bundan çok mutlu olan bir tür.

Ama artık çoğunluktalar, hepsi de çok mutlu.

Tamamen buna yoğunlaştıklarından bunun dışındaki dertler, açlık, rezillik, hukuksuzluk hiç umurlarında olmuyor.

Amaç da insanların mutluluğuysa o zaman boşuna konuşmaya gerek yok.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları