loading
close
SON DAKİKALAR

Soylu’nun yargılanması ile Apo ne alaka?

Can Ataklı
Tarih: 25.08.2022
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; CHP’li bazı milletvekillerinin “Soylu mutlaka yargılanacak” sözlerini bir türlü hazmedememiş İçişleri Bakanı.

ANALİZ

Yasaklarla bir taşla iki kuş vuruluyor

Son günlerde nerede bir gençlik festivali yapılacak olsa bir bakıyorsunuz valilikler ya da kaymakamlıklar yasaklamış.

Neden bu yasaklar?

Saçma sapan bahaneler var aslında, durum yasal olsun diye.

Örneğin biri “umumi tuvalet için yer ayrılmadığı” gerekçesiyle yasaklanmış.

Birinde “Gerekli süre içinde başvuru yapılmadı” deniyor.

Hepsi palavra tabii.

Bu yasaklamalarla Türkiye’yi gerici bir din devleti yolunda yürütmeye çalışıyorlar aslında.

Bunun yanı sıra toplumda gerginlik yaratıyorlar, özellikle laik, çağdaş, demokratik bir yaşam sürmeye çalışanlara karşı AKP’nin tabandan ve dinci çevrelerden yeni bir nefret dalgası oluşturuluyor.

Bir taşla iki kuş yani.

Valilik bir festivali yasaklıyor.

Nedenine bakıyorsunuz, dinci kimi vakıf ve kuruluşlar, “Ahlak elden gidiyor, kızlar erkek sarmaş dolaş oluyorlar, içki içiyorlar” diye şikayetçi olmuş, yasaklama kararları bu nedenle alınıyor.

Elbette buna karşı tepki oluşuyor.

Bu tepki üzerine dinci çevreler hemen ayağa kalkıyor ve “Laiklik içki içmek, zina yapmak mıdır? Gençliğimizin ahlakını korumalıyız” sloganları ile rezil bir saldırıya geçiyor.

Vali ve kaymakamlar sudan gerekçelere sığınmaya çalışarak yaptıkları fenalığı örtbas etmeye çalışsalar da asıl gerçek ve niyetin bu olduğunu aklı başında herkes biliyor.

Bu arada dikkatimi çeken bir noktayı da belirtmeden geçemeyeceğim.

Gençlik festivallerinin yasaklanmasındaki bir garabeti ve sayıyı aslında tesadüfen öğrendik.

Kendi adıma Eskişehir ve Zeytinli festivallerinin yasaklanmasından sonra bir de Fethiye Milyon Fest’in de yasaklandığını öğrenmiştim.

Müdafaai İslam Hareketi adındaki bugüne kadar hiç duymadığım bir dernek Twitter hesabından açıklama yapmasa durumun aslında ne kadar vahim boyutta olduğunu öğrenemeyecektim, öğrenemeyecektik belki de.

Bu dinci dernek meğer nerede bir festival olsa hemen “Ahlak elden gidiyor, içki içiliyor, kızlar erkekler fuhuş yapıyor” bahanelerini sıralayıp şikayet dilekçesi veriyormuş mülki amirliklere.

Bugüne kadar tam 14 festival bu dinci derneğin başvurusu üzerine yasaklanmış.

Bunu övünerek duyuruyorlar kamuoyuna.

Şikayet, dinci bir dernekten gelince valinin kaymakamın yapacağı bir şey yok ki, basıyorlar yasak kararının altına imzayı.

Nasıl bir ülke yönetimi anlayışıdır bu?

Yeri gelmişken bir de şu “İçki içiyorlar” safsatasını anlatayım çünkü ben de yeni öğrendim.

Eskiden bu tür festivallere sponsor olan şirketler festival alanında bira da satıyormuş.

AKP iktidarı, güya “gençleri alkolden uzak tutmak” amacıyla sponsorların içki satmasını yasaklamıştı.

Üstüne konserlere içki ile girilmesini de yasakladı.

Bu durumda binlerce kişi konsere girmeden önce dışarıda içki içiyor.

İşte dincilerin “içki içiliyor” dedikleri bu, yani konser alanındaki değil, konser alanının dışındaki mekanlarda içki içilmesi.

Bİ SORALIM BAKALIM

Soylu’nun yargılanması ile Apo ne alaka?

İktidar ciddi panikte.

Sarayı ayrı tutuyorum ama bütün geleceğini saraya bağlamış olanların paniği daha da büyük.

“Erdoğan seçilemeyecek, kötülüğe, usulsüzlüğe, yolsuzluğa karışanlar mutlaka yargılanacak” sözleri bunları deli ediyor.

Ya hemen saldırgan bir üslupla ağır hakaretler savurmaya başlıyorlar ya da hemen bel altına inip insanları taciz etmeye, tutuklamaya yöneliyorlar.

Panik içinde olanların başında ise İçişleri Bakanı Soylu geliyor.

CHP’li bazı milletvekillerinin “Soylu mutlaka yargılanacak” sözlerini bir türlü hazmedememiş İçişleri Bakanı.

Bakın diyor ki; “Niye yargılanacağız? Yargıladınız zaten Adnan Menderes’i siz astınız. Beni yargılayacaksın kimi serbest bırakacaksın. Apo’yu serbest bırakacaksın, Selo’yu serbest bırakacaksın. Beni yargılayacaksın ne yapacaksın İHA ile SİHA’ları kullanmayacaksın, etrafındaki coğrafyaya sessiz kalacaksın. Türkiye’nin bugüne kadar ne büyük kalkınma hamlesi varsa hepsini geri alıp Türikye’yi geçmişe mahkum, Amerikan Başkanı ayak ayak üstüne atarken benim başbakanımın yanında o fotoğrafının durduğu tablo ile karşı karşıya bırakacaksın. Yargılayacaksın da PKK’yı, KCK’yı, PYD’yi hem etrafımızdaki coğrafyaya, hem de Türkiye’ye hakim etmeye çalışacaksın. Yargılayacaksın da büyükelçilerin talimat verdiği talimatları birebir yerine getireceksin.”

Allahaşkına Soylu’nun yargılanması ile Apo’nun, Selahattin Demirtaş’ın, Menderes’in ne alakası var

Elbette yok ama cahil ve bağnazlaştırılmış halk kitlelerini daha sıkı biçimde bir arada tutmayı amaçlıyorlar.

Bunların yaptığı artık siyaset değil, kendilerini kurtarmak için her türlü saçmalığa da imza atıyorlar.

BUNU YAZMAK GEREK

Amerika’dan Erdoğan’a bir destek atışı daha geldi

Malum hesapta karşısında “dik durulan” Amerika’nın her istediği yapılıyor aslında.

Amerika durumdan memnun.

Saray memnun.

Bu oyun sonunda seçimleri yine kazanma ihtimali olabilir çünkü.

Ancak görünen o ki, Amerika henüz “seçimlerin kazanılmasından” o kadar da emin değil.

Bu nedenle her zaman yaptığı gibi yine bir destek atışı yaptı iki gün önce.

Amerika’nın önemli gazetelerinden Wall Street Journal, “ABD, Türk şirketleri yaptırım uygulanan Ruslarla çalışmamak konusunda uyardı. ABD Hazine Bakanlığı, Moskova ile güçlü bağı olan NATO müttefikine baskı uygulamaya devam ediyor” diye yazdı.

Habere göre bu mektup hükümete olduğu gibi TÜSİAD’a da gönderilmiş.

Acaba neden TÜSİAD?

Artık bu derneği bir önemi kalmadı ki, dinci kesimin yeni zenginlerinin dernekleri ve kuruluşları TÜSİAD’tan çok daha güçlü artık.

Ama belli ki mektubun TÜSİAD’a gönderilmesi halinde daha büyük gürültü kopacağı hesaplanıyor.

Böylelikle iktidar “Görüyorsunuz değil mi, bizi yıkmak için her şeyi yapıyorlar, Türkiye’de kendilerine TÜSİAD’ı yakın görüyorlar ama Erdoğan’ı yıkmaya güçleri yetmeyecek” propagandası yapma şansını yakalıyor.

Önceki gün ve dün sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biriydi bu mektup.

Amerika bakalım seçimlere kadar daha ne destek atışları yapacak?

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

“Işıklar içinde uyusun” demek günah mı?

Laiklik iyice örselenip adeta tümüyle ortadan kaldırıldıkça dinci ve gerici çevrelerin gücü de özgüveni de küstahlığı da artıyor.

İşte son örnek.

Sanatçı Civan Canova zamansız bir şekilde aramızdan ayrıldı.

Pek çok kişiyi hüzne boğan cenaze töreninden sonra sanatçı İlyas Salman da duygularını bir tweet atarak paylaştı.

Salman tweetinin sonunda Canova’ya “Işıklar içinde uyu” temennisinde bulundu.

Vay sen misin “Işıklar içinde uyu” diyen.

Dinci gerici çevre ayağa kalktı, bir linç kampanyası başlattı.

“Bu dinsizler nur diyemezmiş de ışıklar dermiş, bu İslam düşmanlarına geçit verilmemeliymiş de” daha neler neler.

Hiç iyi bir gidiş değil bu.

Güç şımarıklığı, Türkiye’nin önüne bir set gibi çıkıyor, sonumuz hayrolsun.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Rusya ne olur ne olmaz diyerek net ve kesin açıklama yaptı

Bizim medyamız bir alem.

Dünyada ne olup bittiğini, Türkiye’nin nerelerde nasıl konuşulduğunu, Türkiye’ye yönelik gerçek anlamda bir saldırı olup olmadığı asla yayınlamıyor.

Suriye’deki gelişmelerden örneğin kimsenin haberi bile yok.

Sadece hamaset bölümü yayınlanıyor medyamızda.

“Bir gece ansızın gelebiliriz” teranesini tutturmuşlardı birkaç aydır.

Hala o bir gece gelecek.

Oysa gecen süre içinde neler yaşandı neler, halkımızın haberi bile olmuyor.

Bizler ara sıra biraz bilgi vermeye çalışıyoruz ama açık söyleyeyim o kadar da cesur davranmanın alemi yok, adamı bir anda casus diye suçlayabilirler.

Dünyanın bildiğini Türkiye’de söylerseniz hain damgası bile yiyebilirsiniz.

Medyamızın yine üzerinde durmadığı bir gelişme oldu önceki gün.

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüştü.

Görüşmeden sonra yapılan açıklamalarda Faysal Mikdad, “Türkiye işgal kuvvetlerini geri çekmediği sürece diyalog zor olur” dedi örneğin.

Lavrov ise “Suriye’de askeri bir gerilim kesinlikle kabul edilemez” dedi.

Anlaşılan şu; Erdoğan, Putin’le görüşmesinden sonra zaten Suriye’de bir operasyon yapamayacağını anlamıştı, Lavrov ise ne olur ne olmaz diye kesin ve net bir açıklama yaparak “Aman ha” diyor hatırlatmak için.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları