loading
close
SON DAKİKALAR

Referandum sonrası HAYIR bloğu

Erol Kızılelma
Tarih: 10.05.2017

Sol siyasetimiz, çoğu zaman üzerinden bir türlü atamadığı hastalıkları, referandum sürecinde yapıldığı gibi bir kez daha aşabilirse, ümitsiz olmak için bir neden yok. Çünkü artık bıçak kemiğe dayandı.

Bütün eşitsizlik, baskı ve hileye rağmen, referandumu oldukça başarılı bir sonuçla tamamlayan HAYIR bloğunun önünde şimdi bir dizi sorun var. Ülkemizin “makus talihini” bir kez daha yenebilmek, gerici ve baskıcı politikalarla sürdürülen bu soygun rejimini değiştirebilmek için bu sorunların giderilmesi zorunlu. En önemli konu HAYIR bloğunun sürdürülebilirliğinin mümkün kılınması.

HAYIR bloğu referandum sürecinde, öncelikle CHP’nin aklıselim davranması nedeniyle, partiler dışı/üstü bir ulusal demokratik vicdan hareketi olarak etkili oldu. Bu durum, daha da genişletilerek ve karşılaşılabilecek yeni zorlukları da yenebilecek şekilde geliştirilerek sürdürülebilir mi?

Özellikle sol siyasetimiz, çoğu zaman üzerinden bir türlü atamadığı hastalıkları, referandum sürecinde yapıldığı gibi bir kez daha aşabilirse, ümitsiz olmak için bir neden yok. Çünkü artık bıçak kemiğe dayandı. Siyasetler, neredeyse bir ölüm kalım savaşına dönüşen bu mücadelede, “buradan nasıl nemalanırım”, “bu mücadeleden nasıl kadro devşiririm/ayartırım” hesabı içine düşmezlerse, sonunda hepimizin kazanması işten bile değildir. Ancak, bu bloğun bileşenleri, farklılıklarının bilincinde ve farklılıklarına saygı çerçevesinde bir araya geldiklerini asla unutmamalıdırlar. Kendi doğrularını kabul ettirme hatasına düşülmemelidir. Birbirlerinin içişlerine karışmamalı, oradan ne koparırım anlayışıyla iç sorunları kaşımamalıdırlar.

HAYIR bloğunun başarısı, mahallelerde, kimsenin siyasi kimliğinin öne çıkarılmadığı örgütlenmelerle sağlandı. Yaşlısı genci, kadını erkeği, diktatörlüğü geriletmenin ne anlama geldiğinin bilincinde ve şevkinde olarak omuz omuza mücadele etti. Bu başarı, sandıkla sınırlı tutulursa sürdürülebilirliği mümkün değildir. Mahalle örgütlenmelerinin/meclislerinin, siyasi hedeflerle değil, mahalleli bilinciyle ve daha da geliştirilerek sürdürülmesi gereklidir. Bu örgütlenmeler geleceğin getireceği çeşitli zorluklarla mücadeleye bir hazırlık olacağı gibi, aynı zamanda diktatörlükle mücadelede muhalif dinci ve milliyetçi siyasetlerle aranan yanlış işbirliği çabalarının da panzehiri olacaktır. Mücadele ezilenlerin, soyulanların, zulüm görenlerin birlikteliği temelinde hayat bulacaktır. Bu aynı zamanda muhalif partilerin, seçimlere yönelik işbirliği ve ittifakını da kolaylaştıracaktır.

Mahalle meclisleri, HAYIR bloğunun bir ortak projesi olarak ele alındığında, bunların geliştirilmesinin siyasi partilerin ve siyasetlerin değil, tek tek yurttaşların çabalarına bağlı olduğu unutulmamalıdır. Farklı siyasetler, doğaları gereği birlikteliği değil ayrışmayı getirecektir. Bu değerlendirmemizin, siyasetleri, siyasi partileri dışladığımız sonucu çıkarılmamalıdır. Aksine onların sorgusuz sualsiz desteklerini kazanmak çok önemlidir. Ama meclislerde inisiyatif mahalleli yurttaşlara bırakılmalıdır.

Bağımsız mahalle örgütlenmeleri siyasi partilerin, sendikaların, meslek kuruluşların, hayatın her alanında verecekleri mücadelenin önünde bir engel olmadığı gibi onların en büyük destekçisi olacaktır. Mahalle meclislerinde demokrasi mücadelesi için el ele, omuz omuza, gönül gönüle bir araya gelmenin heyecanının bütün ülkede yaşanması dileğiyle…

Erol Kızılelma

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları