loading
close
SON DAKİKALAR

Karakter

Hüsnü Mahalli
Tarih: 28.10.2022
Kaynak: Hüsnü Mahalli - Korkusuz

Hüsnü Mahalli; Özetle hepsi karakter sorunu yaşıyor. ‘Karakter’ dediğiniz şey de olsa olsa sayıları giderek artan ‘outlet’ mağazalarında mevsim sonu indirimlerinde satılır.

Bildik medyada talimatla yazıp konuşan sözde gazetecilerin bir bölümü 2013 geri kalanları 2016 öncesinde FETÖ’nun yandaşıydı şimdi ise Erdoğan’ın kalemşör, silahşör ve tetikçileri.

Bu tiplerin özellikle son on yılda yapmadıkları pislik kalmadı ve öyle devam ediyorlar. Bu kadar tip yetmeyince yanlarına daha az maaşlı ama daha fazla rezil aparatlar verildi ve onlara da ‘Trol’ denildi.

Hep birlikte Erdoğan’ı rahatsız eden herkese saldırıp duruyorlar.

İktidar onlardan yana olduğu için hiçbir şeyden korkmuyor ve çekinmiyorlar.

Peki karşı cephede durum ne?

Türlü türlü muhalif gazeteciler var.

1- Bir zamanlar Erdoğan’ın en yakınında olan ama şimdi muhalif konumuna geçen gazeteci ve danışmanlar.

2- Kısa bir süre öncesine kadar çalıştıkları yandaş kurumlardan atılıncaya kadar iktidar şakşakçılığı yapan ancak atılınca muhalif medyaya geçip ‘en sert muhalif’ olduklarını kanıtlamaya çalışanlar.

3- Siyaset ve diğer alanlarda olduğu ‘reis’den her an haber yani davet bekleyen gazeteciler.

4- Her zaman doğrudan yana olan, bunun mücadelesini veren, gerektiğinde ağır bedel ödeyen ve çoğu zaman cezaevlerinin müdavimi olanlar.

İyi de çoğunuzun bildiği bu gerçekleri durduk yerde neden şimdi anlatıyorum?

Biliyorsunuz iktidar seçim hazırlıkları çerçevesinde “Türkiye Yüzyılı” başlıklı program çerçevesinde bugün düzenleyeceği etkinliğe bazı muhalif parti liderleriyle ‘seçmece’ bazı muhalif gazetecileri davet etti.

Partiler bir yana davet edilen ‘muhalif’ gazeteciler üç gruba ayrıldı:

1- ‘Bu iktidarın kim ve ne olduğunu bildiğimiz için gitmeyiz’ diyenler.

2- ‘Gitmek isterdim ama başka programım var’ deyip ‘yan cebime koy’ modunda olanlar.

3- Gidecek olanlar.

Bana göre son gruptakiler ‘gazeteci’ sayılmaz.

Öncesini anlatmaya gerek yok çünkü daha bir hafta öncesinde bu iktidar sansür yasasıyla herkesi susturacağını kanıtlamışken ‘ben gazeteciyim gidip bakarım’ savıyla kendilerini savunanlar acaba ne yapmak istiyorlardır?

Hatırlatayım:

Bu iktidar özellikle son on yılda; yüzlerce gazeteci hakkında soruşturma açtırmış, gözaltına aldırmış, bir çoğunu cezaevlerine kapatmış, muhalif radyo ve televizyonları susturmaya çalışmış, gazeteleri kapattırmış ve yüzlerce hatta binlerce meslektaşımızı işsiz bırakmıştır.

Bu iktidar basın özgürlüğü, demokrasi, insan hakları ve yandaş olmayan gazetecilik mesleğinin tümüne düşman.

Bu konuda test edilecek hiçbir yanı yok ve olmaz.

İktidarın sicil ve karnesi Merkez Bankası’nın rezervleri gibi hep ekside.

Bu iktidar 99. Yılında Cumhuriyet’in tüm kurum, kuram ve kavramlarını perişan etmiş ve bu anlayış, tutum ve davranışından asla vazgeçmeyecektir.

ASLA.

Binlerce kanıt var ama Mahir Ünal’ın son değerlendirmesi bu iktidarın CUMHURİYET’i neden sevmediğini yeterince anlatmaktadır.

Cumhuriyet’in 99.Yıldönümü’nü ‘Türkiye Yüzyılı’ programı ile kutlamak isteyen iktidar CUMHURİYET’i değil sanki bir şirketi temsil ediyor.

Bu da normal çünkü bu iktidar CUMHURİYET’in içini bütünüyle boşaltmıştır.

Soru şu:

Davete icabet eden ve etmeye meyilli olanlar içi boşaltılmış bir CUMHURİYET’in iktidarı AKP’nin nesine güveniyorlar.

Belki çok daha önce yandaş olamamanın pişmanlığını yaşıyorlardır.

Son dönemde ‘AKP’leşen, AKP’leşmeye hazırlanan ve AKP’den mavi boncuk beklentisi içinde olan siyasiler, akademisyenler ve bilumum tipler gibi.

Özetle hepsi karakter sorunu yaşıyor.

Karakter’ dediğiniz şey de olsa olsa sayıları giderek artan ‘outlet’ mağazalarında mevsim sonu indirimlerinde satılır.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları