loading
close
SON DAKİKALAR

Kim bu İmam Bakır Üküş?

İmambakır Üküş
Tarih: 12.11.2023
Köşe: @imambakirukus
Kaynak: www.istanbulgercegi.com

www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş; Özgür Özel'in nasıl genel başkan seçildiği konuşulmuyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun nasıl seçimi kaybettiği konuşulmuyor. Konuşulan tek şey İmam Bakır Üküş.

Gerçekten de kim bu İmam Bakır Üküş.

Hakkında yazılanlara, hakkında söylenenlere bakınca ben de tanıyamadım.

40 yılı aşkın bir süredir birlikte mücadele ettiğim arkadaşlarım da tanıyamadı.

Her gün birlikte olduğum, birlikte yaşadığım arkadaşlarım da tanıyamadı.

***

Birden bire İmam Bakır Üküş ismi Türkiye'nin gündemine oturdu.

Günlerce gündemin birinci sırasında oldu.

Günlerce google'da en çok aranan isim oldu.

Birbiriyle çelişen onlarca-yüzlerce haberle İmam Bakır Üküş anlatılıyor.

***

Gerçekten de çok şaşırtıcı.

Özgür Özel'in nasıl genel başkan seçildiği konuşulmuyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun nasıl seçimi kaybettiği konuşulmuyor.

Konuşulan tek şey İmam Bakır Üküş.

***

Biliyorum.

Kurultay konuşulsun istenmiyor.

Kurultayda Kılıçdaroğlu açık ara öndeyken nasıl oldu da kaybettiği konuşulsun istenmiyor.

Kurultay'daki iddialar konuşulsun istenmiyor.

***

Bu güne kadar CHP 38 Kurultay yapmış.

Bu Kurultay da konuşulan şeyler hiçbir Kurultay da konuşulmadı.

Bu Kurultay’daki iddialar hiçbir kurultayda konuşulmadı.

Bugüne kadar hiçbir kurultayda ‘kamu gücü’ ve ‘kamu imkânları’ bu kadar ayyuka çıkmadı.

***

Kurultay'da olan bitenlerin üstünün örtülmesi gerekiyordu.

Bu amaçla başı sonu olmayan bir görüntüyle yalan ve iftiralarla hakkımda linç kampanyası açıldı.

Çünkü ben gerçeği haykırıyordum.

Çünkü ben herkesin yüzüne “bugüne kadar yalan dolanla” geldiklerini söylüyordum.

***

Kılıçdaroğlu'na saldırmak için ben hedef seçildim.

Kılıçdaroğlu'nu itibarsızlaştırmak için hakkında itibarsızlaştırma kampanyası açıldı.

Söylemediğim sözler söylendi.

İftira ve yalanlarla linç edildim.

***

Kılıçdaroğlu'na yönelik kampanyanın önemli bir bölümünün üstünü kazıyın altından Kürt ve Alevi düşmanlığı çıkar.

Bana karşı linç ve itibarsızlaştırma kampanyası ise baştan sona Alevi düşmanlığı.

Baştan sona nefret suçu.

Baştan sona yalan ve iftira.

***

Kılıçdaroğlu Tuncelili.

Kılıçdaroğlu Alevi.

O zaman ben de Tunceli ve Alevi olmalıydım.

Çünkü başka türlü Kılıçdaroğlu'nu bu kadar savunmam destek olmam bazılarının aklına sığmıyor.

***

Bazıları daha da ileri gitmişler.

Beni CHP'yi “Alevileştirme operasyonunun” sorumlusu ilan etmişler.

Beni CHP'de “Alevi açılımının” temsilcisi ilan etmişler.

Beni Türkiye'deki bütün Alevi örgütlerini yöneten kişi olarak ilan etmişler.

***

Yetmemiş.

Kimi beni MİT ajanı, kimi CİA ajanı, kimi MOSSAD ajanı, kimi Jitem sorumlusu ilan etmiş.

Kimi beni “derin devletin” temsilcisi, kimi de uluslararası güçlerin temsilcisi ilan etmişler.

Görüştüğümde Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu gülerek “senin daha önce Genelkurmay Başkanlığı yaptığını unutmuşlar” dedi; gerçekten de bir o eksik kalmış.

***

Peki kim bu İmam Bakır Üküş.

Ha bir de hakkındaki yaşımla ilgili kampanyaya değinmesem olmaz.

Kim nasıl uydurmuşsa benim 1981 doğumlu olduğumu yazmış.

1981 doğumlular çok güzel espriler üretmişler hepsine sonsuz teşekkürler.

***

Benim adım İmam Bakır Üküş.

Her ne kadar ODATV ve Soner Yalçın ekibi eski alışkanlıklarıyla beni polise kimliğimin sahte olabileceği iddiasıyla ihbar etmişse de gerçek adım İmam Bakır Üküş.

OdaTV'deki o yazıyı okuyunca hayretle aklıma işkenceci polislerin iddiaları geldi.

Onlar da bin bir işkence ile “bu ad gerçek değil” senin adın ne diyorlardı.

***

Herkesin merak ettiği sorudan başlayalım.

30 Ağustos 1959 doğumluyum.

Ayrıca doğum yerim Urfa, Akçakale.

İşin ilginci bu bilgiler bütün sosyal medya hesaplarımda aynen var.

***

Ovacık'ta doğmadım.

Ovacık'ta CHP ilçe başkanı olmadım.

Tunceli'de İl Başkanlığı yapmadım.

Hayatımda hiç Ovacık ve Tunceli'de bulunmadım; şimdi ilk fırsatta gideceğim.

***

Kılıçdaroğlu'nun hiçbir dönem “danışmanı” olmadım.

Kılıçdaroğlu'nun “Kurmay heyetinde” hiç yer almadım.

Kılıçdaroğlu'nun hiçbir konuşmasını yazmadım.

Hiçbir dönem CHP MYK üyeliği yapmadım.

***

Eğitim hayatıma gelince.

Ankara'da üniversite okumadım.

Lise yıllarında cezaevine girdim.

1981 doğumlu diye yazılıyor, ben 1980 Ocak'ta Adana kapalı cezaevinde yatıyordum.

***

12 Eylül darbesi olduğunda ben Sosyalist Vatan Partisi (SVP) -Kıvılcım adına eylemlerde bulunmaktan- cezaevinde yatıyordum.

Sosyalist Vatan Partisi yöneticisi olarak 12 Eylül öncesi cezaevinde olan tek parti yöneticisiydim.

Cezaevindeyken bile hakkımda çeşitli eylemlere katıldığıma dair iddialar ileri sürüldü.

Adana Kapalı Cezaevi, Adana Askeri Cezaevi, Hatay E Tipi, Selimiye ve Metris cezaevinde kaldım.

***

Yargılandığım bütün davalardan beraat ettim.

Bunu rağmen O davalar peşimi bırakmadı.

Beraat ettiğim davaların hepsinden tekrar yargılandım.

Hepsinden beraat ettim.

İmam Bakır Üküş kimliğimi ise mahkeme kararıyla aldım.

***

Devrimci Sosyalist faaliyetlere Urfa'da TSİP ve GSB (Genç Sosyalistler Birliği) Kitle gazetesi bürosu çevresinde yer alarak başladım.

 O süreçte TSİP de Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın görüşlerini benimseyen bir örgüttü.

 Sonra TSİP içinde bir ayrışma ve tasfiye süreci yaşandı.

Benim de içinde bulunduğum çevreler TSİP’ten ayrıldılar.

***

O süreçte Emine Kıvılcımlı ve Orhan Aksünger önderliğinde kurulmuş olan Vatan Partisine geçildi.

Bu süreçte birçok Kıvılcımlı’nın görüşlerini benimseyen grup yer aldı.

Ancak kötü yönetildi.

Ankara'da Parti grupların çatışmasında Doğan Terlemez adlı arkadaş öldürüldü.

***

Vatan Partisi geçmişte Kıvılcım dergisi etrafında örgütlenen arkadaşların yönetiminde kaldı.

Diğer Kıvılcımlı’yı savunan gruplar partiden ayrıldı.

Sonra Vatan Partisinde Troçkizm üzerinde yürüyen bir tartışma yaşandı ve parti bölündü.

Ben de Vatan Partisinden ayrılan arkadaşlarla Sosyalist Vatan Partisinin kuruluş sürecinde yer aldım ve merkez komite üyeliğine seçildim.

***

1989 yılına kadar Sosyalist Vatan Partisinde ve Merkez Komitesi üyesi olarak yer aldım.

12 Eylül öncesinde Adana, Mersin, Hatay ve Gaziantep'te işçi sınıfı içinde çalışmalar yürüttüm.

DİSK’e bağlı Basın-İş ve Deri-İş sendikalarının bölge temsilciliğini yürüttüm.

Ayrıca DİSK’e bağlı Gıda-İş ve bağımsız Emeğin Birliğinden arkadaşların kurduğu İplik-İş sendikasında da çalıştım.

***

12 Eylül sonrası ilk bağımsız sendika olan Laspetkim-İş sendikasının kuruluş sürecinde yer aldım.

Sendikanın Türkiye'de örgütlenmesinde görev aldım.

Sendika yönetim kurulu toplantılarının bile polis kontrolünde olduğu 3’ten fazla kişinin bir araya gelmesinin yasak olduğu bir süreçte iğneyle kuyu kazarak sendikal örgütlenme yaptık.

12 Eylül sonrası bütün sendikal örgütlenmelere katkı verdim.

***

12 Eylül sonrası sendikal örgütlenme ve işçi sınıfı mücadelesinde Sosyalist Vatan Partisinin rolü çok büyüktür.

Neredeyse her mücadele her eylem her örgütleşmede Sosyalist Vatan Partisinin ve kadrolarını emeği vardır.

Ne yazık ki bu süreç iyi yönetilmedi.

O mücadelenin ve örgütlenmelerinin hakkını veremedik.

***

Yaşadığımız parti içi tartışma süreci sonunda Sosyalist Vatan Partisinden ayrıldım.

Sonra işçi sınıfı içinde sendikal ve siyasal mücadeleye devam ettim.

Daha sonra DİSK açıldı.

DİSK’inin örgütlenmesine benden çok sonra Sosyalist Vatan Partisinden ayrılan “Ali hoca’nın” önerisiyle katıldım.

***

2007 yılında seçimlerde AKP'nin yenilgiye uğratılması veya geriletilmesi için bağımsız adaylar kampanyasına katıldım.

Ufuk Uras’ın İstanbul 1. bölge seçim çalışmaları yürütmesinde görev aldım.

Hedefimiz yalnızca bağımsız milletvekili çıkarmak değildi; Brezilya İşçi Partisi türünde bir parti için mücadele etmekti.

***

Ancak o hedeften çok uzaklaşıldığını gördüm.

Petrol İş sendikasında ki son toplantıda eleştirimi ortaya koyarak bu süreçten koptum.

Çünkü Ufuk Uras başlangıçta yer aldığımız yerden çok uzaklaşmıştı.

Solda Birlik için yeni yollar aramaya başladık.

***

Bu süreçte geçmişte farklı “Doktorcu” grupta yer alan arkadaşlar Dr. Sedat Özkol etrafında belli aralıklarla toplantılar yapıyorduk.

Türkiye'nin ve dünyanın gündemi hakkında herkes fikirlerini söylüyordu.

Çok verimli ve bilgilendirici toplantılardı.

O toplantıların birinde yaklaşan yerel seçimlerde koşulsuz CHP'ye destekleme kararı aldık.

***

AKP’nin yenilgiye uğratılması ya da en azından geriletilmesi için CHP'ye destek olma kararı alındı.

 Dr. Sedat Özkol ve Turgut Ünlü öncülüğünde bu karar o zaman il başkanı olan Gürsel Tekin'e bir toplantıyla iletildi.

Böylece CHP'nin adayı olarak ortaya çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kılıçdaroğlu ile birlikte çalışmaya başladık.

Siyasal yolculuğumuz böylece bugüne kadar geldi.

***

Hiçbir zaman sırca köşelerde oturarak “siyaset” yapmadım.

Hiçbir zaman sırca köşkte oturarak “devrimcilik” yapmadım.

Kendimin katılmadığı veya yapmadığımı hiçbir kimseye yaptırmadım.

Sosyalist Vatan Partisi sürecinde bile eylemlere katılan ve bundan dolayı yargılanan tek Merkez komitesi üyesiyim.

***

Her zaman kendi içinde örgütlü bir yapı içinde yer aldım.

CHP içinde de birlikte olduğumuz, geçmişten günümüze birlikte olduğum bir yapı var.

Hiçbir zaman yalnız olmadım.

Hiçbir zaman yalnız yürümedim.

***

Siyasal devrimci eylemciliğin en önemli noktası “hak temelli” eylem olduğunun bilinciyle hareket ettim.

Türkiye'nin neredeyse her “hak temelli” eylem sürecinde yer aldım.

Birçok eylem sürecinin hazırlık sürecinde yer aldım.

Gücüm, imkânlarım el verdiğince ölünceye dek bu mücadelenin içinde yer alacağım.

***

Ergenekon, Balyoz davaları sürecinde kimse kafasını kaldıramazken bu davaların ABD kumpası olduğunu söyledim.

Bunu açığa çıkarmak için kampanyalar açtım.

Bütün davaları izledim ve herkesin izlemesi için kampanyalar açtım.

Fatih Hilmioğlu’nun özgürlüğü için kampanyalar açtım.

***

Türkiye’de ön seçim için ilk kampanyaları başlattım.

2011’de ilk kampanyayı SODEV ile birlikte yaptık.

Daha sonra bütün Türkiye’de ön seçim kampanyası açtık yüzlerce toplantı yaptık.

Gazetelere tam sayfa ilanlar verdik.

***

Daha binlerce toplantı yaptık.

Daha da önemlisi bu toplantılara benim davetimle yüzlerce gazeteci, yazar ve CHP yöneticisi katıldı.

CHP Genel Başkanı katıldı, CHP yöneticileri katıldı.

Ayrıca birçok toplantıda bizzat CHP Genel Merkezinde yapıldı o toplantılara kimse niye şimdiye kadar itiraz etmedi?

***

Kimsenin duasıyla yaşamıyorum.

Onun için kimsenin bedduasıyla da ölmeyeceğim.

Ne mücadeleden ne de doğruları söylemekten vazgeçmeyeceğiz.

Dün de bugün de birlikte mücadele ettik yarın da birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.

www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş

ÜYE YORUMLARI

Mehmet

İmam bakır ikili iyi güzelde bu kadar mücadele eden birisini böyle linç kampanyasında savunacak bir kurum veya kişi olmaz mı? Neden hiç bir kişi bu saate kadar y en ufak bir imam bakır ikili taraftatı olmadı. Merak ediyorum

13.11.2023, 03:07
UĞUR EYMEN

GÜBRE YIĞINI İÇİNDE (ÇÜRÜYEN) BUĞDAY BAŞAĞIYIM DİYEREK KENDİNİ DEĞERLİ OLDUĞUNU KANITLAMAK İSTEYEN, HER TÜRLÜ İLKESİZLİĞİ İLKELER ADINA YAPAN - EMEK SARF ETMEDEN YAPTIKLARI DEDİKODULARI ELEŞTİRİ ZANNEDEN -ZER-ZEVAT TAKIMINI CİDDİYE ALMAMAK GEREKİR.

13.11.2023, 01:26
Yorum Yap

Facebook Yorumları