loading
close
SON DAKİKALAR

Veliefendi Park

Mehveş Evin
Tarih: 01.08.2013

Mehveş Evin, 'Asıl marifet, İstanbul’un tarihi bostanlarını korumak. Şehrin merkezindeki Gezi Parkı’na dokunmamak.'

Veliefendi’nin TOKİ evlerine değil, dev bir parka dönüştürülmesi ne güzel fikir! Asıl marifet, İstanbul’un tarihi bostanlarını korumak... Şehrin merkezindeki Gezi Parkı’na dokunmamak...

İstanbullular, bir süredir Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın sessizliğini kanıksamıştı. Şehrin göbeğinde çıkan Gezi Parkı olaylarında sahneyi Vali’ye devreden Topbaş, geçenlerde iftar sofrasında müjdeyi verdi:

Çırpıcı Çayırı ve Veliefendi Hipodromu’nu, Central Park gibi 2-3 milyonun kullanacağı bir kent parka çevireceğiz...

Düşünsenize, ilk defa İstanbul için böylesine büyük bir park projesi gündeme geliyor! Eğer Veliefendi’de bir kent park yapılabilirse 50 hektar, yani Central Park’ın (341 hektar) yedide biri kadarlık yeni bir yeşil alanımız olacak.

“Çok kıymetli araziler bunlar” diyor Topbaş... Çevre ve Şehircilik Bakanlığı fedakarlık yapmış. İnşaata açmak yerine maliyetine vermişler İBB’ye.

“İstanbul kent merkezinde, Central Park gibi, Avrupa kentlerinde gördüğümüz gibi önemli bir park olacak.”



Gezi’nin kazanımı

Her şeyden önce “kıymetli arazilerin” fedakarca halkın kullanımına açılıyor olması, bir ilk! İkincisi, bu defa kentle ilgili bir projenin uluslararası mimari yarışmaya açılması sözkonusu. Daha ötesi Topbaş, bu parkın nasıl yapılacağını “forumlar düzenleyerek” halkla tartışılacağını, hatta kamulaştırma ve takas modeli üzerinde çalışılacağını söylüyor.

Tüm bunlar, jargon bile Gezi Parkı’nın kazanımı. Peki her türlü şehircilik planıyla ilgili İBB’ye yöneltilen eleştiriler, Veliefendi Park projesiyle unutturulabilir mi? Bir başka deyişle, bir güzellik yapmak, bin ayıbı örter mi?

Yedikule’nin kıymeti

Şahsen şekerle kandırılan çocuk gibi hissetmeden edemiyorum. Keşke Veliefendi Park konuşulurken şehrin en biricik, en merkezindeki ve artık en dünyanın meşhur parkı Gezi için de bir “fedakarlık” yapılsa... Kışla projesi tamamen rafa kaldırılsa ve parka dokunulmayacağı garantisi verilse...

Sadece Gezi mi? Şehrin Osmanlı’dan kalma tarihi bostanlarının bulunduğu Yedikule’nin üzerine “park yapacağız” diye beton yığılmasa...

Buyrun size Batı’da olmayan, taklidi yapılası, en orijinalinden şehir bostanı! Çocukların burada eğitim görsün, turistler gelip tohum eksin, aileler geçinsin, alemin parmakla gösterdiği bir alan yarat...

Ama yok. İlla varolan bozulacak! İlla benim bildiğim ve onayladığım şekliyle yapılacak.

Biliyor musunuz, ben bu Veliefendi Park projesinden de korktum. İster misiniz hep olduğu gibi “uluslararası yarışma” lafı rafa kalksın? Topbaş’ın Haliç metro geçiş köprüsü projesi gibi dünya mimarisinde “çığır açacak” bir proje çıksın? Her şey mümkün.

GEZi SANATI VE TEMPO

- Dergide, hele aylık yayında gündemi yakalamak, dahası internette ve gazetelerde verilen üzerine çıkan derinlemesine habercilik yapmak, zordur. Tempo, merkez medyada bunu başarabilen ender dergilerden.

- Temmuzda zamanın ruhunu yakalayıp Gezi kapağı yapan Tempo, ayrıca “Gezi Antolojisi” eki verdi. Son sayısı da
Gezi: “Ne olacak bu gösterilerin sonu?” diye herkesin merak ettiği soruyu, eylemcilerle, muhafazakar “Y kuşağı” ile konuşarak işlemiş.

- Gezi olaylarıyla patlayan, çoğu dijital ortamda dolaşan yaratıcı işleri ise “Gezi Sanatı” özel ekinde toplamışlar... Gezi’yle ilgili çoğunu hiç görmediğim, saklamak istediğim afiş, ilüstrasyon ve resimler, kuşe kağıtta pek afili duruyor. Ama bu daha başlangıç! Daha çok yaratıcı iş göreceğiz...

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları