Aziz Sancar için milletimiz harekete geçti
Orhan Bursalı; Çok etkili bir Türk şairi olan Nevai, Çağatay ailesinden bir emirdi ve Çağatay dilinin yazılı dile dönüşmesinde etkili oldu. Vezirlik yaptı ve çok sayıda imar faaliyetlerinde bulundu. Tüm Türk cumhuriyetlerinin ortak şairi ve devlet adamıdır.
Aziz Sancar’ın beyinde tehlikeli kanser Glioblastoma üzerinde farelerde yaptığı araştırmaların çok olumlu sonuçlar verdiğini ve fare ömrünü iki kat uzattığını yazmış, şimdi ikinci bir fare grubu üzerinde deneyi kontrol amaçlı tekrarlama hazırlığı içinde olduğunu belirtmiştim.
İki ay içinde bu deneyi de bitirebileceklerini belirten Sancar, “İnsan üzerinde klinik çalışmaları başlatmak için 2 milyon dolar bir finansmana ihtiyaç var, şu sırada ABD’de bilime getirilen kısıtlamalar nedeniyle bu finansmanı bulmakta zorlanıyoruz” demişti.
Bu yazılardan sonra Türkiye’den Sancar’a klinik deneyleri için çok sayıda yardım çağrısı geldi.
Bana iletilen iki ciddi ve önemli destek isteğini Sancar’a ilettim. Aziz Hoca, “Başka destekler de var” dedi. Hoca, bu beni hem mutlu etti hem de büyük sorumluluklar yükledi omuzlarıma diye ekledi. Önümüzdeki hafta Macaristan’a gidecek ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın Türk dünyasına hizmeti ve Türk birliğini teşviki için hocaya layık gördükleri Ali Şir Nevai Ödülü’nü ve madalyasını alacak.
Sonra hemen ABD’ye laboratuvarına dönerek tüm gücünü bu işe verecek.
Ali Şir Nevai, 1441 yılında bugünkü Afganistan’ın, o dönem Timur Devleti’nin yönettiği ve o dönemin kültürel ve bilimsel en önemli merkezlerinden olan Herat kentinde doğdu. Çok etkili bir Türk şairi olan Nevai, Çağatay ailesinden bir emirdi ve Çağatay dilinin yazılı dile dönüşmesinde etkili oldu. Vezirlik yaptı ve çok sayıda imar faaliyetlerinde bulundu. Tüm Türk cumhuriyetlerinin ortak şairi ve devlet adamıdır.
YARIŞ VAR
Glioblastomanın tedavisinde çok sayıda başka araştırmalar da yapılıyor. En etkili tedaviyi kimin bulacağı konusunda bir yarışın olduğunu, dışarıdan bir bakışla anlayabiliriz.
Çünkü Glioblastoma, dünyada en sık görülen ve en saldırgan beyin tümörü türlerinden biri. Bu tümörden ölüm oranı oldukça yüksek. Teşhisten sonra sağkalım oranları, hastalığın cinsine, tümörün özelliklerine, hastanın yaşına ve gördüğü tedaviye göre değişiyor. Tümör cerrahi olarak hastaya ve tümörün yerine göre çıkartılabilmekte, kemoterapi ve radyoterapi tedavisi de uygulanmakta. Henüz tüm bu tedaviler tümörü tamamıyla yok etmeyebiliyor.
UMUT VAAT EDEN ÇALIŞMALAR
2024 ve 2025 yılı itibarıyla öne çıkan bazı araştırma alanları ve tedavi yaklaşımlarına bir göz atarsak:
Yeni nesil CAR T-hücre tedavileri: Tümör mikroçevresini hedefliyor ve bağışıklık hücrelerinin tümör hücrelerini daha etkin bir şekilde öldürmesini sağlayan bu tedavi geliştirilme aşamasında.
- Pembrolizumab gibi ilaçlarla standart tedavilerin etkinliği araştırılıyor.
- Kişiselleştirilmiş aşılar ve diğer aşı stratejileri ile bağışıklık sistemini glioblastoma hücrelerine karşı güçlendirme olasılıkları klinik çalışmalarda araştırılıyor.
- Vorasidenib ilacı, Glio mutasyon tümörüne karşı gelişmesini ve ilerlemesini engellemek amacıyla kullanılıyor.
- Selinexor ilacı Nükseden glioblastoma hastalarında tümör büyümesini kontrol etmede umut vaat eden ve denenmekte olan yeni bir ilaç grubu.
- FGFR ve PARP inhibitörleri: Bu ilaçların, belirli genetik mutasyonları olan glioblastoma türlerinde klinik çalışmalara başlandı.
Başka, elektriksel alanların kullanıldığı yenilikçi tedavi yaklaşımları da söz konusu.
SANCAR'IN YÖNTEMİ
Tüm bunlar arasında Aziz Sancar’ın geliştirdiği yöntem öne çıkıyor. 2022 yılında Sancar ve ekibi, EdU molekülünün, sinir hücrelerine zarar vermeden beyindeki tümörlerin tedavisinde kullanılabileceğini keşfettiler. Bu konuda bu köşede iki makalem çıktı. EdU molekülü sağlam DNA’da sanki hasar varmış gibi etki göstererek onarım mekanizmasını harekete geçiriyor ve sonunda tümör hücrelerinin ölümüne yol açıyor. DNA hasar mekanizmalarından birinin keşfi, Sancar’ın Nobel Ödülü aldığı konudur. Normal beyin hücreleri DNA sentezi yapmazlar, bu nedenle beyin bu molekülden etkilenmiyor.
Sancar Hoca’nın bu buluşu, glioblastoma tedavisinde nöronlara zarar vermeyen yeni ilaçların geliştirilmesinin önünü açabilir. Yazdığım gibi, iki üç ay sonra klinik deneylere geçilebilecektir.
TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ
Türkiye’den klinik çalışmalar için hocaya yapılacak destek, aslında bu ölümcül kanserin tedavisine de milletimizin ortak olması anlamını taşıyor.
Bu Sancar’ı mutlu edecek bir yardım olacak.
Eğer Aziz Hoca ve arkadaşları (laboratuvarında Türkiye’den iki kadın araştırmacı ile birlikte) bunu başarırlarsa, çok büyük bir onur olacak hepimiz için.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları