loading
close
SON DAKİKALAR

Plan Falan Yok, Yanlışlar Var!

Prof. Dr. Birgül Ayman Güler
Tarih: 17.02.2014

Birgül Ayman Güler; Yazının tümü, yazarın karmaşık bir ''İzmir ve CHP planı''nı tüm ayrıntılarıyla bildiği izlenimi veriyor.

Plan Falan Yok, Yanlışlar Var!

16 Şubat 2014 günü internette bir yazı yayımlandı:

Yazının tümü, yazarın karmaşık bir “İzmir ve CHP planı”nı tüm ayrıntılarıyla bildiği izlenimi veriyor.

Ne var ki, şahsımla ilgili kaleme alınan aşağıdaki satırları okuyunca, yazının tümünün de kuşkuyla karşılanması gerektiğini görmüş bulunuyorum.

İlgili kısımlarda şöyle deniyor:
“… Feyzioğlu'nun yakın çevresi, Barolar Birliği Başkanı'nın bir süre sonra İzmir'e geleceği ve Tartan ile DSP için çalışacağını açıkça söylüyor. Sema Pekdaşüzerinden yapılan demagojinin daha güçlü olabilmesi için de sahaya yeni ''silahlar''ın sürülmesi tasarlanıyor. ''Atatürkçü'' kimliğiyle bilinen CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, DSP'ye geçmesi ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması için ikna edilmeye çalışılıyor. (Güler'in DSP'lilere randevu vermediği ve fotoğrafın arka planını bildiği için DSP'lilerle görüşmediği biliniyor. Güler DSP'ye geçtiği taktirde, sıra CHP'nin parlamentoda zayıflatılmasına gelecek. 20 milletvekili, DSP'ye geçmesi için ikna edilmeye çalışılacak.) Plana bakın; Güler ikna edildiği taktirde, İzmir'in ''duygusal ve Atatürkçü''seçmeninin bir kısmı DSP'ye oy verecek. Böylece Aziz Kocaoğlu kaybedecek.Kocaoğlu kaybedince AKP kazanacak ama olsun; Feyzioğlu da sonuçta CHP Genel Başkanı olacak... Biliyorsunuz; siyasette önemli olan ''ülke''nin değil, kişilerin çıkarı...” http://www.gercekgundem.com/yazarlar/baris-yarkadas/1828/chp-ve-kilicdaroglunu-izmirden-vurma-plani
Bu yazıda ileri sürülenlerle ilgili olarak açıklarım ki;

(1) Üzerimde DSP yetkililerince yürütülen bir “ikna çalışması” olmamıştır.
(2) DSP tarafından benden herhangi bir randevu istenmemiştir.
(3) Ortada bir fotoğraf olmadığı için benim de bunun arka planını bilmem söz konusu değildir.
(4) Dolayısıyla “arka planını bildiğim için DSP’lilerle görüşmediği(m)” gibi bir tavır gösterdiğimin “biliniyor” olması hayrete şayandır.

Burada verilen “bilgi”lerin hayal ürünü olduğuna dayanarak, İzmir’de kimsenin bu yazıda ileri sürüldüğü gibi bir planı olmadığını güvenle söyleyebilirim.

Bir kez daha dile getirmekte yarar var:

İzmir Cumhuriyet’in kalesidir. İzmir, hem dinci gericiliğe hem etnik bölücülüğe karşı Atatürk sevgisiyle direnenlerin mekanıdır. İzmir seçmeni, başka partileri bu ortak zemin adına denetlediği gibi, kendi oy verdiği partisini de denetimden geçirir. İyi ki de öyledir.

CHP, kitle partisidir. “Toplayıcı parti”lerden iki özelliğiyle ayırdedilir: (1) üye – kadro – kurul bütünü olan örgüt, (2) ideoloji – fikir – program bütünü olan ilkelere bağlılık. Örgüte ve ilkelere aykırı karar ve uygulamaların düzeltilmesini istemek, hepimiz için parti görevidir. Parti’nin örgüt – ilke bütünlüğüne meydan okunmasına suskun kalmamız mümkün değildir. Kimse tersini beklememelidir.

CHP'liler, üç tür adaya onay vermezler: (1) Yolsuzlukla kirlenmişlere, (2) etnik bölücülere, (3) din istismarcılarına. Ve CHP'liler, (4) parti hukukunun ve genelgeye bağlanmış kararların uygulanmasını isterler.

Asıl zarar....

İzmir'de ortaya çıkan tepkiler, bir yandan ilkelerimize ters düşen kimselerin aday edilmesine bir yandan da daha yaz aylarında ilan edilmiş "aleni adaylık sistemi" kurallarına aykırı işler yapılmasına ilişkindir.

Tepkilerin amacı da bu yanlışların düzeltilmesini sağlamaktan ibarettir.

Şu anda CHP'ye asıl zarar, söz konusu yazıda olduğu gibi, yanlışları düzeltmek için daha zaman olduğu halde, yanlışların sürmesine destek olmakla verilir.

Prof. Dr. Birgül Ayman Güler
CHP İzmir Milletvekili ve CHP PM Üyesi

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları